VI🍫

667 110 35
                                    

Yazardan~


"Taehyung, neden çağırdın? Acil bir şey mi oldu?"

Depoya girer girmez etrafa bakınarak sorduğu ilk şey bu olurken sigaradan bir nefes daha alan Omega buruk tebessüm sunmuştu.

Yerde öylece oturmuş, dizlerini kendine çekmişken dağınık saç tellerinin gölgelediği gözleriyle sevdiğine bakarak "Eskiden buraya gelmek için hiçbir fırsatı kaçırmazdın. Şimdi bana sarılma fırsatını bulmuşsun uzun zaman sonra, ama sen sorguluyorsun" demişti.

Aslında Yoongi buraya gelmekten korkuyordu artık. Sevgilisini tanıyordu. Ne için burada olduğunu bildiğinden kaçıyordu bu odadan.

"Birisi görsün istemiyorum sadece"

Ayakta olanın elleri pantolonunun cebine girdiğinde bakışlarını kaçırıp mırıldanmıştı alçak sesle. Bu esmerin kıkırdamasına sebep olmuştu yalnızca.

Biten sigarayı yere fırlatıp bir dal daha çıkarıp yaktığında elindeki çakmağa baktı. Yoongi'nin hediyesiydi.

Sigara kullanmamasını söyleyen de kendisiydi oysa. Ancak isimlerinin baş harfinin yazıldığı çakmak hediye etmekten geri durmuyordu...

Kendine acıdığı belli eden tebessümüyle çakmağı elinde döndürmüş yeniden yaktığında Alfa'nın gözlerine bakarak fısıldamıştı.

"Bitti"

Çakmağı zemine koymuş hafif güçle ittirdiğinde ayağının dibine gelen beden ilk çakmağa sonra ona baktığında kıkırdamıştı.

Sevdiğinin ifadesi. Sanki şimdi hatırlamıştı sevgilisinin varlığını. Bitmesi mi gerekiyordu fark edilmesi için?

"Ne? Neden bahsediyorsun?"

Çok iyi biliyordu neden bahsedildiğini. Kabullenmekti zor olan. Acı çektiğini ilk kez bu kadar belli eden esmerini sarıp sarmalamamak.

Yarınlar yokmuş gibi sigarasını ciğerlerine çekerek kendini zehirliyordu sevdiği. Fakat öylece dikilmiş izliyordu. Taehyung'u inciten buydu aslında.

"Bitti, Min Yoongi. 6 senedir sevginle kalbini umutlandırdığın ama özünde hiç saydığın bu yetim aşk acısı çekemeyecek kadar yorgun"

Duvara tutunarak ayağa kalktığında dolmuş gözleri titredi. Canı acıyordu. Tüm vücudu ezilmiş gibi hissettiğindendi gözlerindeki yanma hissi. Yoksa ağlamazdı Kim Taehyung.

Düzeltecek olursak zamanı olmazdı...

Göğsüne taş konmuş gibi ağır adımlarla kendinden kısa olan Alfa'nın önüne dikildiğinde "Eğlendin mi? Tüm yalanlarına kandım diye salak olduğumu da düşündüm mü?" diye sordu ilk. Cevap beklemedi. Cevabını biliyordu çünkü.

"Mesele Jimin değil. Çocuklarının babasını kaybetti o. Şehit oldu sevdiği. Elimde olsa eğer küllerinden öperim Vatan şehidinin"

Konuşmasını bölen öksürüğüydü. Güçsüz vücudu soğuğu çoktan kapmış, hasta etmişti onu. Kendini kandırıyordu sadece. Suçu dert ortağına atmak istemiyordu. Aksine bir nefes daha çekti ciğerlerine.

Kurumuş dudaklarını yalayıp "Sorun biziz. Bizim asla 'biz' olmayışımız. 8 senedir evliymişsin, 6 senelik birlikteliğimizde ne sandın beni? Asla yan yana duramayacağız, evlenemeyeceğiz, mühürlenemeyeceğiz, çocuğumuz olmayacak. Bu sikik depoya mahkum kalacağız. Tüm bunları en başından bilmene rağmen hep sevginle umutlandırdın kalbimi" dediğinde başını yan tarafa çevirmişti Alfa.

Yemin etmiş gibi ağzını açmıyor, sadece onu dinliyordu. Tüm nefretini kusmasını istiyordu bir nevi. Çünkü, gerçekten farkındaydı artık. Buradan çıktıkları an iki yabancı olacaktılar.

Soldier JikookWhere stories live. Discover now