Sabah uyandım. Banyo yaptım. Kıyafetlerimi giydim. Salona geçtim . Emre abi Allah Allah sabah sabah nereye gitti ki neyse Özgür merkeze geç kalma. Hemen evden çıktım . Arabaya binerek merkeze doğru yola çıktım.
Savaş ve Emre sahil.
Emre : savaş sabah sabah hayırdır.
Savaş; Emre otur. Konuşmamız gereken bir konu var.
Emre : bizim mi ? Konu ne !
Savaş; Özgür .
Emre : bir sorun mu var ?
Savaş : O bücürün kardeşim olduğunu biliyorum.
Emre şaşırır nasıl biliyorsun. Madem biliyordun bu zamana kadar neredeydin. O çocuk...
Savaş; öyle değil yanlış anladın.
Emre : savaş doğru düzgün anlat.
Savaş kısaca anlatır. Yeni öğrendim. Bana bu soruşturmaya açanı arıyordum.
Karşıma Özgür çıktı. Tanımam etmem biraz daha araştırdım. Kardeşim olduğunu öğrendim. Daha sonra DNA testi yaptırdım. Sonuç pozitif çıktı.
Emre : Özgür den haberin yok muydu.
Savaş: aslında annemin hamile olduğunu hatırlıyorum bana kardeşin öldü dediler doğum da ben de çocuktum.
Emre : Özgüre biraz zaman ver . Aslında böyle biri değil bende öğrendiğim de çok kızdım. Sonra Özgürü dinleyince hak vermek zorunda kaldım. Sana yaptığı haksızlık.
Savaş; içi böyle soğuyacaksa ben affederim. Neler yaşadı.
Emre : bunu siz kendi aranızda da konuşun özgüre sadece sıcak davran ortada ne intikam kalır ne de kızgınlık çok kırılgan ve hassas.
Savaş; ona nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum yeterince kırılmış.
Emre : fazlasıyla. Bücür lafını her daim kullan merkezde de sinir olur . Bir taraftan da hoşuna gidecektir .
Savaş: sen ne derdin.
Emre : ufaklık. Sinir olsa da hoşuna giderdi. Hiç çocuk olmamış. 5 yaşına kadar sadece bunu bil.
Savaş; anladım bizimle ilgili bir şey anlattı mı.
Emre : Barışa sinir olmuş.
Savaş; bak sen bücüre neden .
Emre: sözümü dinlemiyor. Didişip duruyoruz dedi. Savaş abim...
Savaş; abi mi diyor.
Emre : bakma büyüklerine karşı saygılıdır. Şu an sinirli terk edilmişliğin verdiği acıyla yapıyor.
Savaş; bende olsam bende yapardım da bizim suçumuz yok.
Emre : bu onu bilmiyor .
Savaş; anlaya bilir.
Emre : şu an değil bırakta istediğini yapsın. Doğru yolu bulacak sınırı geçmesini de izin verme.
Savaş; teşekkür ederim. Özgüre sahip çıktın.
Emre : rica ederim .
Savaş benim merkeze gitmen gerekiyordu. Diyerek yanımdan ayrıldı.
Savaş yolda giderken Barış arar.
Savaş; efendim .
Barış: sen nerdesin .
Savaş; Ne bu sinir geliyorum.
Barış: gel gel gelde gör...
Savaş; Barışş kendine gel.
Barış: gelde kendin gör.
