8.BÖLÜM○BİLİNMEZLİĞE GİDEN YOL

शुरू से प्रारंभ करें:
                                    


Beni oyalamak isteyen şeytana bu kıssayla attığim tokatın sesini işitir gibi oldum kim bilir ne çok morali bozulmuştur bu duruma. yatağımdan kalkıp abdest almak için odamdan çıkıp banyoya yöneldim abdest alınca üzerimdeki uyuşukluktan kurtulmuş bedenim hafiflemişti .Babam ve annem oturma odasına arka arkaya serdiği seccadeleriyle namazlarını bitirmiş olucaklar ki annem tesbih çekerken babam ellerini açmış yüce Yaradan'a dua ediyordu onları böyle görmek beni ibadetlerimi yapmama daha da teşvik etmiş oluyorlardı, çok şükür.

Namaza durmadan önce namaz kıyafetlerimi giyinip eşarbımı taktıktan sonra gaflet dolu odamın penceresini açmak için perdeyi kenara doğru çekip penceremi açtım. Odamı dolduran havadan bir müddet soluduktan sonra yeşil seccademi kıbleye doğru serip aklımda dünyalık ne varsa elimin tersiyle ittiğim gibi Rabbi'min huzuruna durdum.Zira namazda bedenin kıblesi Kâbe, kalbin kıblesi ise Cenâb-ı Hak olmalıdır.

Tesbih çekip duamı da ettikten sonra seccademin bir ucundan tutup katlayacaktım ki aklıma dünkü kafasına şişeyle vurduğum adam geldi umarım iyidir diye içimden geçirmeden edemedim, kendimi hâlâ suçlu hissetmeye devam ediyordum bir kötülüğe kötülük ile cevap vermemeliydim yaptığım şey benim fıtratıma ters olsada "mecburdum. Onun için." Başımı düşüncelerimden kurtulmak için savuşturup çalışma masamın başına geçtim okula gidene kadar ders çalışmalı okuldan geldikten sonra tekrar ders çalışmalıydım taki sınıvlardan kurtulup tatile stressiz rahat bir şekilde geçirene kadar.

Aslında bu yıl stajlarımız başlamıştı bir avukatın yanında staja başlasam benim için hiçte fena olmazdı ama derslerimi ve stajı bir arada götürebiliceğimi sanmıyorum üstelik staj zorunluğu ortadan kalkmışken kendimi zorlamama gerekte yoktu, son senemde bu hakkımı kullanır hem benim için ön hazırlık olur hemde derslerim az çok hafiflemiş olmasının verdiği rahatlıkla işlerde daha da verimli olabilirdim. Staj yapacağım yer bir bakıma hazır olmasının verdiği rahatlıkta vardı üzerimde. Babamın çok yakın ahbabının kendi adlarına ait şirketlerinin olması benimde hukuk okuduğum babam sayesinde kulaklarına çalındığı için beni yanlarında görmek istediklerini babama dillendirselerde bana özel mail ile de tekliflerini yinelemişlerdi. Ben mi?başta kabul etmesem de tekliflerini değerlendirmek için zaman istemiştim.Arada yanlarına uğrasam aslında hiçte fena olmazdı. Eminim Harun amcanında hoşuna gidecektir beni yanlarında görmek. Harun amcayla bir zamanlar aramızda su sızmasada eşini ve iki kızını trafik kazasında kaybetmesi ile bir kaç yıl buhran yaşamış, zevk aldığı her ne varsa elini eteğini çekip şirketlerinden, aile üyelerinden ve tahammül edemediği şehrin gürültüsünden uzak durmak maksatlı kendini Sapanca'daki tek katlı müstakil evine hapsetmişti. Ailesinin demesiyle evin siyah perdelerini dahi açmadan koca üç yılını o eve hapsederek onların yokluğunu ruhuna ve bedenine işkence  ederek ödetmişti. Zavallı adam tek varisi olan oğlu Gökmen olmasa kendini ölüm ile ödüllendirebileceğini zannediyordu. Gökmen babasının eski hayatına tekrardan dönebilmesi için gerekli psikiyatri seansları ve doktorların verdiği ilaçlar ile Harun amcayı toparlatabilmiş eskisi gibi olmasa da hayata tutundurmayı başarmıştı. Bu on beş gün tatilde şirkete uğrasam hiçte fena olmazdı en kısa zamanda bu durumu Gökmen ile görüşüp haber versem iyi olucak .

Annem kapımı tıklattıktan sonra bir müddet bekleyip  kapının kulbunu gıcırdatarak açtığında elindeki tepsinin içinde yeni sıkılmış meyve suyu ve benim en bi sevdiğim sıcak yulaf ezmesiyle beni karşılaşınca elimdeki kalemi bir kenara koyup kollarımı kocaman açarak annemi karşıladım.

"Benim melek annem beni nasılda düşünürmüş "

Elindeki tepsiyi çalışma masasının üzerine koyup açtığım kollarımın arasına girdi yumuşacık bedeni ve mis kokusu beni mayıştırmaya yetmişti bile . Başımı göğsünün üzerine yerleştirip mırıldanarak devam ettim.

NASİPTİR GELİRजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें