Yarma Saldırısı

77 25 182
                                    

yazıldı: 29 temmuz 2023

düzenlendi: 25 mayıs 2024

Imagine Dragons- Dream

Başımı kaldırıp etrafıma baktım. Kararmaya başlayan havanın pembe yaptığı bulutlara, nemden dolayı toprak kokan asfalta. Yaşamadığım çocukluk anılarına. Umurumda değil gibi davrandığım yüzlerce kalpsiz insana ve onlardan birine dönüşmüş benliğime.

.

.

.

Şimdilik iyiydi, her şey yolundaydı.

*

"Her sana koştuğumda, bana iyi geldiğin için teşekkür ederim Osman Amca."

Çınar:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çınar:

Plazanın asansöründeydim. Uzun zamandır binmediğim asansör beni ağır ağır üst kata çıkarıyordu. Duyduğum heyecandan midemdeki kasılmaları bastıramıyordum. 

Kata girdiğimde her zaman yöneldiğim bekleme koltuklarına değil, lavaboya gittim. Ceketimin iç cebine yerleştirdiğim metal matarayı çıkardım. 

Sek viski.

Bünyem alışık olmadığı için aşırı fazla içmeme gerek olduğunu düşünmüyordum. İki büyük yudum yeterli olacaktı.

Kendimi zorlayarak aldığım iki yudumdan sonra yüzümü buruşturma güdüme engel olamadım.

Eğilip ağzımı suyla gargara yaptıktan sonra aynadaki aksime baktım. Uzun zamandır giyinmediğim takım elbisenin içerisinde, saçlarım özenli, cildim bakımlı... Aynadaki aksim ben gibi hissettirmiyordu. Elimle saçlarımı şekillendirdikten sonra bekleme alanına doğru  ilerledim. Asistanın beni içeri çağırması uzun sürmedi. 

Buranın ortamını... Özlemiştim?  Yumuşak koltuklarını. Asistanın kahve tonlarındaki masasını. İnsanı sarıp sarmalayan sıcak atmosferini. Bu atmosferi yakalamak için iyi bir iç mimar tutmuş olmalıydı. Her zaman parası çoktu.

Odasına girdiğimde özlediğim şeyin sadece buranın ortamı olmadığını fark ettim. Ne oluyordu bana? Yumuşak renklere sahip eşyaların arasında, insana göz kırpan lacivert kitaplığını izlemeyi bile sevdiğimi fark ettim. 

"Hoş geldin Çınar, nasılsın?"

"Biraz gerginim." dedim oldukça rahat hissetmeme rağmen. Bilgisayarını kurcalarken konuşmaya devam ettim.

"Son bıraktığımda burası kahve gibi kokuyordu. Açıkçası içeri girdiğimde yeniden bu kokuyu almayı bekledim." 

İrileşen gözleri benden bu cümleyi beklemediğini gösteriyordu. Ben de kendimden beklemiyordum ya, neyse...

Bi' Sade MakarnaWhere stories live. Discover now