0.6

471 47 19
                                    

  "Bir daha olmasın yoksa daha farklı bir karşılamayla yüz yüze gelirsin, haberin olsun!"

  Riki endişeyle alt dudağını dişlerken çantasını boynundan geçirdikten sonra yerdeki gözlerini karşısındaki genç adamın yüzüne çıkarttı. Beklediği gibi girişte büyük bir azar işitmemişti ama pratik anında pişmanlık yaşamasına yetecek kadar yüzüne vurulmuştu yaptığı sebepsiz devamsızlıklar. Kendini bildiği günden beri yaptığı şeyi, bir ruh hali değişiminde nasıl terk edebildiğini düşünüyordu şu an. Bakışlarını yine zemine indirip eğilebildiği kadar eğildi, saçlarını dağıtan parmakları hissedene kadar da doğrulmadı bir süre boyunca. Özür dilemek için elinden bu kadarı geliyordu.

  "Bir daha olmayacak, söz veriyorum hyung!"

  "Bir dahakine göreceğiz onu."

  Saçlarının arasında gezinen parmaklar yok olunca önce başını sonra da üst vücudunu kaldırdı. Hoseok çoktan kapıdan içeriye girmişti. Riki cam kapıya bakıp öylece durdu, kendi yansımasını izledi. Kendisine hayli büyük gelen gömleği hala ıslaktı. Gri hırkasının fermuarını çekip şapkasını kapattıktan sonra eğri yansımasına son bir kez daha bakıp sarı sokak lambalarıyla aydınlanan sokakta ilerlemeye başladı.

  Serin mayıs gecesi yüzünü okşayan rüzgara doğru yürürken zihnine akın eden düşüncelere engel olmadı, daha fazla kaçamazdı. Cebindeki ellerini yumruk yapıp başını geriye attı lakin beklediği şey bulutlu bir gökyüzüydü, açık ve bir milyon yıldızla dolu bu harika manzara değil. Yüzündeki memnuniyetini gizleyemezken kendi kendine mırıldandı.

  "Yine de bu gece daha huzurlu hissediyorum. Bu iyiye işaret olmalı, değil mi?"

  Sorduğu soruya omuz silkmekle yetinip başını yine yere eğdi. Ayağına çarpan taşı uzun bir süre sürükledi, kaybettiğindeyse bulmak için çabalamadı.

  "Sadece bana bakmasıyla bile kalbim patlayacak gibi oluyor, bu adil değil. Ayrıca bu... Korkakça."

  Derin bir nefes alıp yanaklarını şişirirken başını iki yana salladı. Çantasından kulaklığını çıkartıp taktığında çoktan caddeye çıkmıştı. Müziği açmak için aceleci davranmadı.

  "Ne kadar sev- Yani ne kadar bir duygu beslesem bile yanında bulunmak için bir istek duymuyorum. Bu gerçekten ilginç."

  Ellerini yüzüne kapatıp kızaran yanaklarını karşısında yürüyen insanlardan saklarken daha kısık sesle mırıldandı.

  "Lanet olsun, daha kendime bile dürüst olurken utanıyorum."

  Yüzünü ovup adımlarını hızlandırdı. Yürürken bir yandan kendi kendine konuşuyordu, bunu yapmak hoşuna gitmişti.

  "Sanırım Jake haklı. Zamanla cesaretimi kaybediyorum, sadece içimde yaşamam ve aşmam gereken bir duyguymuş gibi davranmaya başladım."

  Yüzünü yine gökyüzüne çevirip gülümsedi. Çalan sakin melodi kalp ritmini düzene sokmuş, gerginliğini hafifletmişti.

  "Galiba ilk geri dönüş adımımı bu gece uzun zaman sonra pratiğe gelerek attım."

  Yüzündeki gülümseme tüm çehresine yayılırken başını eğip adımlarını hızlandırdı. Muhtemelen saat on ikiye geliyordu fakat cadde hala kalabalıktı. Sarı sokak lambaları o kadar yoğundu ki gece neredeyse aydınlıktı. Caddede yürürken insanların yüzünü rahatlıkla seçebiliyor, yolunu görebiliyordu. Bir süre sonra evinin bulunduğu sokağa girmek üzere caddeden ayrıldı. Caddeye kıyasla daha karanlık olan sokağa girdiğinde kulaklıklarını çıkartıp cebine sıkıştırdı. Zihni yorgunluğun da etkisiyle tamamen dağılmıştı. Dengesiz adımlarla apartmana girip merdivenleri çıkmaya başladığında şapkasını çıkartıp çantasında anahtarlarını aramaya koyuldu. Bulduğu anahtarla kapıyı açıp sessiz olmaya özen göstererek eve girdiğinde duş alıp üzerini değiştirdikten sonra yatağına uzandı. Annesini ve ablasını uyandırmamak için saçlarını kurutmadığından, nemli saçları üzerine dağıldığı yastığı ıslatıyordu.

  Karanlıkta telefonunu bulup yana döndüğünde sohbet uygulamasına girdi hızlıca. Sunoo çevrimiçiydi. Mesaj kutusuna girip yazmaya, ardından göndermeden silmeye başladı yine.

Nishiki:
Bu gece de|

Kalbim senin için haykırıyor|

Keşke gözlerine daha uzun bakabilseydim|

Bunun için büyük bir pişmanlık duyuyorum|

Ve buna engel olamıyorum|
(23.46)

Bugün uzun zaman sonra en sevdiğimle buluştum|

En sevdiğim çünkü eğer birinizi seçmemi söylesen cevap veremezdim|

Sen yokken o vardı anlatabiliyor muyum...|

Ama uzun zaman olduğu için olsa gerek bugün çok yoruldum|

Her yerim ağrıyor|

Ne kadar sevsem de beni çok yoruyor|

Bunu inkar edemem|

Tek taraflı bir aşk gibi|

Ama sanırım buna ses çıkartamam|

Zaten bu kadar uzun süre ara verdiğim için pişmanım|

Hakettiği değeri vermem gerek|

Onu kendimi bildim bileli tanıyorum ve onsuz yapamayacağımı çok iyi anladım|

Beni mutlu ediyor|

Çok konuşmuyor|

Hayır,aslında hiç konuşmuyor|

Yine de bana iyi geliyor|

Ve ne anlatsam dinliyor|

Özellikle seni|

Seni dinlemeyi seviyor bence|

Çünkü seni ona anlattığım geceler daha uzun oluyor; herkesin evlerine dağıldığı saatlerde ben onunla aynalarla çevrili odada tek başıma kalıyorum|

Salonu benim kapattığım bile oldu|

Onu seviyorum|

Bana ne kadar nankör davransa ve yorsa da|

Onsuz yapamam|

Bir daha onu asla terk etmeyeceğim|
(23.56)

Sanırım bazı yönlerden benziyorsunuz|
(00.00)

(Riki çevrimdışı)

(SeonKim yazıyor...)

SeonKim:
Merhaba
(00.09)

•●•

Ne oluyor, ne oluyor?

Bugün bu bölüm biraz okunduktan sonra bir bölüm daha yayınlayacağım, o daha uzun ve düzyazı şeklinde. Kaçırmayın!

Ayrıca satır aralarında yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz.

Teşekkürler!

Bugün yeniden görüşeceğiz. O nedenle:

Hoş kalın.

ғᴇᴀʀʟᴇss • sᴜɴᴋɪ | ᴊᴀᴋᴇʜᴏᴏɴWhere stories live. Discover now