7. Bölüm: 'Bazen göz yaşlarınız hayatınızı ıslatırdı...'

49 8 175
                                    

Irene'den

Her iblis aslında kötü müdür? İyiliği seçen iblisler sadece bir efsane midir yoksa? Eğer iyiliği seçen iblisler efsane ise ben şu an bir efsanenin içinde yaşıyordum. Hem de aklınızın alamayacağı güzellikte bir efsaneydi bu.

Tam karşımda sırtı bana dönük, bana zarar gelmesi ihtimali ile çenesi kasılmış, dişlerini öyle birbirine bastırmıştı ki bir an sonra dişleri kırılsa şaşırtmayacktınız. İlk defa iblis halini tam olarak görüyordum ve yıpranmış olan kanatları adeta aslında yaşıt olmadığımızı haykırır gibiydi.

"Ne istiyorsun Alice!?"

Öyle bir ses tonuyla bağırdı ki bir an irkildim. Seul şehrinin en yüksek binasında yanımda iki iblisle birlikte aslında güvende olmadığımı o ses tonuyla bir an için hissetmiştim.

"Ben ne isteyebilirim ki Rei-"

Sözlerini sertçe kesti. "İblisler prensesi diyeceksin! Seninle arkadaş olduğumuzu mu sanıyorsun?"

Alice, Rei'nin sözleri karşısında kahkahalarla güldü. "Öyle mi kuzen?"

"Babam, baban ile arasındaki kardeşlik bağını kopardı Alice, yani seninle hiç bir şey değiliz."

Alice tekrar sesli bir şekilde güldü. "Sen öyle san 'İblisler Prensesi' madem aralarındaki bağ koptu ben nasıl serbestim?"

Yarım yamalak da olsa Rei'nin şaşırdığını görebiliyordum. "Hayır, babam o iblisi affetmiş olamaz..."

Alice iyice sırıttı. "Ben artık senden sonraki veliaht prenses olarak ilan edilmek üzere olan bir iblisim 'İblisler Prensesi'"

Rei'nin göz bebekleri küçüldü ve birden tam önümde durduğu yerden havalandı. "Seni küçük..."

"Kuzenim mi diyeceksin?" Alice tekrar güldü.

"Hayır, sürtük diyecektim." Bunları öfkeyle karşılık alayla söylemişti. Neredeyse öfkeyle alıp verdiğim nefes seslerini duyacaktım.

"Ahhh, ablacığım böyle demene çok kırıldım doğrusu." Sahte bir üzüntüyle bunu söylediğinde ben havalanıp uçmak ve boğazına yapışmak istemiştim.

"Babama ne yaptınız bilmiyorum ama ben cehenneme döndüğümde saklamanız sizin için en iyisi olacak!" Tükürürcesine bunu söylediğinde aynı anda Alice'in üzerine doğru atılmıştı. Elindeki tırnakları anormal şekilde uzun ve keskin görünüyordu.

"Ups..." Dedi Alice. Ama sadece söylediklerini duyuyordum. Rei inanılmaz bir hızla saldırmış ve Alice de inanılmaz bir hızla kaçınmıştı, öyle ki kanat ve rüzgar sesleri dışında hiç bir şey duymamıştım. Gözlerim Rei'ye kenetliyken, Rei'nin göz bebekleri iyice küçülmüş, dehset ve öfkeyle gözlerini benim üzerime dikmişti. Ben ise bir nefes kadar bir anda neden öyle baktığını düşünmüştüm.

Ve sonra anladım. Karnıma doğru saplanan ve nereden geldiğini, ne zaman, neresinden çıkardığını bile anlamadığım soğuk keskin hançer ve eşliğinde gelen dayanılmaz acı... Beni bıraktığında yere yığıldım. Rei büyük bir çığlık koyuverdi ve seslerden anladığım kadarıyla büyük bir gücü Alice'in üzerine boşalttı.

Son duyduğum şeyler ise şu diyologdu.

"Zayıflığın varmış."

"Ölüm fermanını imzalamış oldun şeytan."

Rei'den

Gözlerimin önünde kara büyüyle kaplı hançeri deniz kızımın karnına saplamıştı. Yüzündeki iğrenç gülümsemeden bundan ne kadar haz aldığını görebiliyordum.

Fake & True [G×G]Where stories live. Discover now