XIII - ❝Yaralı ve Yâr❞

1.9K 137 16
                                    

"İnatla kanadı kabuk tutan yaram

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İnatla kanadı kabuk tutan yaram.

İyileştirmeye çalıştı incinen yâr."

XIII - "Yaralı ve Yâr"

Güçlü olmadığımı iddia ediyordum ama eğer zayıf olsaydım çoktan boynuma bir ip geçirmiş, ayağımın altındaki sandalyeyi iteklemiş olurdum. Ya da yüksek bir çatıda yaşadıklarımı sorgularken kendimi boşluğa bırakırdım. Bunları yapmamıştım ve hâlâ yaşıyordum. Nefes alamasam da yaşamaya devam ediyordum.

Eskiden beni sadece geçmişim incitirdi.

Oysa şimdi geleceğim beni hançerlemeye başlamıştı.

Mutlu olma ihtimalim geçmişimin ellerinde son nefesini veriyordu ama ben ölmüyordum. Keşke ölseydim. Keşke o gün kardeşim olduğunu yeni öğrendiğim Turan, tam kalbimin ortasından vursaydı beni.

O zaman kalbim, binlerce kurşunla yaralı kalmak yerine tek kurşunla durmayı tercih ederdi.

"Mihrinaz, yesene baklavandan." Rana teyzenin sesiyle irkildiğimde tüm gözlerin üzerimde toplandığını hissetmiştim. Zamir, çatalımla kestiği baklavayı alıp dudaklarıma doğru getirdiğinde üzerimizdeki bakışlar yüzünden ağzımı açmak zorunda kalmıştım. "Nasıl olmuş?"

Rana teyzenin hevesle sorduğu soruya karşılık başımı ağır ağır salladım. "Güzel olmuş. Çıtır çıtır..."

O an zihnimde bir telefon konuşması yankılanmıştı. Zamir'in beni ilk gördüğü gün her şeyden habersiz bir şekilde baklava almış, eve doğru yürüyordum. Turan aramıştı beni o sırada.

"Kuzen, neredesin? Seni bekliyorum evde. Baklava almaya çıkmışsın. Gömeriz beraber."

"Geliyorum. Hayır, sadece kendim için aldım, Turan. Hepsi benim!"

"Lütfen!" diye ısrar etmişti. "Paylaşmak güzeldir."

Paylaşma fikrini hiçbir yaşımda kabul edememiştim. "Git, kendin al baklavanı! Bunların hepsi benim."

Kendi kardeşimden sakınmıştım bir tatlıyı. O benim ikizimdi. Hem de daha yüzünü dahi görmediğim babama benziyordu.

Turan, benim kardeşimdi. 8 Aralık değil, 12 Aralık doğumluydu.

Leyla'yla her yakınlaştığında içimde büyüyen kıskançlığı, Zamir'in silahının hedefi olduğunda yaşadığım korkuyu ve beni vurduğunda yaşadığım yanılgıyı anımsadım.

Beni kendi kardeşim vurmuştu. Öldürmek için değil, yaşatmak için. Fakat kardeşim, dedemin ölümüne engel olamamıştı. Benim ruhumu dedemle beraber o mezara gömmüştü.

HALEFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin