EslmEdsar sana teşekkür etmek istiyorum bütün yaptıkların için, telefondan yazdığım için ithaf edemiyorum ama bu bölüm senin. İyi okumalar.
Multide üzerine su sıçramış Jacob var pua. ^-^
"Ama o yine de merhametli davrandı bence. En azından sütyen ölçünü söylemedi." dedi Sue Jacob'un yaptıklarını hafifletmeye çalışarak.
"Hayır, Sue, bak..." Elimi alnıma götürdüm. "O aşamayı geçtik, tamam mı? Şimdi intikam planı aşamasındayız."
Kollarını göğsünde kavuşturdu ve somurtmaya başladı.
Derin bir nefes verip Leah'a döndüm.
"Hey büyük L, sende ne var?"
Omuz silkti.
"Ben böyle işlerden anlamam Anna. Üzgünüm."
Derin bir nefes verdim ve parmaklarımla oynamaya başladım.
Sonra bir anda kafamda bir ampul yandığında sırıtmaya başladım.
"Tamam, hadi gidin artık, yarın görüşürüz." dedim ayağa fırlayarak.
Kaşlarını çattılar.
"Hadi ya, intikamım üzerinde çalışmam gerekiyor."
Hokurdanarak ayağa kalktılar.
"Hâlâ burada mısınız siz?"
"Çok abartma, tamam mı?" dedi Sue yanağımdan öptükten sonra.
"Hıhı, tamam."
Abartır mıyım hiç?
"Yarın görüşürüz." dedi Leah gülümseyerek.
El salladım.
Aşağıdaki kapının da kapandığını duyduğumda hazırlanmaya başladım.
- - -
Faith'i gördüğüm anda yanına koşmaya başladım.
"Selam." Bana döndü.
"Jacob'u her yerde aradım ama bulamıyorum, onu bugün gördün mü?"
"Evet gördüm."
Bir süre bekledikten sonra kaşlarımı kaldırdım.
"Ee?"
"Ne ee?"
"Nerede?"
"Neden?"
"Çok özlemiş de beni. Kendimi hatırlatayım dedim."
"Şurada işte."
Gösterdiği yere baktım. Jacob'u gördüğüm anda koşmaya başladım.
"Hey selam."
Sırıttı ve sırtını duvara yasladı.
"Özür mü dileyeceksin yoksa?"
"Evet, şey... yani aslında çok sinirlendim ama önce ben yapmıştım, yani haklıydın. Üzgünüm."
Sırıtması genişledi.
"Gel bir sarılalım."
"N'apalım?" dedi kaşlarını kaldırarak.
"Ya özür dilemek için yani." dedim ve cevabını beklemeden boynuna sarıldım.
"Lanet olsun! Bana ne yaptın?!" Beni sinirle ittirdiğinde kahkahalarımın arasında telefonumu cebimden çıkarttım ve altını ıslatmış küçük Jacob'un fotoğraflarını çekmeye başladım.
