14.BÖLÜM○TAN YERİ○

106 24 21
                                    

İmtihan buya;balığın gönlü, çöle vurulur...

ŞEMS-İ TEBRİZİ

"Tam vaktinde geldiniz yemekte hazır oldu hadi oturun hemen soğumadan yiyelim." Dedi annem.

Harun amca tam mangal ustası olduğu için onun yaptığı etler marineli ve bol soslu oluyordu tadını verende o soslar oluyordu zaten. Anneme her zaman demişimdir şu tarifleri bir yere not et tadı damağımda kalıyor bir daha Harun amcayı nerede bulucaz diye ama beni hiç dinlememiş oluyor yada Harun Bey olmadan biz mangala gitmeyiz diyordu. Ama ben kararlıydım en azından aklımın bir köşesinde kalmalıydı böyle eşsiz tarifler.

Elime bir kanat alıp yemeğe başladım. Elimdeki bitirdiğim kemiği tabağıma koyduktan sonra gözlerimi kapatıp "nefis olmuş herzaman ki gibi "dedim ve Harun amcadan tarafa dönüp" Artık bizede söyle şu gizemli malzemeleri Harun amca ,yoksa nesil yürümeyecek" dedim.

Babam kahka ile karışık oturduğu yerden öne doğru eğilip.
"Her mangal yapışımızda siz Harun amca gibi yapamıyorsunuz diyip duruyor halbuki görünen malzemeler belli ,içine koyuyorum yok beğenmiyor hanım efendi."

Harun amca ayranından bir yudum alıp.
"Bir kere benim yaptığım mangalı yedikleri mi vazgeçemiyorlar. Neden bilmem elim lezzetli sanırım. Ama bir kaç püf noktası da yok değil. Sevde sen bizim büroya gel ozaman bir tek sana anlatırım bu sırrı ,daha Gökmen'in bile haberi yok." Dedi ve Gökmen'den tarafa dönüp göz kırptı.

Kinayeli ses tonuyla Gökmen
"Vay be baba bunca yıllık oğluna değilde sevde'ye he"dedi

"Burada yanılıyorsun oğlum ikinizide birbirinizden ayırt etmedim hiç  çocukken nasılsanız yetişkinkende öylesiniz benim gözümde, e tabi sevde kızım beni şu sıralar aksatmış olabilir onu da göz ardı edebilirim sanırım iş yerimde çalışırsa."

Ses tonum buruk ve mahzunlaştırarak beni yalnış anlamamalari için kendimi anlatmaya çalıştım.
"Estağfurullah efendim ben sizin yanınıza sadece iş için değil sizinle daha çok vakit geçirmek içinde geleceğim, lütfen öyle düşünüp üzmeyin beni."

"Biliyorum kızım ,biliyorum şaka yapıyorum."

Çisem firtina öncesi sesizligini bozarak bizimle birlikte konuşmamıza dahil oldu, aslında çekinmezdi başta konuşmak istese konuşurdu ama daha çok  gözlemlemeyi tercih etmişti."Efendim Sevde kırılgan ve naiftir şu sıralar daha da bir alınganlaştı." Der demez alttan bir cimcik attım neydi bu şimdi.   Küçük bir cigliktan sonra herkesin dikkatini cektigini fark edip açiklama gereği duyarak 'sinek ısırdı sanırım' diyip bacağının üzerinde duran elimin üzerine bi tane geçirdi ve daha sonra yandan sinsi bir bakış atıp konuşmasına devam etti. "Yani sınavlardan dolayı sizin iş yerinizde çalışması onun için daha iyi olucaktir hem Gökmen bey Sevde'nin anlattığına göre tecrübeli ve bilgili bir avukatmış " Gökmen den tarafa dönüp "siz den çok bahsettide" dedi ve tekrardan önüne döndü.

Bismillahirrahmanirrahim ben Çisem'e Gökmen hakkında yarım buçuk bahsetmiştim iş yerlerinin olduğunu ve babamın yakın bir ahbabi olduğundan ötürü başka birsey anlatmamistim ki ,şimdi neden böyle garip davranıp beni zor bir durumda bırakıyordu ki  annemle göz göze geldiğimizde elinde tencereyle Gökmen ve Harun amcaya yemek koyuyordu bu işte bir terslik vardı yada bir anlaşma.

Gökmen utana sıkıla "Estağfurullah, biz Sevde ile çocukluktan beri iyi anlaşırız o iyi baktığı için iyi görüyor. Elbette iş yerinde eksiklerim var ve bu konuda kendimi geliştirmem gerekli, kusursuz değilim ."

NASİPTİR GELİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin