closer

3.1K 436 166
                                    

beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen! iyi okumalar, umarım beğenirsiniz❤️‍🔥

beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen! iyi okumalar, umarım beğenirsiniz❤️‍🔥

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

if i could be under your skin
closer than we've ever been

Jeongguk Namjoon'la tanıştığında on dokuz yaşındaydı. Liseden mezun olduktan sonra üniversiteye gitmeyi reddettiği için sokakta gitar çalmaya devam ediyor, babasının vermeyi reddettiği harçlığını oradan çıkarıyordu. İyi zamanlar değildi onun için ve o zamana kadar aşık olduğu müzik artık kalbini hızlandırmamaya başlamıştı. Bu korkunçtu, kabullenmesi çok zor bir şeydi.

O zamanlar Jeongguk iyi değildi ve Namjoon bunu anlamıştı. Birkaç kez para bırakıp önünden geçmiş ve beşinci karşılaşmalarında onunla konuşmak istediğini söylemişti. Böylece yirmi birinci doğum gününde Jeongguk'un artık bir grubu vardı ve evinden tamamen ayrılmıştı.

O zamandan beri Namjoon Jeongguk'la fazla ilgileniyordu. Ne zaman canı sıkkın olsa onunla konuşup sıkıntıyı çözmeye çalışırdı ama yıllar geçtikçe Jeongguk öyle içine kapanmıştı ki konuşmaları azalmıştı. Bir gün Jeongguk gözlerini hastanede açtığında tüm grup arkadaşları başındaydı, Namjoon'un bakışları öyle ağırdı ki Jeongguk gözlerini hiç açmamış olmayı dilemişti.

"Kendini yavaş yavaş yok ediyorsun Jeongguk." demişti Namjoon o günün gecesinde. Jeongguk'la hastanede kalacağını söylemiş, diğerlerini eve göndermişti. "Ne yaptığını bilmiyorum ama sana iyi gelmediği kesin. Sokakta gitarıyla şarkı söylerken bulduğum çocuk değilsin artık, ki aynı kalmanı da beklemiyordum zaten. Ama bu kadar da değil. Bu kadar olmaz."

Namjoon Jeongguk'a bir daha bu duruma düşerse gruptan ayrılması gerekeceğini söylemişti.

O günden beri de hissizliğinden kurtulabilmek için şiddete karışmamaya çalıştı. Sahneye çıktı, tanımadığı insanlarla sevişti ve satıcısından aldığı birkaç poşetle yetinmeye çalıştı. Çünkü müziğinden kopamazdı. Eğer gruptan çıkarsa ne gidebilecek bir yeri olurdu ne de tek başına devam edebilirdi. Her şeyini kaybederdi.

"Jeongguk? İyi misin?"

Namjoon'un sesini işittiğinde Jeongguk sahne arkasındaydı. Yoongi'nin doğum gününü kutladıkları bar gerçekten fazla kaliteliydi, öyle pahalı duruyordu ki Jeongguk kendisini buraya ait hissetmiyordu. Sahnedeyken de her zamanki gibi rahatlayamamıştı, şimdiye kadar sergilediği en yüzeysel performanslarından biri olmuştu.

Namjoon bunu fark etmiş olmalıydı.

"İyiyim." Jeongguk dudağındaki sigarayı alıp yanındaki kül tablasına bastırdı ve rahat koltuklar yerine tüm odanın zeminini saran kırmızı halıya oturduğu için ne kadar garip göründüğünü düşündü. Şansına yüzündeki yaralar pek belirgin değildi, sabah Taehyung'un stüdyosundan çıktıktan sonra evlerine dönüp duş almıştı ve hiçbir şeyi belli etmemeye çalışıyordu.

komorebi | taekookOnde as histórias ganham vida. Descobre agora