FELIX KOŞ!

147 7 8
                                    

Felix arabayı sürmeye başlayınca Hyunjin bağırıyordu " Wooooooo" Felix ise bunu görüp tebessüm ediyordu. Yanlız olmadıklarını hiss ediyorlardı. Felix arkadan bir şarki açtı ve ikiside şarkıya eşlik ederek irerlediler.
(Şarkı üst tarafta sabitli ^~^)

Bana Gaga deme*
Bunun gibisini daha önce hiç görmedim
Bana öyle bakma
Beni şaşırtıyorsun

O kalbimi yedi
O kalbimi yedi
(Seni küçük canavar)

O kalbimi yedi
O kalbimi yedi
(Beni şaşırtıyorsun)

Ona bak
Bana bak
Bu çocuk kötü
Ve doğrusu
O değişim geçiren bir kurt
Fakat onun kem gözlerine* bakmaktan kendimi alamıyorum

Erkek arkadaşıma seni buralarda daha önceden görmüş mü diye sordum
Bir şeyler geveledi, dans ederken bebeğim
Sevişmiş olabiliriz, tam hatırlamıyorum
Ama bir şeyler bana onu görmüş olduğumu söylüyor

Bu çocuk bir canavar
Canavar
Bu çocuk bir canavar
Canavar
Bu çocuk bir canavar
Var-var-var-var

Kalbimi yedi
(Bu çocuğu seviyorum)
Kalbimi yedi
(Onunla konuşmak istiyorum, çok ateşli)

Dudaklarını yaladı
Ve dedi ki
O kadar iyi görünüyorsun ki seni yiyebilirim
Kollarını etrafıma doladı
"Pençelerini üzerimden çek" dedim

Erkek arkadaşıma seni buralarda daha önceden görmüş mü diye sordum
Bir şeyler geveledi, dans ederken bebeğim
Sevişmiş olabiliriz, tam hatırlamıyorum
Ama bir şeyler bana onu önceden görmüş olduğumu söylüyor

Bu çocuk bir canavar
Canavar
Bu çocuk bir canavar
Canavar
Bu çocuk bir canavar
Var-var-var-var

Kalbimi yedi
(Bu çocuğu seviyorum)
Kalbimi yedi
(Onunla konuşmak istiyorum, çok ateşli)

O kalbimi yedi
O kalbimi yedi
O, yatağımda bir canavar

Sadece dans etmek istiyorum
Ama o beni eve götürdü
A a! Yatağımda bir canavar vardı
Bir metroda öpüştük
Kıyafetlerimi yırttı attı

İlk kalbimi sonra beynimi yedi
A a a a a a
(Bu çocuğu seviyorum)
(Onunla konuşmak istiyorum, çok ateşli)

Bu çocuk bir canavar
Canavar
(Onu sevebilir miyim?)

Bu çocuk bir canavar
Canavar
(Onu sevebilir miyim?)

Bu çocuk bir canavar
Var-var-var-var

İkiside kahkahalar içinde şarkıno söyleyerek gittiler. Şarkını sadece Hyunjinin arada " Yeeeeyyy" diye bağırışları bozuyordu. Bazense kahkaha atıp tümmritmi kaybettiriryordu. Belkide hayatlarını boşvermişcesine yaşıyodu ikiside. Seoul şehrinin ılık havası ikisininde yüzüne buz gibi su çarpmış gibi çarpıyor içlerindeki adrenalin onlara yaşadıklarını hissettiriyordu. İşiklar şehiri yıldız gibi aydınlatırken Hyunjin Felixi bir ay olarak görüyordu. Bunca yıldızların arasında kendi ayını kurtarmıştı o.

***

Bir kücük otel odası kiralamışlardı. Hyunjin banyoda girdi. Üstünü çıkardı. Tüm vücudu kan içindeydi. Vücuduna baktıkca ne yaptığını hatta hayatını nasıl mahv ettiğini görüyordu. Küvetin içine girdi. Ardından duşu açtı ve üstündeki kurumuş kan lekelerini yıkamaya başladı. Kan lekeleri vücuduna resmen kazınmıştı kurudukça. Birden kapı çaldı. " Hyun içeri gire bilirmiyim" Hyunjinin cevap vermesini beklemeden Felix içeriye daldı. Hyunjinin bedenini kan içinde görünce donup kaldı. " Sana söylemek istemedim" dedi Hyunjin kısık sesle . Felix cevap vermedi ve kenardaki tuveletin önüne geçip şortunu aşağı indirdi. Tuvalette oturudu. Hyunjinse duşunu yapmaya devam etti.Soğuk bir sessizlik bürümüştü yine ortalığı. Bu soğuk sessizliği Felix bozdu. " Yani o öldümü?" Hyunjin duraksadı bir anlık. Vücudundaki kanlara baktı sonra onları daha hızlı yıkayarak " Evet öldü. Hemde onu ben öldürdüm" dedi. Sonra hafifce sırıtarak " İlk defa onunla yattım. 29 yaşımda" dedi. Felix cevap vermedi. Kenardan tuvalet kağıdını aldı. Hyunjin ise duşu kapattı ve küvetin musluğunu açtı. Bu sırada Felix Hyunjinin yanına geldi ve " Hey" dedi ardından çok geçmeden " Sana katıla bilirmiyim?" diye sordu. Hyunjin hiçbirşey demeden küvette Felixe yer açtı. Felix üstünü çıkardı ve Hyunjinin yanına gelip oturdu. İkiside bir süre biriey demedi bir birlerinin yüzlerine bile bakmadı. Sonra Hyunjin Felixe sarılıp ağlamaya başladı. Felixin gözleri doldu ve " Sorun ne?" dedi. Hyunjin karşılığında " Özür dilerim" dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Felixte ağlamak istiyordu ama belli etmemeye çalışıyordu. Felix bir süre durdu ama kendini tutamadı.Hyunjin yavaşça ondan ayrıldı. Felix Hyunjinin yüzüne baktı ve " Bana sinirlen" dedi anlayışlı bir ses tonuyla. Hyunjin ise başını hayır anlamında salladı. Sonra hafifçe gülümseyerek " Sence buna ne diyecekler?" diye bir soru sordu. Felix cevap veremedi. Hyunjinin gözlerine bakmakla yetindi. Hyunjin ise devam etti " Arkadaşının eşini kıskanan bir yuva yıkıcımı," derin bir nefes çekti ve devam etti " yoksa, sevdiği kızın eşini öldüren aptal bir gay çocukmu?" dedi. Sonra cevap beklermişcesine Felixin yüzüne baktı. Felix gözlerini daha fazla Hyunjinin gözlerinde tutamadı. Bakışlarını aşağıya doğru indirdi. Hyunjin ise cevap gelmeyeceğini fark edip hafifce sırıttı ve devam etti " Yalan söyleyince gülümsüyorsun" bunu söylerken elini Felixin yüzüne götürdü ve gözlerini yine sabitledi. Sonra yavaş yavaş hıçkırarak " ve bunu yapatken çok tatlı gözüküyorsun" dedi. Ardından Felix gözlerini ayıramadı Hyunjin ise daha sesli hıçkırarak " Senin tek bir gülümsemenle" hıçkırıkları dahada derinleşti acı tüm yüzünde hiss ediliyordu "TÜM HAYATIM MAHV OLDU!!!" diye bağırdı. Felixin ise gözleri dolmuştu. Ne diyeceğini bilmiyordu. Sadece Hyunjine bakmakla kifayetlendiriyordu. Kendisini çok suçlu hiss ediyordu. Nede olsa bunu o istemişti ondan.

My poison STARWhere stories live. Discover now