***

Yoongi elinde kahvelerin olduğu poşetle dövmeciye geldiğinde içeride birkaç müşteri vardı. Her seferinde yaptığı gibi önce Soobin'in yanına gitti.

"Hoş geldin hyung." dedi Soobin hemen kalkarak, yanında oturan Yeonjun da onunla beraber kalkmıştı.

"Hoş buldum." bakışlarını kısa bir an ikisinin arasında gezdirdikten sonra Soobin'e baktı. "Beni arkadaşınla tanıştırmayı düşünmüyor musun?"

"He? Evet evet, hyung bu Yeonjun, Yeonjun bu da Yoongi hyung." diye hızlıca tanıştırdı onları.

"Memnun oldum." diyerek hafifçe eğildi Yeonjun.

"Ben de memnun oldum." dedi Yoongi de ona karşılık vererek "Siz neden ayağa kalktınız bu arada? Otursanıza."

"Ben Soobin kalktığı için kalktım." dedi Yeonjun otururken.

"Şey, bilmiyorum neden kalktığımı." dedi Soobin de oturup.

Yoongi gülerek saçlarını karıştırdı onun. Elindeki poşeti kaldırıp önündeki masaya koyduktan sonra Soobin'e yaptığı tatlı kahveyi ve iki pipeti önlerine bıraktı "Burada olduğunu bilseydim bir tane de sana yapardım, bunu paylaşacaksınız artık."

"Sorun değil, ben kahveyi tatlı sevmem zaten. Teşekkür ederim."dedi Yeonjun gülümseyerek.

Yoongi güldü "Çikolatalı süt içiyormuşsun gibi düşün, Soobin kahvesini seninle paylaşmayı çok istiyordur eminim ki." ona göz kırpıp Soobin'e döndü tekrar "Diğer hyungların odalarındalar mı?"

"Evet, müşterisi var üçünün de ama Taehyungie hyungun işi birazdan biter."

"Tamam o halde," poşetten Namjoon ve Jungkook'un kahvelerini çıkartıp onları da Soobin'e uzattı "Bunları hyunglarına götür, Taehyungie hyunguna da onu beklediğimi söyle, olur mu? içeride müşteri varken benim götürmem doğru olmaz."

"Tamam hyung, sen içeri geç bunları ben hallederim."

"Mutfağa geçiyorum, dolabınızı tırtıklayacağım." dedi Yoongi de poşetini alıp mutfağa gitmeden önce.

Kahvesini içip kitap okuyarak ve dolaptan çıkardığı, muhtemelen Seokjin'in Namjoon için yaptığı, dolgulu kurabiyeleri yiyerek geçirdiği kişisel zamanını Taehyung'un yüzünü tutan elleri böldü, "Daha erken geleceğini söylemeliydin." dedi dudaklarını birleştirmeden önce. Kitabını anında masadaki kahve ve kurabiye kabının yanına bırakıp Taehyung'un sırtına yerleştirdi ellerini, daha birkaç saat önce görmüşlerdi birbirlerini ama her zaman yan yana olma istekleri sabırlarından daha baskındı.

Kısa bir an için çekildi Yoongi "İşinin bir gibi biteceğini söylemiştin, uzayacağını haber verebilirdin." dedikten sonra ensesinden tutarak bu sefer daha sert öptü onu. Taehyung da aynı şekilde karşılık verirken ellerinden birini saçlarının arasına kaydırıp başını geriye doğru eğmesini sağladı.

Jungkook'un "YOONGİİ!"diye bağıra bağıra yaklaştığını duyunca Yoongi Taehyung'u mutfağın diğer ucuna doğru fırlatır gibi itti. Dudakları şişmiş, kızarmıştı, ikisi de nefes nefeseydi ama saniyler öncesinde dudaklarını parçalarcasına öpüşmemiş gibi davranmayı seçtiler.

Jungkook içeri girdiğinde önce Yoongi'nin önünde duran kurabiyeleri gördüğü için yine aynı hevesle "Yoongi!" diyerek yaklaşıp kurabiye kabını eline aldı.

"En yakın arkadaşım sensin bunu biliyor muydun?" dedi bir kurabiyeyi ağzına tıkarken.

"Ben neyim?" diye sordu Taehyung da kıskançlıkla.

Love Me Wrong | TaegiWhere stories live. Discover now