Sunghoon♡

324 10 8
                                    


Zavallı kız , her zaman zorbalık gördüğü okula gidiyordu. Gitmek istemiyordu , ama gitmek zorundaydı. Okuyup kendini kurtarmak zorundaydı. Ailesi yoktu , akrabaları ise ara sıra ziyarete geliyordu.

Ailesini bir gün evde hiç ummadığı bir şekilde bulmuştu. Arkadaşları ile gezmek için çıkmıştı. Evinin bahçesinde damla damla kan görmüştü. Kardeşinin burnunun kanadığını düşünmüştü. Evin içine girdiğinde kan yoğunlaşması onu şüphelendirmişti.

Oturma odasına girdiğinde hepsinin bedeninin üst üste kanlar içinde bulduğunda anlamıştı , hayatının artık mutlu ve güzel olmayacağını. Hepsini uyandırmaya çalışmıştı elbette ama geri gelmeyeceklerdi. Her ne kadar bunu bilse de bırakamıyordu. Sürekli gözünün önüne geliyordu ceset poşetleri. Unutamıyordu.

İntihara da meyilli biriydi. Kollarında bacaklarında her yerinde çizikler vardı. Yaraları kabuk tutmadan yenisi geliyordu. İlaçlar alıyor , hastanelik oluyordu. Ailesinin yanına gitmek istiyordu. Bu çabaları boşaydı.

Okulun kapısından girdiğinde yine her zaman ki yüzleri gördü. Sınıfına girdi. Arkadaşları vardı ama zorbalığa uğramasını engelleyemiyorlardı. Onlarda korkuyordu. Kimse zorbalığa uğramak istemezdi.

" yunjin - ah . Naber " dedi uzun sarı saçlı kız. " sana da günaydın. Soobin - ah" ikisi yakındı birlikte büyümüşlerdi neredeyse. Soobin güzel bir kızdı. Okulda popüler değildi belki ama yine de güzel bir aurası vardı.

Birlikte sıralarına oturdukları sırada diğer küt kızıl saçlı bir kız geldi. Soobin " günaydın chaewon." Dedi . Kız gülümseyerek cevap verdi. Derslerine girdiler.

Ders bitimi yujin okulun çatı katına çıktı. Herzaman gelirdi çoğu kişi burayı bilmezdi , bilseler de tercih ettikleri bir yer değildi. Eski sıralar kullanılmayan eşyalar burada toplanıyordu.  Tozlu , pis bir yerdi. Ama yujin geliyordu.

Yujin teras katında ki mermere ellerini koyup derin bir nefes aldı. Bıkmıştı , ama elinden bir şey gelmiyordu. Arkasından kapı kapatılma sesi duydu . Tırsmıştı ama arkasına dönmeyi göze alamadı. " YA!" Dedi biri tehditkar bir şekilde. Yujin arkasını döndü. Herzaman ki gibi zorbalığa uğradığı gruptu. Hiç bir şey yapmamıştı onlara ama ne yaparlarsa yapsınlar sesini çıkaramadığı için yaparlardı.

Arkasına döndüğünde taeyong'u gördü. Arkasında jisoo , sunghoon , gaon , jake ve Mina vardı. İçlerinden sunghoon ve Mina pek bir şey yapmazlardı. Ama yapılana da dur demezlerdi. Taeyong yujine doğru ilerledi. Kız kafasını kaldıramadı korkudan. Taeyong saçını kavraladı. Elini sertçe çekti. Kızın saçını bırakmıyordu.

Taeyong'un elini gaon tutmuştu. Kız durdurduğunu sanmıştı. Böyle bir şey beklemesi tam bir hata idi. Kızın yüzünü kaldırıp gülümsedi , ve birden sert bir tokat attı. Bunu aynı yere 3 veya 4 kere yaptı. Her seferinde daha da sert vuruyordu. Kızın yanağı kıpkırmızı olmuştu. Burnunun ucu yanmaya başlamıştı. Gözünden bir kaç damla yaş aktı.

Gaon çekildi . Jisoo Kızın ağladığını fark etti. Yanına oturur gibi durdu. " oh , çok mu acıyor? " diye sordu. Sanki hiç bilmiyormuşcasına. Sonra tekrar ayağa kalktı. Kızın saçından tutup sıralara doğru attı. Jake ve Mina ise gülerek izliyordu. Jake ise şu şişesini fark etti. Eline alıp Kızın yanına gitti. Ve bir şişe suyu kafasından aşağı boşalttı. Mina ise kapıya doğru ilerleyip çıktı.

Kız gününü bir şekilde geçirdi. Akrabaları ziyarete geldiklerin de keskin bazı eşyaları topluyordu. Kızın yemeğini kendileri yapıp getiriyorlardı. Kız bugün ki olaydan sonra her zaman ki yaptığı şeyi yapacaktı. Anahtarını alıp dışarı çıktı. Artık dayanacak gücü kalmamıştı. Dışarı da bir şişe gördü. Yanındaki banka vurarak parçaladı.

O sıra da oradan geçen sunghoon kızı fark etti. Kızın ona karşı boş olmadığını biliyordu. Şişeyi parçaladığını görüp yanına koştu. Son kalan parçayı elinden alıp uzak bir yere fırlattı. " NE YAPTIĞINI SANIYORSUN , APTAL " Kız çocuğa baktı gözleri doluyordu. " sana ne , zaten ölmemi isteyen sizler değil misiniz ? " çocuk duraksadı. Sonuçta kendisi bir şey yapmıyordu. Ama onları da durduramıyordu.

Kız birden yere düşüp ağlamaya başladı. Sunghoon yanına oturup kızın kafasını kendine yasladı. Bu sarılmanın ardına kız daha da çok ağlamaya başladı. Bir süre öyle kaldılar. Kız kendini toparlayıp kendini geri çekti. Sunghoon kıza baktı ne olursa olsun bu kızı bu psikolojiden kurtaracaktı. En başta arkadaşları ile konuşarak tabii ki.

Arkadaşlarına da söyleyerek yapmalarını az da olsa engellemişti. Sonrasında ise yakın arkadaş oldular. Diğerleri de yavaş yavaş alışmaya başlamışlardı. Sunghoon ise bir kaç ay sonunda hislerini itiraf etmişti. Yujinin hayatı her ne kadar kötü olsa da sanırım artık iyiye gidiyordu. Kız bundan mutluydu. Hayatında ki en büyük şansı yakalamıştı. Artık ölmek değil daha da çok yaşamak istiyordu.

Bu da bu kadar. Beynim yandı bunu nasıl flufy'ye cevirebilirim diye ama çevirdim bir şekilde. Arkadaşlar burda hiç bir idole nefret yoktur. Öyle düşündü diye düşünmeyin. Hepsi çok sevdiğim idoller. Umarım isteyen kişi de beğenir.

Enhypen reactionsWhere stories live. Discover now