#19

1K 30 6
                                    

~seni uyarıyorlar ama dinlemiyorsun ve başına bir olay geliyor~

HEESEUNG;
Heeseung'un çiçeklerini inceliyordun. Biri dikkatini çekti. Dokunmak istedin ve arkandan bir ses geldi.
"Yn, ona dokunma. Dikenli bir  çiçek  eline batabilir." Onu dinlemeyip dokundun, ve ağzından minik bi inleme çıktı. " seni uyarmıştım. Neden beni dinlemiyorsun."

JAY;
Jay ile yemek yapmak istemiştiniz. Mutfağa gittin, malzemelerini hazırladın. Yemeği karıştırmak için kapağı açacağın sırada jay sana seslendi." Onu öyle tutma. Elin yanacak." Tuttun ve elin yandı. Bağırmanla sana döndü. Hemen elini tuttu, soğuk suyun altına soktu. Hem sana söyleniyor hemde elinle ilgileniyordu.

JAKE;
jake ile gezmeye çıkmıştınız. Anı olarak kalması için bir fotoğraf çektin. Elindeki telefondan fotoğrafı inceliyordun. "Önüne baksana. Fotoğrafa evde de bakarsın." 'Olmaz' diyemeden tökezlemiştin. Jake ise sana bakarak gülmemeye çalışıyordu. Ciddileşip "sana demiştim". Diyip yürümeye devam etti.

SUNGHOON;
Sunghoon mutfakta otururken yanına su içmek için gelmiştin. Sunghoon çöpe atmak için çatlak bir bardak ayırmıştı. Fark etmeyip onunla su içtin. Yıkamak için süngeri ve bardağı aldın. "Yıkama o bardak çatlak. Atacağım. O yüzden ayırdım."  Duymayıp yıkadın. Bardak elinde parçalandı. Çığlığın ile sunghoon yanına geldi. "Sana söyledim değil mi? Daha neden yıkıyorsun ki. Salak mısın sen." Onun böyle söylemesiyle gözün doldu. Ve yukarı çıktın.

JUNGWON;
jungwonun ödevi için kitap bakıyordunuz. Herhangi bir yere girdiniz. Eline bir kitap aldın. Ama fazla yıpranmış bir kitaptı. Ortalarına bakarken " dikkat et yırtılmasın. Sonra ödemek zorunda kalırız." Onaylayan bir mırıltı çıkardın. Biraz sonra kitabın bir parçası koptu. Jungwon sana döndü. Hemen elindeki kitabı aldı. Parçasını da kitabın herhangi bir yerine sıkıştırdı. Elinden tutup hemen ordan çıktınız.

SUNOO;
Sunoo ile gece yüzünüzü yıkamak için banyoya gittiniz. Yüz yıkama jelini aldın. Ama fazla döküldüğünü bilmiyordun. "Fazla dökülebilir. Az almaya çalış" ama bunu söylemek için fazla geçti. Kutuyu çevirdiğin anda eline boşalmıştı. Sunoo'ya  fark ettirmeden yarısını koydun. Ama gelip "bunun yarısı nerde? " diye sormuştu.

NIKI;
Niki ile dans öğrenmeye çalışıyordunuz. Sizden önce yerler silinmişti, yer yer ıslaklık vardı. Niki'nin yanına geliyordun. " yerleri silmişler. Düşebiliriz, yavaş dans et. Acele etme."  Bunu dedikten birkaç saniye sonra yerdeydin. Elini alnına koydu. " sen beni nasıl dinliyorsun tanrı aşkına. Aklın neredeydi ben bunları söylerken." O bunları söylerken sinirlenip çıkmıştın.

Aklıma gelmişken bölüm atayım dedim. Çok bekletmedim umarım

Enhypen reactionsWhere stories live. Discover now