Sabah olmuştu. Özgür mutfağa geldi. Günaydın .
Özgür: Günaydın.
Savaş; ne oldu.
Özgür; kahvaltı kuş sütü eksik. Ne yalan söyleyeyim ilk defa böyle bir kahvaltı görüyorum. Bir de ...
Savaş; ne !
Özgür; hazır kahvaltıya oturmak.
Savaş; Emreyle beraber yaşarken.
Özgür: arada zamanız olduğun da olmadığın da genel de merkez de çay simit yapardık.
Savaş; biz hiç görmedik.
Özgür: neyi.
Savaş; çay simidi. Ekip den niye bu kadar uzaksın.
Özgür: onlar beni istemedi. Sonra konuşalım mı? Kahvaltı yapmak istiyorum. Özgür hemen sandalyeye oturur.
Savaş: yavaş ye.
Özgür : hazır kahvaltı bulmuşum. Barışla ne yaptın.
Savaş; merkez de konuşuruz.
Özgür: sence Barış dışarı çıkmış mı?
Savaş: bizde emir demiri keser.
Özgür: o ne demek Barış çocuk değil.
Savaş; beni ilgilendirmez onun da kardeşi olsaydı. O da aynısını yapsaydı.
Özgür; o ne demek . Yapar mı?
Savaş; âlâsını yapar. Kural kuraldır. Özgür bey.
Özgür : annenle baban ne diyor.
Savaş; annemle babam vefat etti.
Özgür; başın sağ olsun. Bir tuhaf olmuştum. Ölmüşler , annem ve babam ben kime neyin hesabını sorabilirim . Savaş da çocuktu. Barış da desen öyle. O zaman ben neden bunları yaptım. Anlatsam mı? İnanmaz ki ben kime ne anlatırım.
Savaş; ne oldu .
Özgür: hiç . Gidelim mi?
Savaş: kahvaltını yap. Bir daha bulamazsın. Bana tuhaf tuhaf baktı. Ne oldu .
Özgür : gidelim.
İkimiz de çıktık. arabaya bindik. Özgür neyin var.
Özgür; yok bir şey.
Özgüre baktım bir tuhaf olmuştu. Annem ve babama mi takıldı. Ne düşünüyor anlamak çok zordu.
Savaş; şahidim olur musun ?
Özgür; ne ! Ne şahidi.
Savaş; nikah evleniyoruz mecbur.
Özgür: tanımıyorsun . Belki hamile bile değildir.
Savaş; o ne demek test yapabilirsin dedi.
Özgür; dolandırıcı olmasın.
Savaş; o ne demek.
Özgür: var ya şimdi senden hamileyim diyerek insanları dolandıran sen iyice bir araştır.
Savaş; dolandırıcılık diyorsun.
Özgür: sen de çok cahil kalmışsın.
Savaş; bana bak çok bilmiş.
Özgür: iyiliğin için dedim.
Geldik ikimiz de indik. Özgür "Barış geliyor." Dedi.
Savaş; sinirli gibi...
Barış; bakıyorum da kankan da kalmışsın.