22

10.4K 1.3K 2.4K
                                    

selamm

nasilsinizz?

iyi okumalarr^^

***

"Bugün gidecek misin?"

Jisung kafasını desenlerini incelediği halıdan kaldırdı ve karşısında her zaman yaptığı gibi çilek yiyen Chan'a baktı. "Bilmiyorum" dedi boğuk bir sesle karşılık olarak.

Chan elindeki tabağı yanında duran sehpanın üzerine bıraktı ve oturduğu yerde doğrularak Jisung'a dikti gözlerini.

"Korkuyorsun, farkındayım. Ama bana soracak olursan gidip söylemelisin. Yani sürekli 'acaba o da beni seviyor mu?' diyerek yaşanmaz."

Jisung elini kafasına götürdü ve parmaklarını saçlarının içinde gezdirmeye başladı. Hiçbir şey bilmiyordu. Tek bildiği kafasının çok karışık olduğuydu.

Fakat gidip Minho'ya açık açık, "Seni seviyorum" demekte istiyordu. Onu sevdiği ve seveceği süre boyunca kendine sürekli, 'acaba o da beni seviyor mu?' sorusunu sormak istemiyordu. Çünkü Jisung belirsizliği sevmiyordu.

Ayriyeten medya da vardı. Minho'da Jisung'u seviyorsa ikisinin sevgili olacağı barizdi. Fakat onları destekleyecek bir kesim olduğu gibi, desteklemeyecek olan bir kesim de vardı.

Hayranlardan alacağı tepkilerden mi korkuyordu? Hayır. Jisung, Minho'nun vereceği tepkiden korkuyordu. Belki de Minho, Jisung'un ona olan hislerini öğrenince bir daha onun yüzüne dahi bakmayacaktı. İşte en çokta bundan korkuyordu Jisung. Ama bu belirsizlikle yaşamakta istemiyordu.

Kafasını yerden kaldırdı tekrar. Karşısında pür dikkat onu izleyen Chan'a baktı. Dudak büzdü yalnızca. Daha sonra elleriyle oynamaya başladı. Stres olduğu her halinden belli oluyordu.

"Söyleyecek misin?"

Jisung duyduğu şeyle beraber hafifçe kafa salladı. Daha sonra elleriyle oynamaya son verip arkasına yaslandı ve kafasını geriye attı. "Bu belirsizliğe katlanamıyorum" dedi. Korktuğu sesinden anlaşılıyordu.

Chan, oturduğu yerden kalktı ve arkadaşının yanına oturdu. Jisung'da oturduğu yerde doğrulup Chan'a döndü. Chan hafifçe karşısındaki bedenin omzunu patpatladı ve gülümsedi. "Merak etme" dedi, "Her şey iyi olacak".

Jisung, arkadaşına bir gülümseme sunduktan sonra ayağa kalktı.

"Uykum var sanırım. İstersen burda kal istersen evine git."

Chan, Jisung'u kafasıyla onayladı ve ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Askılıkta duran ceketini alıp bir çırpıda üstüne geçirdi. Son bir kez arkadaşına döndü ve tekrar gülümsedi.

"Yarın karakola gitmem gerekiyor, gitsem iyi olacak. İyice dinlenmeye bak tamam mı?"

Jisung'da aynı şekilde gülümsedi ve kafa salladı. Kapı kapanma sesini duyunca merdivenleri tek tek çıkmaya başladı. Yarın belki herkes için sıradan bir gün olacaktı lakin, Jisung için öyle olamayacağı kesindi.

***

Sabah çalan alarm sesine uyanmıştı Jisung. Hala yorgundu. Uykusunu da alamamıştı zaten. Heyecanlıydı, sinirliydi ve yorgundu. Bu üç şeyi bir arada yaşıyordu.

İstemsizce çıktığı yatağından sonra lavaboya ilerledi. İlk olarak duş aldı. Daha sonra ise elini yüzünü yıkadı, dişlerini fırçaladı ve tekrar odasına döndü. Dolabını açtı ve en sevdiği tişörtüyle pantolonunu giymeye karar verdi.

Giyindikten sonra boy aynasından kendine baktı. İyi göründüğüne karar verdikten sonra saçlarını kurutmak üzere kurutma makinesini çalıştırdı. Saçları kuruduktan sonra nazikçe taradı saçlarını. Şekil verdikten sonra tekrar boy aynasından kendine baktı. İtiraf etmeliydi, güzel görünüyordu.

Odasından çıktıktan sonra merdivenlere yöneldi. Merdivenleri indikten sonra mutfağa doğru adımlamaya başladı bu defa.

Dün Felix ona makarna yapmayı öğretmişti. Öğrendiği kadarıyla bir şeyler yapmaya çalışacaktı. Bir paket makarna çıkardı ve içerisinden bir miktar makarna aldı. Tüm paketi tencereye boca da edebilirdi fakat hepsini yiyebilecek iştah henüz onda yoktu.

Sonunda makarnayı yaptığında yemek için, masaya geçti. Makarnaları yedikten sonra oturduğu yerden kalktı ve kapıya yöneldi. Kapıyı çarparak çıktıktan sonra arabasına bindi ve şirkete doğru yol aldı.

--

Hava yavaş yavaş kararıyordu. Herkes gitmek için toplanırken Jisung hala olduğu yerde bekliyordu. Minho'yu bekliyordu...

Çok kısa bir süre sonra Minho, yanında birkaç arkadaşıyla Jisung'un önünden geçmişti. Minho göz ucuyla Jisung'a baksa da tekrar önüne dönmüş ve ilerlemeye devam etmişti.

Jisung ise 'fırsat bu fırsat' diyerek oturduğu sert sandalyeden kalkmış, Minho'ya doğru adımlamaya başlamıştı. Yetişmemeyeceğini anlayınca çareyi bağırmakta bulmuştu.

"Minho!" diye bağırmıştı net ama bir o kadar da titrek bir sesle.

Minho meraklı gözlerle arkasını dönmüş ve, ona seslenen kişiye, yani Jisung'a bakmıştı. Jisung o sırada hala ona doğru yürümeye devam ediyordu. Sonunda Minho'nun yanına vardığında, "Sana bir şey söylemem lazım." dedi.

"Dinliyorum"

Jisung göz ucuyla Minho'nun yanındaki kişilere baktı ve tekrar Minho'ya sabitledi gözlerini. "Mümkünse yalnız"

Minho arkadaşlarına dönüp, "Siz gidin, ben size yetişirim." dedi ve tekrar Jisung'a döndü. Minho'nun arkadaşları onlardan tamamen uzaklaşınca Jisung boğazını temizledi.

"Minho"

"Evet?"

Jisung gözlerini yere sabitledi bu defa.

"Minho şimdi"

Söyleyemiyordu. Dilinin ucuna gelmiyordu bir türlü. Konuşmayı unutmuş gibiydi.

"Evet Jisung, dinliyorum seni."

Jisung kulaklarına dolan huzur verici sesin etkisiyle biraz da olsa rahatladı. Tekrar boğazını temizledi ve kafasını kaldırıp Minho'ya baktı bir süre.

"Minho ben seni seviyorum."

Minho duyduğu sey karşısında gülümsedi. "Bende seni seviyorum"

Jisung'da aynı şekilde gülümserken, duyduğu şey gülümsemesinin solmasına sebep oldu.

"İyi bir arkadaşsın yani, neden sevmeyeyim."

Arkadaş... Minho, Jisung'u arkadaş olarak görüyordu...

Jisung bir anda tüm cesaretini topladı ve, "Minho ben seni diğer türlü seviyorum. Romantik anlamda, aşığım sana." dedi düz bir ses tonuyla.

Duyduğu şey karşısında kaşları havalanan Minho'nun dudakları arasından yalnızca, "Ne?" sözcüğü dökülüvermişti.

Şaşkındı. Fakat şaşkınlığı yüzünden belli olur türdendi.

"Şu an bir şey demek zorunda değilsin Minho. Ama bana bir cevap vermek zorundasın. Ben bu belirsizlikle yaşayamam. Sevmiyorsan da yapacak bir şey yok. Sadece bana net bir cevap ver yeter."

"Jisung, ben sanırım seni arkadaşım olarak görüyorum..."

"İnsanlar arkadaşlarıyla yatmaz Minho."

***

az kaldi kavusturacagim bunlari

22 bolum oldu ve bunlar hala sevgili degil mi? hemde benim ficimde? kiyamet kopacak sanirim...

okuyan herkese tesekkur ederimm

e abla oy verirsin artikk^^

GAYGAYYY👋👋👋

aurora ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin