Multileri ve oyuncular bölümündeki ana karakterler dışındaki bütün karakterleri kaldırdım evet. Bulamayanlar merak ederse diye söyleyeyim dedim.
Evet, şu an vaz geçtim. Multilerde yine olmicak ama oyuncular bölümüne ekleyeceğim çünkü kadromu seviyorum ^^
Kapıda ayaklarımı yere vurarak iki saatten fazladır bekliyordum. Gelmiyordu işte! Bugün gelmeyecek miydi yoksa? Lütfen gelsin, lütfen, lütfen, lütfeen.
"Burada kimi bekliyorsun böyle cici kız?" dedi Jacob arkamdan doğru.
Korkuyla çığlık attım.
"Sen, içeride miydin?"
"Ben, evet."
"Yani, bunca zamandır? Seni adi, az önceden beri seni bekliyordum!"
"Ama içeri gelmek aklına gelmedi. Senin adına üzüldüm."
"Her neyse, artık buradasın ve sana sormam gereken bir şey var."
"Hayır, Annabelle McCuddles, seninle yatmayacağım."
"Ne? Hayır, ıyy. Hayır. Neden?"
"Ne neden?" Yüzünde oluşan sırıtmayla yanaklarımın yanmasını hissettim.
"Yani, şey... neden öyle düşündün anlamında."
Baş parmağını çenesinde gezdirdi.
"Benimle yatmak mı istiyorsun?"
"Seninle yatmak falan istemiyorum ya!"
Sırıtması genişledi ve belimi kavrayıp yüzlerimizi yaklaştırdı. Burunlarımız birbirine değdiğinde dudağımı kemirmeye başladım.
"Hayır, hayır, onları yaralama. Birazdan ihtiyacım olacak."
Müthiş utanmamın etkisiyle karşılık veremedim.
"Benimle yatmak istiyor musun?"
"Seninle yatmak istemiyorum."
"Benimle yatmak istiyorsun."
"İstemiyorum."
"Evet, istiyorsun."
"Hayır, istemiyorum."
"İstiyorsun."
"Sana istemiyorum dedim!" diye bağırdım ve omuzlarından ittirdim.
Seninle yatmak istemiyorum! İlişkiye girmek istemiyorum! Seninle aynı yatakta bulunmak istiyorum ama beraber sabah keyfi yapabilmek için. Sabahları sana kahvaltı hazırladıktan sonra yukarı gelip uyuyuşunu izlemek için. Regl olduğumda bunu bilip yatağa kahvaltı getirmen için. Düğünden sonra ilk gece yaşayacalarımız için. İzlettiğin filmden korkan çocuğumuzu uyuduktan sonra gizlice kendi yatağına götürmeyi amaç edinip uyuyakalmak için. Ama sen bunların hiçbirini bilemeyeceksin çünkü senin bir eski sevgilin var.
"Senin bir eski sevgilin mi var?"
"Evet, Cecilia, neden?"
"Senin bir... eski sevgilin olması şaşırtıcı."
"Neden?"
"Biriyle çıkmış olman yani."
"Nesi şaşırtıcı?"
"Bilmiyorum, sen... kullan at birisindir diye düşünüyordum."
"Öyleyim zaten."
"O zaman nasıl sevgilin olabiliyor?"
"Onu da kullandım, ve attım."
"Ama... pekala." diye mırıldandım.
"İleride ne kadar kız arkadaşım olursa olsun, onlara da öyle davranacağım." dedi çenemi biraz kaldırarak. "Ya da benimle yatmak isteyen bir kız falan olursa."
Burnumdan soluyarak omuzlarından ittirdim ve arkamı dönüp yürümeye başladım.
"Hey, okuldan mı kaçacaksın?" diye seslendiğinde cevap verme gereği bile duymadım.
- - -
"Bugün neden seni göremedim?" diye Leah odama daldığında korkuyla geri sıçradım. Gözlerimi devirdim ve kitabıma geri döndüm.
"Şu an görüyorsun."
"Okulda, salak."
"Çünkü gitmedim."
"Ooh, peki ebeveynlerin bunu biliyorlar mı?"
"Hayır. Söylersen öldürürüm."
Nefesini verdi ve yanıma oturdu.
"Bugün o çocuk aradı."
"Kim?" dedim bakışlarımı kitaptan ayırmadan.
"Şu numaramı verdiğin çocuk. Peter Pan."
"Ne?!" diye çığlık attım ve kitabı fırlatıp Leah'a döndüm. "Ne konuştunuz?"
"Abartma. Sadece senin numaramı verdiğini bildirmek istediğini hissetmiş."
"Bir cümlede dört tane fiil kullandın ve bu bir rekor falan olmalı ama çok heyecanlı olduğum için Guissines'i aramayacağım. Sen ne dedin?"
"Senin bana haber verdiğini söyledim."
"Biraz romantik olsana aptal."
"Sensin aptal, kapa çeneni."
"Pekala, üzgünüm, devam et."
"O da peki dedi. Bunun üzerine ben de peki dedim. O tekrar peki dediğindeyse yüzüne kapattım."
Bir süre yüzüne öfkeli bakışlarımı gönderdikten sonra bunun hiçbir psikolojik baskı oluşturmadığını anladığımda onu yataktan ittim.
"Argh!" diye inlediğinde elimi uzatıp telefonunu aldım.
Son görüşmelerden kaydedilmemiş tek numarayı buldum ve mesaj kısmına girdim.
'Selam bebeğim, ben Leah. Lütfen akşam bize gel, seni birazdan ararım. XOX'
"Peter Pan'e mesaj attım Wendy."
"Ne?"
Pislikçe sırıttığımda gelen mesaj sesiyle telefonu tekrar açtım.
'Leah? İçtin mi? Biliyorsun, seninle ilgilenmiyorum, bana pembe saçlıyı gönder.'
Gözlerimi irileştirerek mesajı okurken Leah'a baktım ve aceleyle mesajı sildim. Bunu görmemeliydi.
"Ben tuvalete gidip geliyorum." dedim odadan fırlayarak çıktım. Evet, Leah'ı yerde bıraktım ve evet, berbat bir arkadaşım.
Numarayı arayıp açmasını beklemeye başladım. Açıldığı anda da bağırdım.
"Lanet olsun Pet, aklından ne geçiyordu? Ona nasıl böyle bir mesaj gönderebilirsin? Ayrıca benimle ilgili söylediklerin de iğrenç, bir daha yüzünü görmek istemiyorum. Bir hayvansın evet, ama evcil değil*. Leah'ı rahat bırak."
"Hey, bebeğim. Biraz sakin ol."
Duyduğum sesle gözlerimi irileştirdim. Jacob Peter'ın telefonuyla ne halt yiyiyordu?
* Peter'ın adının kısaltması Pet, aynı zamanda evcil hayvan anlamına geliyor.
