18.Bölüm

241 26 24
                                    

Bir taraftan çalışıp bir taraftan ödevini yapmaya çalışıyordu ama çıkarken uyandırmaya kıyamadığı Taehyung'un komik olsa da ona fazlasıyla tatlı gelen görüntüsü dikkatini dağıtıyor, sürekli sırıtmasına sebep oluyordu.

Yoongi yine kendi kendine sırıtırken Hoseok elindeki tepsiyi diğerlerinin üstüne bırakıp "Ne yazıyorsun öyle sırıtarak?" diye sordu bu arada da ne yazdığını görebilmek için çenesini omzuna yaslayıp önündeki kağıda baktı.

"Hocanın verdiği romanın incelemesini yapıyorum, eleştiri yazacağım sonra da." diye mırıldandı Yoongi.

"İki hafta süre vermişti, yarın teslim edeceğin ödevi şimdi mi yapıyorsun? Manyak mısın niye beklettin bu kadar?" sorusuyla elini havada salladı Yoongi, öylesine geçiştirir gibi.

"Unutmuşum dün hatırladım." unutmamıştı aslında sadece bütün vaktini  Taehyung ile geçirirken sonra yaparım diye diye son güne kadar ertelemişti ve romanı okumamıştı bile. "Birkaç makale buldum gece onlardan derleyerek hazırladım şimdi sadece yazıya geçiriyorum."

"Okumadın mı?" diye sordu şaşkınlıkla.

Mırıltıyla "Fırsat olmadı." dedi Yoongi, "Yazmam gereken yirmi sayfa kaldı sadece zaten bitirebilirim sabaha kadar sorun olmaz herhalde." dediğinde Hoseok kafasına vurdu onun.

"Eleştirini bana at,  ben yazarım sen incelemeyi bitir." diye homurdandı. "Yetişir diyorsun bir de, yetişir aynen." 

"Madem ısrar ediyorsun." dedi Yoongi keyifli keyifli. Kalemini kağıtların üstüne bırakıp gelen müşterinin siparişini aldı.

Kahvesini yaparken Hoseok da tezgahtaki kağıtları toplayıp zarar görmesinler diye kaldırdı, "Sonra devam et bunlara, yazdığın da gitmesin."

"Tamam tamam." Hazırladığı kahveyi müşterisine uzattıktan sonra ona döndü tekrar. "El yazısıyla istemese çok daha kolay olabilirdi." diye homurdandı.

"İyi tarafından bak, intihal kontrolüne gönderemeyecek."

"Doğru ama okumayacak bile." dediğinde Hoseok gülerek tezgaha yaslandı.

"Yapacak bir şey yok, sen neden vakit bulamadın onu söyle bana, kitap versinler de okuyayım deyip duruyordun neden okumadın?"

"İlgimi çekmedi."

"Taehyung daha ilgi çekici geldi yani,  öyle mi?"

"Hiçbir alakası yok." diyerek savunmaya geçti Yoongi hemen, gergin bir gülüş belirdi dudağında, "Taehyung neden kitaplardan daha ilgi çekici gelsin?"

"Taehyung'un senin için minik notlar bıraktığı kitaplar daha ilgi çekici yani anladım."

"Hayır ne alakası var?!" diyerek istemsizce sesini yükseltti Yoongi. Hoseok onun bu paniğiyle eğlendiği için haklı olduğunu bilse de üstüne gitmeyi sürdürüyordu.

"Belli ki çok alakası var  şu suratına bak yakalanmış bir çocuk gibisin." Tezgahtan ayrılıp Yoongi'nin üstüne yürüdü "Bir şey mi saklıyorsun yoksa?"

Gergince güldü Yoongi "Ne saklayabilirim?" Hoseok'un omzuna vurdu şakayla "sen de bir tuhafsın."

"Değil mi?" gülerek bir bez ve tepsi aldı "çok tuhafım cidden." dedikten sonra boşalan masaları temizlemeye gitti.

Onun arkasından nefes vererek önüne döndü Yoongi, hâlâ niye kimseye söylemediklerini de bilmiyordu aslında  sadece en başında  söyleyememişlerdi ve bu şekilde devam ediyordu.

Taehyung "Pisiciğim!" diyerek neşeyle içeri girdiğinde ona döndü Yoongi, hemen tam karşısındaki yerini almıştı. Gülerek saçlarını karıştırdı onun.

Love Me Wrong | TaegiΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα