sweet

3.3K 396 286
                                    

bu bölümü okurken yukarıda eklediğim şarkıyı dinlemek isteyebilirsiniiz, umarım beğendiğiniz bir bölüm olur. oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim🫶🏻

it's so sweet, knowing that you love methough we don't need to say it to each other, sweet

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

it's so sweet, knowing that you love me
though we don't need to say it to each other, sweet

Jeongguk'un odasının camı sonuna kadar açıktı. İçeri dolan keskin soğuk biraz önce duştan çıkmış bedenini titretirken Jeongguk bitmek üzere olan sigarasını söndürdü ve yerde biriken kirlilerini toplamaya başladı. Birkaç saat önce Hoseok'un ısrarlarıyla odasını toplamaya karar vermiş, işkence gibi geçen iki saat sonrasında odası sonunda tertemiz olmuştu.

Siyah çarşaflarını Jimin'in yeni aldığı vanilya kokulu yumuşatıcıyla yıkadığı için odası dayanamayacağı kadar tatlı bir kokuya bürünmüş, Jeongguk da bu yüzden odasının camını açmıştı.

Soğuğu daha çok hissetmek istediği için altına sadece gri eşofmanını geçirmekle yetindi ve nemli saçlarını umursamadan kendisini yatağına attı. Yoongi bu gece evlerinde kaldığı için onlara güzel bir yemek hazırlamıştı ve diğerleri salonda film izliyorlardı. Jeongguk yemekten sonra odasına geçmek istemişti. Aklı farklı yerlerdeydi, aptal bir gerilim filmine odaklanacak durumda değildi.

Taehyung'u düşünüyordu.

Siktir, Taehyung'u o kadar düşünüyordu ki içinde biriken bu hisleri bir şekilde atamazsa ne yapacağını bilmiyordu. Esmerle tanışalı neredeyse iki ay olacaktı ve Jeongguk bu süre içerisinde kimseyle birlikte olmamıştı. Sadece Taehyung'u düşünüyor, diğer kimseye dokunmak istemiyordu. Diğer kimsenin ona dokunmasını da istemiyordu.

Jeongguk kendine dokunurken bile Taehyung'u düşünüyordu. Esmerin kucağına nasıl yakıştığını, ismini nasıl inlediğini düşünüyordu. Ona daha fazlasını hissettirebilmek için her şeyi yapardı. Taehyung ona izin verse Jeongguk onu zevkten çıldırtabilirdi.

"Siktiğimin tokası." Jeongguk saçlarını toplarken daldığı düşünceler yüzünden tokayı fazla sert çekmiş olmalıydı ki siyah toka kopmuştu.

Saçını toplamaktan vazgeçti ve odasının köşesinde duran koyu kırmızı akustik gitarını aldı. Uzun zamandır ona dokunmamıştı, elektro gitarını aldığından beri.

Bu yüzden başta biraz garip hissetti. Neredeyse toz tutmak üzere olan gitarını akort etti ve bu sırada gözlerine düşen saçlarından parmaklarını geçirip tutamların uslu durmasını sağladı. Odasına film izleyen arkadaşlarının sesi doluyor olsa da umurunda değildi, bir şeyler çalmak istiyordu.

Neden olduğunu bilmeden telefonunun kamerasını açtı ve komodininin üstüne yerleştirdi. Ekranda sadece Jeongguk ve arkasında rüzgar yüzünden uçuşan perdesi görünüyordu. Üstünde bir şey yoktu, dövmeyle kaplı kolu kucağındaki gitarı sıkıca kavramıştı ve video kaydetmeye başladığında parmaklarını tellerin üstünde gezdirdi.

komorebi | taekookWhere stories live. Discover now