3. Bölüm: "İlk Perde"

314 30 0
                                    

11.04.2023 :)

Bize bir şarkı bırakır mısınız?

İyi okumalar!

Yıldızı parlatmayı unutmayınız. Bir sürü öpücüüüükkkk!

💣

Acı.

Her bir zerremle hissediyorum. Bedenimin yok oluşunu her bir zerrem ile hissediyorum.

Saf acı.

Herşeyi ile göz önünde olan bir ölüm. Acı içinde doğuyordum, imkânsız denileni gerçekleştirip hayata tutunuyorum; babam bana tutunmuyor. Konuşamaz diyorlar, herşeye rağmen, "abla," diyorum. Yürüyemez diyorlar, babamın önüme dizmiş olduğu taşlara rağmen yürüyorum. Fazla yaşamaz diyorlar, babama inat yaşıyorum.

Beni öldürmek için ağır ilaçlar veriyor, benim kendi kızım olmadığımı, gayrimeşru bir ilişki sonucu dünyaya geldiğimi dile getiriyor. Yanımda yedi paket sigara bitiyor, ciğerimi kül ediyor fakat yaşıyorum. Yemeğime zehir katıyor, bir yıl yedi ay on bir gün komada kalıyorum fakat yine ölmüyorum. Babama inat yaşıyorum.

Ben şeytanın çocuğuyum. Ben, Burhan Zevahir'in öz kızı değilim. Dile getirdiği gayrimeşru ilişkinin zehirli meyvesiyim. Ben, şeytanın çocuğuyum.

Bunu ilk duyduğumda annem telefonla anneannemle konuşuyordu. Firuze, Burhan'ın çocuğu değil, diyordu. Burhan bunu biliyor anne. Kızımı öldürecek. Her yolu denedi, onun psikolojisi bozuk. Kızımı yaşatmayacak anne! Koca bir sessizlik yaşanıyor. Annem kulağına dayadığı telefonun ucundaki kadını dinliyor; anneannemi.

Anne, olmaz. Ben bunu ona söylersem hepimizi öldürür. Kızlarımı kesin öldürür. Gözlerinden akan yaşları silen elleri ile hızlıca başına vurmuştu. Anne yalvarırım yardım et. Kızımın toprağına sarılmak istemiyorum. Çiçek kokulu kızımın mezarına çiçek dikmek istemiyorum. Sesi öyle aciz ve güçsüz çıkıyordu ki gözlerim dolmuştu. O babaydı. Öz ya da üvey, o bir babaydı. Babalar kızlarını sevmez miydi?

Benim bir suçum yok, beni suçlama. Yalvarırım beni suçlama. Sadece kızımı yanına al. Anne, demişti fakat karşı taraf çoktan telefonu kapatmıştı. Anneannem ölümü göze almıştı.

On altı yaşında intihar etti, denilmişi fakat kimse o ilaçları bana içireni sormamıştı.

O gün babam kıpkırmızı gözlerime bakıp, sen benim kızım değil, evimin kirisin. Bir lavuğun hatasından başka bir şey değilsin, demişti. Onun yüzüne bakıp sadece gülümsemiştim. Deli olduğumu söyleyip yanağımı yakan bir tokat savurmuştu. O, şeytandı. Zihni şeytanın yuvasıydı.

Benim ölüm fermanımı babam yazmıştı. Benim ölüm fermanını şeytan yazmıştı.

"Firuze, nasıl hissediyorsun?" Bir kadının sesi kulaklarıma doldu. Gözlerim kapalıydı fakat kadın uyanık olduğumu bilerek konuşmak için çabalıyordu. "Yorgun ve bitmiş." Gözlerimi açtığımda yattığım yatağın yanındaki sandalyeye kurulduğunu gördüm. Dört gündür yanımdaydı ve dört gündür benimle konuşmaya çalışıyordu. İlk gün onun doktor olduğunu düşünsem de sonra psikolog olduğunu öğrenmiştim.

Zehirli SarmaşıkWhere stories live. Discover now