➪act nineteen. İm sorry

411 21 9
                                    

"Bu ne demek oluyor?" Diye sordu Pietro Fiona'nın elini biraz daha sıkarak. America'nın sözleri ona öyle bir işlemişti ki, elini bıraksa sanki kız toz olacaktı.

Wanda'nın gözleri dolduğu an geri geri adım atmaya başladı. Suçlu adımlarıydı bu, kesinlikle buradan uzaklaşmak istiyordu. "Wanda." Dedi Strange soğuk sesiyle. "Nereye gittiğini sanıyorsun?" Strange'in pelerini Wanda'nın etrafını sardı.

"Strange, yemin ederim ben bir şey yapmadım." Dedi kafasını olumsuz anlamda sallayarak. "Bana inan!"

"Wanda." Diye soğuk sesiyle devam etti Doktor. "İnanır mısın bilmiyorum ama rüyamda bunu gördüm. Ama burası değildi olan yer, burası değildi felaketi yaşayan bölge."

"Yemin ederim ne dediğini anlamıyorum!" Diye bağırdı Wanda. Kız, ürkek ürkek geriye doğru adımlamaya devam ederken Pietro hızını kullanıp bir anda kardeşinin kolunu acımasızca kaçmaması için tuttu.

"Bu felaketi yaşayan Westview'du."

"Orası neresi bilmiyorum lanet olası!" Diye çığlık attı. Kendini Pietro'dan kurtarmaya çalıştı. "Canımı acıtıyorsun Pietro!" Büyük abinin dayanamadığı şeylerden birisi kardeşinin incinmesiydi. Ancak şu an umrumda bile olmayabilirdi.

America Chavez, yavaş yavaş yürüyerek Pietro'ya yaklaştı. Elini tuttuğunda gözüne bir yüzük takıldı. Klasik bir erkek yüzüğü gibi görünüyordu ancak çok farklıydı. Gümüşi şekilde parlamasının tek nedeni vardı ve bu nedende Chavez'i güldürdü.

"Ne buldun ellerimde?" Diye sordu Pietro alaycı tavrıyla.

"Tabii ya! Şimdi hatırlıyorum. Ultron savaşında Pietro hayatını kaybettikten sonra Fiona ölmesini bilmesine rağmen tüm gücünü kullanmıştı ve boynunda ki kolye bir sonsuzluk taşına dönüşmüştü."

"Hey! Ne hayatını kaybetmesi?" Fiona hâlâ inanma taraftarı değildi. Gözleri parladı, tamam herkes kızmıştı ancak şu an her biri karışık bir durumdaydı.

America devam etti, "Fiona'nın boynunda ki bir sonsuzluk taşıydı. Bu yüzükte bir sonsuzluk taşıydı! Tanrım, başından beri aradığınız şey burnunuzun dibindeymiş!"

"İyi de eğer burası gerçek değilse neden Ultron'a karşı tekrar savaşıyoruz?"

Wanda yine uzaklaşmaya çalışınca Steve Rogers sert bir tavırla boynuna zorla da olsa teknolojik bir kelepçe takmıştı. Wanda şimdi ruhsuzdu. "Tutuklusun Wanda Maximoff." Dedi Steve.

"Ne?" Diye şaşırdı Pietro. "Rogers yumruk yemek istemiyorsan kardeşimin boynundan şu tasmayı çıkartırsın!"

"Aslında..." diye söze girdi Strange. "O kelepçe kalsa iyi olur Pietro." Kimse kimseyi anlamazken Fiona yutkundu. Korktuğunu belli eder bir hali vardı.

"Bizim Ultron savaşında öldüğümüzü mü söylüyor bu kız?" Diye sordu Pietro America'yı göstererek. Kimse bir şey demeden America kafasını salladı. "Kafayı yiyeceğim."

"Ama biz ultron savaşında ölmedik ki!" Diye bağırdı Fiona. "O savaşın sonunda Pietro ve Wanda bize ihanet etti o kadar." Diye devam etti. "Ultron bile ölmedi ki! Herkes ikinci bir savaş için hazırlanıyordu. Wanda bir şey mi biliyor? Neden o tutuklu?"

Strange başını eğip konuştu. "Bunu söylemek sizin için garip gelebilir, ama kolay anlamanız için ultron Savaşı'ndan anlatmaya başlayabilirim." Dedi mahcup bir şekilde.

ULTRON SAVAŞI ZAFERİ

Pietro öldü, Fiona'da hemen ardından. Robotlar yok oldu, Ultron yok oldu. Artık savaşacak bir şey kalmadı. Wanda olay yerindeydi. Kardeşlerinin bedenleri siyah şeyin içerisinde, sedyedeydi.

𝐘𝐎𝐔 𝐃𝐈𝐃𝐍𝐓 𝐒𝐄𝐄 𝐓𝐇𝐀𝐓 𝐂𝐎𝐌𝐈𝐍𝐆, pietro maximoffWhere stories live. Discover now