24

403 44 2
                                    

Gözlerini zorlanarak açtı. Yarı kapalı gözleriyle etrafına bakındığında yatakta yalnızdı. Saçlarını karıştırdıktan sonra gerinip yataktan çıktı. Saatin henüz çok erken olduğu belliydi. Elbette erken uyuduğu için erken uyanması normaldi. Banyoya gidip yüzünü yıkadıktan sonra aynada kendini inceledi. Gece mühür gerçekleştikten sonra uyanmıştı. Harry ona üşümemesi için tişörtünü ve iç çamaşırını giydirmişti.

Banyodan çıkıp salona gittiğinde alfanın mutfakta olduğunu gördü. Masaya çoktan kahvaltılık ürünler yerleştirilmişti. Alfanın yanına yaklaşıp doğradığı salatalıklardan birini aldı. "Günaydın." deyip salatalıktan bir ısırık alınca Harry ona dönüp gülümsedi.

"Günaydın bebeğim." Ellerini kenarda duran havluya silip omegasını belinden tutarak kendine çekti. Dudakları kısa bir öpücükle buluştuktan sonra omega burunlarını birbirine sürttü. "Sen böyle çok güzel görünüyorsun yalnız." diyerek parmak uçlarını omeganın bacağında gezdirdi. Louis hala elinde tuttuğu yarım salatalığı onun ağzına tıkıştırarak kıkırdadı. Dudakları tekrar birleşti kısa süreliğine.

"Çok açım." diyerek kaçmaya çalıştı. Alfanın hareketlerinden etkileniyordu ve eğer böyle devam ederse kahvaltı yapamazlardı. Alfa onu o kadar sıkı tuttu ki adeta tek bir beden olmuş gibi hissetti.

"Kahvaltı hazır zaten ama öncelikle eşimden daha güzel bir günaydın bekliyorum." Louis alt dudağını dişledi. Artık eş olduklarını hatırlamak yanaklarının kızarmasına ve heyecanının artmasına neden oldu. Kollarını alfanın boynuna sararak daha da yakınlaştırdı yüzlerini.

"Nasıl bir günaydın istiyorsun alfam?"

"Biraz öpsem, koklasam fena olmaz."

"Hmm, öyle mi diyorsun?" Harry başını sallayarak onun dudaklarına yönelse de Louis başını geri çekerek kaçtı. Belinden sıkıca tutan kollar onun çok uzaklaşmasını engellerken alfa "Nereye kaçabileceğini sanıyorsun?" diye mırıldandı.

"Nereye kadar kaçabilirsem."

"Seni hemen yakalayacağımı biliyorsundur umarım." Louis'nin bir anlık boşluğundan faydalanarak dudaklarını onun dudaklarına bastırdı. Alt dudağını kendi dudakları arasına alarak omeganın kollarının sıkılaşmasını sağladı. Eşinin bir yandan belini okşarken bir yandan da dudaklarıyla onun dudaklarını okşuyordu.

Dudakları ayrıldığında Louis tekrar alt dudağını dişledi. "Henüz duş bile alamadım."

"Kahvaltıdan sonra duşa gireriz. Saat daha yedi buçuk, bayağı erken." belinin iki yanından tutarak omeganın havalanmasını sağladı. Louis bacaklarını Harry'nin beline sarınca Harry bir kolunu onun beline sardı. Diğer eline tabağı alarak masaya ilerledi. "Teknik olarak artık doğmuş sayılıyor musun?" Louis onun dünkü söylediği şeye atıf yapmasına kıkırdadı.

"Evet, teknik olarak yarım saat önce doğdum." Tabağı masaya bırakıp boşta kalan kolunu da beline sararak omeganın boynuna öpücük bıraktı.

"İyi ki doğdun. Tanrıya seni karşıma çıkardığı için, ruh eşim yaptığı için şükrediyorum. Seni seviyorum inatçı omegam."

"Bende seni seviyorum alfam." diyerek yanaklarını okşadı.  Dudaklarına kısa bir öpücük bıraktı. "Hatırlıyor musun sana ilk ruh eşi olduğumuzu söylediğimde-"

"Evet önce inkar ettim, sonra seni öpüp kaçtım. Hatırlıyorum." Louis kıkırdayarak onu bir kere daha öptü.

"Aferin, unutmamışsın."

"Sanki unutmama izin veriyorsun da." 

"Anıları canlı tutmak iyidir." alfanın gözleri parladı.

Stubborn Omega | LarryWhere stories live. Discover now