17

434 54 7
                                    

Birkaç ay önce ağlayarak çıktığı odanın önünde bekliyordu ve kalbinin hızlı atışını engelleyemiyordu. Harry ilk gününde onu evden almak istese de erken bir saatte dersi olduğu için bu pek mümkün olmamıştı. Okulda buluşmak için sözleşmişlerdi. Ders programını ayarlayacak ve süreç hakkında biraz konuşacaklardı.

Harry hızlı adımlarla kendisine doğru gelirken yaslandığı duvardan uzaklaştı. Yerinde dikleşerek gülümsedi. "Hoş geldin." diyen adama bir adım yaklaşıp öpmek istese de Harry hızlıca geri çekilmişti. "Koridordayız Louis."

"Haklısın." dese de bu durumdan pek hoşnut olmamıştı. Harry ofisinin kapısını açıp önce onun geçmesini bekledi. Louis içeri girip ayakta dikildi.

"Otursana. Çay mı içersin, kahve mi?"

"Bir şey içmem, sağolun Bay Styles." Harry onun az önceki şeye bozulmuş olduğunu anlasa da koridorda birilerinin onları öyle görmesi demek anında dedikodularının çıkacağı anlamına geliyordu. Bunu Louis için istemiyordu. Kapıyı kapatıp hala ayakta bekleyen omeganın yanına yaklaştı. Onu belinden tutup kendine çekerek sarıldı. "Okuldayız, odaya her an biri girebilir."

"Küstün mü yoksa?"

"Ne haddime?"

"Louis, yine inatçılığın tuttu. Çabuk sarıl bana." Louis hala kolları yanlarında düz durmaya devam ederken Harry'nin kaşları çatıldı. "İnatçı omega." diyerek onun yanağını ısırdı.

"Ya Harry!"

"Bay Styles'a ne oldu?" Omega yanağını tutarak ona kötü bakışlar attı. "Çok mu acıdı? Gel öpeyim de geçsin." Louis elini yanağından çekince Harry onun yanağını koklayarak öptü. Bu sırada kapı açılınca Louis irkilerek geri çekilmeye çalışsa da Harry gelen kişinin Bay Drake olduğunu görünce onun uzaklaşmasına izin vermedi.

"Oh, sanırım buna alışmam gerekecek. Siz çifte kumrular okulda biraz seviyenizi korusanız iyi olur." adamın alaycı ses tonu Louis'nin utanmasına neden olsa da Harry sadece güldü. "Hoş geldin Louis, seni yeniden görmek çok güzel." Louis Harry'nin kollarından kurtularak tamamen adama döndü.

"Sizi görmek de çok güzel."

"Harry'ye kahve ısmarlamak için gelmiştim ama görüyorum ki pek müsait değil." neden bu kadar imalı konuşuyordu ki, Louis biraz sonra domates kadar kırmızı olacaktı.

"Louis'nin doktora programını ayarlayacağız. Sonra da derse yetişmem lazım. Öğle yemeğinden sonra yapsak."

"Olur tabii. Louis sende bize katılmak ister misin?"

"Teşekkür ederim ama o kadar kalmayacağım."

"Daha uzun zaman burada olacağın için bu seferlik ısrar etmiyorum. Sonra tekrar görüşürüz."

"Hoşça kalın." Bay Drake odadan çıktığında Louis hemen yüzünü avuçları içine gömdü. Harry gülerek onun ellerini yüzünden çekmeye çalıştı. "Beni niye rezil ediyorsun insanlara. Hocama rezil oldum."

"Aynı kişi benim de hocam ama ben hiç rezil olduğumu hissetmiyorum. Zaten biliyordu aramızda bir şey olduğunu."

"Yanlış anladı bence. Sanki şey yapıyormuşuz gibi…"

"Ne yapıyormuşuz gibi?" Louis Harry'nin sırıtan suratına bir tane patlatmamak için zor tuttu kendini.

"Öpüşüyoruz sandı."

"Sansın, ne var bunda?"

"Bu biraz utanç verici." diye inledi.

"O zaman onun da çocuğunun olması utanç verici olması gerek. Sonuçta çocuğun nasıl yapıldığını hepimiz biliyoruz." Louis'nin bir anlığına duraksamasını fırsat bilerek onun oturmasını sağladı. "Bence biz işimize bakalım. Öncelikle derslerimizi hangi gün yapacağımıza karar verelim." Su ısıtmak için Louis'den uzaklaştı.

Stubborn Omega | LarryWhere stories live. Discover now