My poison STAR

FELIX KOŞ!

***

Bu sırada polisler olay yerini bulmuştu bile . " Yan komşuyla konuştum. Saat 22:40 radelerinde evde birşeylerin kırılma sesleri gelmiş. Güvenliğe bildirmişler ama sonra ses kesildiği için hiçbirşey yapmamışlar" dedi. Polis söylenen herşeyi bir kağıda not ediyordu. Ardından cesedi götürmek için iki kişi geldi. Cesedi odadan çıkardılar. Olay yeri kapatıldı. Herşeyin fotosu çekiliyordu.

***

Felix ve Hyunjin arabaya binmişti. Sabahın güneşi Seoul şehrinin sokaklarına sıcak sıcak vuruyordu. Felix yine arabanın üstünü açmıştı. Hyunjin ise gülerek birşeyler anlatıyordu. Birsüre böyle gittiler. Felix bir hastanenin önünde sakladı arabanı. Hyunjin arabadan indi. İkiside hastaneye girdi. Felix doktorla birşeyler konuştu. Hyunjin sadece 7 numaralı kapıya gitmeli olduklarını duydu. Felix teşekkür etti. Kenara doğru gitti. Hyunjin ise onu takip etti. Felix içeri girdi. Elindeki paltoyu kenara koydu. Hyunjinde ardından içeriye girdi. " Tanıştırayım Hyun bu benim babam" dedi. Hyunjin yatakta yatan bir adamı gördü. Baya hasta gözüküyordu. " Kendisi yatak hastasıdır. " diye devam etti Felix. " Çocukken beni çok fazla dövdü" dedi aşağıya bakarak. " Amma artık bitiyor" dedi. Hyunjin hiçbirşey söylemedi sadece Felix ve babasına baktı . " Eskiden beni döverdi. Annemden ayrıldıktan sınra yani. Sonra ondan kurtulmak için bu adamla evlendim. Hem biz fakirdik o zengindi. Yani vücudumu sattım ona. Babam beni dövmesin diye . Ama kader tüm yazısını yazmıştı bana" dedi. Hyunjinin boğazına birşey takıldı. Kelimeler ağzından çıkmıyordu. Felix hafifce gülümsedi. Ardından elindeki evlilik yüzüğünü çıkardı. Babasının yanına koydu. Sonra kenara koyduğu paltonu eline aldı. " En son dün sabah yemek yeniştim. Acıkmışım. Hadi gidelim" dedi Felix. Hyunjin hiçbirşeyi belli etmemek için hafifce gülümsedi . " Hadi gidelim" dedi . İkiside hastaneden çıktı. Arabaya bindiler. Şarkı eşliğinde bir süre gittikten sonra küçük bir hamburger satan yer gördüler. Orada durdurdular arabanı. Hyunjin cebine baktı ve " Ah pek fazla parak yok"
dedi. Felix sonra ona bakıp gülümsedi ve " Benimde param yok" dedi. İkiside birbirine bakıp kahkaha attılar. Sonra arabayla sipariş verilen yere sürdüler arabanı. "Selam! İyi günler . Ne alırsınız?" dedi. Hyunjin " Teriyaki burger ve kola" dedi. Felix ise " sadece çizburger istedi"
" Siparişiniz tamamsa ön tarafa sürün" dedi mikrafondaki kız. Felix arabanı öne sürdü. " Önce ödemenizi alalım 1.080 won lütfen" dedi. Hyunjin ve Felix paralarını birleştirdi. Gereken paranı verip yemekleri aldılar. Yemeği arabanın arkasına koydular. Teşekkür edip oradan ayrıldılar. Felix arabanı çay kenarına bir yere götürmeye başladı. Çayın yanına varınca arabanı durdurdu. Sonra yemekleri açıp yemeye başladılar.Hyunjin konuşmaya başladı " Aslında dün kanıt kalmasın diye evi yandırmayı planlıyordum" Felix gülümsedi ve " Neden yandırmadın o zaman?" dedi
" Sahip olduğun tek şey oydu. Onu yakarsam yanlız olursun diye düşündüm"
" Ah Hyun zaten ben yanlızım ve o evin benim için bir önemi yok"
"Biliyormusun teslim olmak istiyordum ama sen geldiğin için seninle olmanın daha iyi olacağını düşündüm"
" AHAHA evet bencede yanlız olmaktan iyidir"
" Hmmm ne yapa biliriz sence ?"
" Hmm bir düşüneyim. Birlikte öle biliriz mesela"
" AHAHHAHAHAHHA sen bendende çılgınmışsın"
" Ne sandın? sksksşdlsbkslsmdnsk"
" Mesela ne yapa biliriz?"
" Bir birimizi boğmaya ne dersin? Tam burada!!"
" Iyy Felix iğrençsin o zaman cesedimiz şişer ve böcekler bizi yemeye başlar"
" Iyyy haklısın galiba amakalsmldkdks"
"Tabiikide haklıyımm msmdmsmös"
" O zaman yağ içip kendimizi patlatalım!!!"
" Gerizekalı yağ içince insan paylamıyo amsnmddldmsnsm"
"Patlamıyomuydu ya??!! aönsbdjdkd"
"Küçükken kimya dinlemediğin aşşırı belli ödndmdkdmdks. Ahhh hiç ders dinlemezdinki zaten"
" Ahhh sösmmdmdmd haklısın! Tüm gün spor yapardım sadece"
Hyunjin birden gülmeyi durdurdu. Felixin yüzüne baktı ve " Aile evini görmek istiyorum. Oraya gidelimmi?"
" Ahh aile evimmi? Şey Hyun bundan pek emin değilim"
" Ahh ama senin hakkında herşeyi bilmek istiyorum "
Felix Hyunjinin yüzüne bakıp gülümsedi. Hyunjinde bu gülümsemeye karşılık verdi. Söylediklerinin işe yaradığıni biliyordu.Onu ikna etmeyi başarmış gibiydi.