perfume

2.1K 238 102
                                    

merhabalarrr, biz yine sevgi dolu bir bölümle geldik. yorumlarınızı okumak o kadar güzel ki, bundan önceki bölümlerde yazdıklarınız için çok teşekkür ederim!!

umarım bu bölümü de seversiniz, benim için önemli bir bölümdü kendisi

iyi okumalarrr, oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen ❤️‍🔥

iyi okumalarrr, oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın lütfen ❤️‍🔥

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

i'm a tulip, you're the spring bloom
i'd be a fool not to love you

"Taehyung'un sergiyi yapacağı yerin üst katında minik bir sahne var." dedi Jeongguk. Arabanın arkasında tek başına oturuyor olmasından yararlanıp bacaklarını olabildiğince aralamış, avucunu radyoda çalan şarkının ritmine göre dizine vuruyordu. Konuşmasıyla ön koltukta oturan Jimin'in ona odaklandığını hissetti ama gözlerini dışarıdan çekmedi. Yoongi arabayı hızlı kullanırdı, yanlarından geçen arabaları izlemek eğlenceliydi.

"Biliyorum." dedi Jimin. "Ufak partiler yapılıyormuş orada, Taehyung aklında ne olduğundan bahsetmedi gerçi."

"Gizemli biri." diye mırıldandı Yoongi. Jeongguk sonunda gözlerini dışarıdan çekip Yoongi'nin direksiyonu sıkıca kavrayan parmaklarına odakladı. "Geçen Jimin'le atölyeye gittik yardım ederiz falan diye ama bizi içeri bile almadı."

"Sürpriz yapmak istiyor." Güldü Jeongguk. Bunun Taehyung için ne kadar önemli olduğunun farkındaydı. Tamamen, her şeyiyle kendisine ait bir şey yapacaktı. Duvarlar onun parmaklarından, onun renkli zihninden dökülen eserlerle süslenecekti. Nefes kesici olacaktı, Jeongguk buna her şeyden fazla emindi. "Ben de ona sürpriz yapmak istiyorum. Sergiden sonra biz çalalım, sahneyi ayarlarım." Sırıttı. "Hem oradaki güvenlikler beni çok sever, arkadaş sayılırız."

Jeongguk atölyeye gittiği ilk gün ona kötü bakışlar atan kasıntı güvenlik görevlilerini hatırladı. Taehyung yanına geldiğinde onlara orta parmağını gösterdiğini, hepsinin suratlarının nasıl asıldığını.

Kendi kendine güldü. Belki de pek arkadaş sayılmazlardı.

Bu sırada Jeongguk'un gözleri Jimin'inkilerle kesişti. Jimin ön koltukta arkasına dönmüş, sarı saçlarına taktığı şapkayı çıkarmış ve Jeongguk'un yanına atmıştı. Gözleri parıl parıldı, bu fikir hoşuna gitmiş gibiydi.

"Güzel fikir ama bunun sürpriz olabileceğini sanmıyorum. Namjoon'un baterisini görse bile mahvolur her şey."

"Zaten Namjoon'un baterisini bile almaz orası." dedi Yoongi sevgilisinin cümlesine karşılık olarak. Gözlerini yoldan çekmiyordu, sesi aynı monoton tonundaydı ve Jeongguk burnuna düşen güneş gözlüğünün camdan içeri dolan ışığı kesmediğine kalıbını basardı. "Görmüştüm bir kez. Küçük bir sahne, hepiniz sığsanız bile rahat hareket edemezsiniz." Güldü. "Jeongguk'un sahnede neler yapmayı sevdiğini biliyoruz, yetmez yani."

komorebi | taekookWhere stories live. Discover now