Bulutlara Bak

-3-

Merabalarsssss
Ayazı medyadaki gibi şu şekil düşündüm
Bu okuldaki herkes niye bu kadar yakışıklı bilmiyorum sormayın
Ne zamandır bölüm atmıyorum çünkü ne yazacağımı bilemedim tam özrdlrm
Bundan sonra çok çok bölüm gelicek
Güzel güzel okuyunnnn

Ayrıca ipuçlarını vermeye hafiften başladım ve diğer bölümlerde oldukça fazla var, haberiniz olsun.

Bölüm Müzikleri

Dolu Kadehi Ters Tut-Yapma N'olursun

Duman-Seni Kendime Sakladım

Dolu Kadehi Ters Tut-Beyler

Teoman-Çoban Yıldızı

Dolu Kadehi Ters Tut-İlanı Meşk Manifestosu

sıfır uyum ama olsun

Dağınık bir yağlı boyayla çizilip henüz yeni kuruduğu her halinden belli olmasına rağmen oldukça hoş duran kartpostalı incelerken düşündüğüm ilk şey, defterimi çalan hırsızın kim olduğuydu.

Ben defterin yanından ayrıldığım ilk an yaptığını hiç sorgulamadan rahatça almış, içinde özel bir şeyler var mıdır diye düşünme gereği bile duymadan içindeki her şeyi okumuş, üstüne defterin bende haber vereyim istedim diye bilgilendirici mektup yazmıştı.

Varlığından henüz emin olmadığım tanrının karşısına başıboş çıkacağım gün gittikçe yaklaşırken, böyle oyunlarla uğraşmaya vaktim yoktu.

Hemen içindeki kitapların şekilsizliğiyle yamulmuş çantamdaki dağınık kitapları karıştırıp bulduğum ilk defterden adeta yırtarcasına temiz bir kağıt kopardım ve vakit kaybetmeden yazmaya başladım.

Sevgili Hırsız,

Öncelikle çok değerli defterimin sizde ne aradığını sormak durumundayım.

Üstün ajanlık yeteneklerinizi ustaca sergilerken, defterimi de bana en kısa sürede ulaştırma zahmetinde bulunabilirsiniz umarım.

Hazır eliniz değmişken kim olduğunuzu söylerseniz de çok güzel olur aslında.

Tabii siz bilirsiniz, önemli işlerinize karışmak istemem.

Sonraki sefere, daha nazik olmayı deneyin.

Şu anda tek isteğim; fazla uğraşmadan defterimi kendince komik bir şaka yaptığını düşünen defter hırsızından geri almaktı. Tüm varlığımın yansıdığı kağıt parçalarını öylesine birinin okuması, diğerlerinin dünyasında çırılçıplak kalmak demekti.

Okunması oldukça zor olan yazımı taşıyan kağıdı özensizce katlayıp defter hırsızının alması için onun mektubunu bıraktığı yere, sıramın altına yerleştirdim.

Cevabı almak için yarına kadar sabredebileceğimi sanmıyordum, bu yüzden defter hırsızının bir an önce yeni mektubu bırakmasını umarken günün ilk dersi başladı ve öğretmen içeri girdi.

Dönemin başından beri derslere giren eski ingilizce öğretmenimiz hamile olduğundan doğum iznine ayrılmış, yerine oldukça genç bir yedek öğretmen gelmişti.

İlk günden kendini birilerine kanıtlamak istediği belli olan bu yeni öğretmen girdiği gibi kocaman harflerle tahtaya ismini yazdı.

"Evet, hadi tanışalım bakalım çocuklar. Tahtada da görebileceğiniz gibi, ben Güneş Arslan. Bana Güneş Hoca diyeceksiniz. Bundan sonra ingilizce derslerinize ben gireceğim. Benim dersimde yapmanız ve yapmamanız gerekenleri gün geçtikçe öğreneceksiniz zaten. Sizleri tanımak adına sırayla önce isminizi, sonra son ingilizce yazılı notunuzu, ardından anne babanızın mesleğini söylemenizi rica ediyorum. Benim kafamda da sizinle ilgili bir izlenim oluşur bunlara göre, tanışma sürecimiz hızlanır."