16

447 51 23
                                    

Louis Harry'nin ailesi tarafından büyük bir samimiyetle karşılanmıştı. Saat akşam altıyı gösterdiğinde Harry'nin ailesinin yaşadığı yerleşkeye varmışlardı. Harry'nin annesi Anne onlara çok güzel yemekler hazırlamıştı. Babası Robin ise enfes bir tatlı yapmıştı. Yemekte onlara Gemma ve sevgilisi Michal'da eşlik etmişti.

Çay içerken ise Gemma, Louis'nin yaptığı kurabiyeleri o kadar çok övmüştü ki Louis utançtan kıpkırmızı olmuştu. Yeni tanıştığı insanlar arasında bu kadar övülmek alışık olduğu bir şey değildi. Harry onun bu kadar sıkışmasına dayanamayarak elinden tutup kendi odasına kaçırmıştı.

Louis Harry'nin odasına bakınırken Harry onu yatağa uzanarak beklemişti. Masasının üzerini Harry'nin bebeklik, çocukluk ve gençlik fotoğrafları süslüyordu. Louis hepsini uzun uzun inceledi. Bebeklik ve çocukluk fotoğrafları çok tatlı olsa da henüz yeni yeni genç olduğu dönemdeki saçlarına bayılmıştı.

"Gel artık yanıma." diyerek kolunu açtı. Louis yavaş adımlarla onun yanına yaklaştı.

"Odan tatlıymış."

"Yatağa sığmamam dışında bir problem yok." omega kıkırdayarak alfanın yanına yattı.

"Gayet sığıyoruz bence. Gece bu yatakta mı uyuyacağım?"

"Hayır, benim evime gideceğiz. Herhalde sen burada yatarken benim gidip kız kardeşimin yanında yatacağımı gerçekten düşünmedin. Benim evime gideceğiz ve ikimizin rahatça sığacağı yatağımda yatacağız."

"Aslında ben bu yatağı daha çok sevmiştim. Uyurken bile yakın olabilme imkanı sunuyor." derken işaret parmağıyla alfasının çene kemiğini okşadı. Harry sertçe yutkunarak gözlerini onun dudaklarına çevirdi. "Aklından ne geçiyor biliyorum ve bunu ailenin evinde asla yapmayacağım."

"Asla, asla dememelisin." burunlarını birbirine sürterek Louis'nin gözlerinin kapanmasına neden oldu. Dudakları küçük bir temasla birleşti. Harry hemen geri çekilerek ayağa kalktı. Louis ne olduğunu anlamadan ona bakarken kapı tıklatılıp hızlıca açıldı.

"Annem Louis'nin bir şey isteyip istemediğini merak etti."

"Teşekkür ederim." diyerek yataktan kalktı. Harry bu evde asla rahat edemeyeceklerini biliyordu.

"Ellie evde midir?" diyerek kız kardeşinin dikkatini üstüne çekti.

"Büyük ihtimalle evdedir ama Ron amcadan emin değilim." Harry başını sallayıp Louis'ye baktı.

"Seni biriyle daha tanıştırmak istiyorum." Louis onun kimden bahsettiğini bilmediği için gerildi. "Sonra da şehre geri döneriz." Louis onu onaylayıp kendisini evden çıkarıp yüz metre kadar ilerideki eve götürmesine izin verdi.

"Kimle tanışacağım?"

"Amcamın eşi. Çok tatlı biridir, gerilmene gerek yok." Kapıyı çalarak bekledi. Yaklaşık otuz saniye sonra saçlarının bir kısmında beyazlar olsa da yüzü oldukça genç görünen biri açtı kapıyı.

"Harry!" diyerek alfayı kolları arasına aldı.

"Nasılsın?" diye sordu Harry kısık sesle.

"İyiyim, merak etme." daha sonra Harry'nin arkasında bekleyen genç adama takıldı gözleri. "Misafirimiz mi var?"

"Evet, omegam Louis. Bizimkilerle tanışmak için geldi. Seni de görsün istedim."

"Çok güzel yapmışsın." Louis'ye elini uzatırken gözleri yüzünü tarıyordu. "Tanıştığımıza çok sevindim Louis. Hadi, içeri gelin."

"Bende çok memnun oldum." içeri girip koltuğa oturdular.

"Ne ikram edeyim size? Keşke önceden haberim olsaydı."

Stubborn Omega | LarryTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon