aurora ✓

8

selam selam

nasilsinizz??

iyi okumalarr^^

***

"Eğlenceliydi Hyung bağırıp durma tamam mı?"

Hyunjin Minho'ya döndü ve dil çıkardı. "Gördün mü Minho, eğlenmiş çocuk. Boşuna Tufan abiye rezil ettin bizi"

Minho arabayı durdurdu ve arkasını dönüp Hyunjin'e baktı. "Hyunjin in arabadan." dedi kendinden emin bir sesle.

"İyy... Yemedik arabanı ineriz"

Hyunjin arabadan inmek için hamle yaptığında bende arabadan inmek için bir hamle yaptım. Minho tekrar arkasını döndü ve bu defa bana baktı.

"Sen inme"

Kaşlarımı çattım ve anlamadığımı belli eden gözlere ona baktım. "Pardon? Nedenmiş?"

"İnemezsin çünkü şirkete gideceğiz Eunji çağırdı, hem madem Jeongin, Hyunjin'in yanındayken eğlenmiş beraber gidebilirler izin veriyorum. Hadi inin"

Art arda söylediği şeyleri anlamaya çalışırken Jeongin, hızla Minho'ya döndü ve kaşlarını çattı. "Kusura bakmayın ama ben bir daha kaçırılmak istemiyorum, gitmeyeceğim. Sizinle geleceğim"

Minho dikiz aynasından Jeongin'in gözlerinin içine baktı ve arabayı tekrar çalıştırdı.

Gerçekten düşününce biraz garip biri, yani bana karşı sanırım. Kimseyle düşman olmak istemiyorum ama bazen her şey istediğimiz gibi olmuyor anlaşılan. Minho'yla partnerden daha öte olabilirdik. Birbirine saygı duyan çok yakın arkadaşlar olabilirdik. Ama dediğim gibi, bazen her şey istediğimiz gibi olmayabiliyor.

"Nereye gidiyoruz biz?"

"Jisung, Eunji çağırdı dedim ya hani, hatırlıyorsan"

Doğru ya, Eunji çağırmıştı. Tamamen aklımdan uçmuş!

"Doğru"

Minho bana bir bakış attı ve gözlerini tekrar yola çevirdi. Birkaç kere Jeongin konu açmaya çalışsa da Minho pek istekli değil gibi görünüyordu. Jeongin'de ısrar etmedi zaten.

Jeongin bu defa bana döndü ve gülümsedi. "Bir şey sorabilir miyim?"

Bende ona gülümsedim ve sorusuna cevap verdim. "Tabii ki"

"Yanlış anlamamanı umarak, acaba yönelimin ne?"

"Yani... Emin değilim daha önce kimseden hoşlanmadım"

Minho ufak, aynı zamanda alaycı bir kahkaha attı ve gözlerini gözlerimle buluşturdu. "Bu dediğine çocuk bile inanmaz Han, yeme bizi"

Kaşlarımı çatarak Minho'ya baktım. "Gerçekten kimseden hoşlanmadım, inanıp inanmamak tamamen sana kalmış"

Jeongin ortamdaki gergin havayı fark etmiş olacak ki lafa atladı. "Homofobik misin?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır homofobik değilim. Hangi cinsiyete karşı ne hissettiğinin bir önemi yok. Önemli olan aşk. Aşk varsa her şey mümkün"