Medya ekleyemiyorum amk niye
***
Pedri antrenman sonrası kendini resmen duşa atmıştı. Saçını yıkayıp bir süre sadece suyun altında kalarak antrenmanın yorgunluğunu üzerinden attığında havluyu beline sararak kabinden çıktı.
Daha küçük bir havluyla saçlarının ıslaklığını almaya çalışarak dolaplarının olduğu odaya girdi.
FC Barcelona takımının soyunma odasında hangi şarkının çalması beklenirdi bilmiyordu ama, şu an da odada ABBA'nın meşhur bir şarkısı olan Money, Money, Money çalıyor ve Balde bağırarak ona eşlik ediyordu.
Bu görüntüye hafifçe güldü. Gözleri kendi dolabının önünde oturan Gavi'nin gözleriyle kesiştiğinde ona göz kırparak kendi dolabına yöneldi.
A man like that is hard to find
but I can't get him off my mind
Alejandro hâlâ şarkıya eşlik ederken
Ain't it sad?
Diye bağırarak odaya girdi Ansu. O da şarkıya eşlik ediyordu.
Pedri dolabından kendi kıyafetlerini alarak kabinlerin olduğu kısma geri yöneldi.
***
Gavi soyunma odasında duşunu almış saçları hafif nemli bir şekilde otururken Pedri'nin de hazır olmasını bekliyordu ki gidebilsinler.
Alejandro'nun ABBA'nın bir şarkısını açtığını duyunca gülümsedi. Şarkıları güzeldi. Alejandro neredeyse her gün yanında dinlediği için çoğunu ezberlemişti bile.
Pedri belinde havlusu, bir eli kafasında saçını havluyla kuruturken odaya girdiğinde bakışları ona döndü. Pedri de anında ona bakmıştı zaten.
Arka fonda şarkının
A man like that is hard to find
but I can't get him off my mind
Kısmı çalarken Pedri'nin ona göz kırparak kendi işine devam etmesi birkaç saniyeliğine aklını karıştırmıştı.
Takıma ilk geldiğinde, Pedri'ye gerçekten hayrandı. Hayranlık olarak adlandırmış da olabilirdi aslında.
İlk geldiği andan itibaren onunla ilgilenmiş, 16 yaşında olduğunu öğrenince istiyorsa onu eve bırakabileceğini söylemişti.
Tabi o zamanlar yeni ehliyetini almış araba sürmeye hevesli bir genç sadece diye düşünmüştü Gavi.
Ama Pedri sonralarda bile hiç şikayet etmemişti. Her gün onu evine bırakmıştı. Ta ki artık her antrenman çıkışı birlikte Pedri'nin evine gitmeye basladıkları zamana kadar.
Ama Gavi'nin Pedri'ye hayran olmasının tek sebebi bu değildi tabi.
Pedri her zaman çok centilmen olmuştu. Hep kibardı, hep insanlara yardımcı olmaya çalışırdı. Takımdaki anahtar oyuncu gibiydi. Oynadığı zaman her şey yerli yerine oturmuş gibi oluyordu adeta, ihtiyaçları olan tek şey oymuş gibiydi.
Ama bu da değildi. Bunların hiçbiri değildi. Gavi, Pedri'ye çekilmişti, sebebini anlamlandıramamış halde, anlamlandırmaya korkmuş bir halde.
Ve sonrasında anlamlandırmak istemeyerek düşünmeyi bırakmış bir halde.
Ama bazı zamanlar Pedri gözlerinin içine bakıyordu. Ve Gavi kalp atışlarının hızlanmasına engel olamıyordu.
"Pablo!"
Pedri'nin birkaç defa seslendiği belli olan ses tonuyla düşüncelerinden sıyrıldı.
Hazırlanmış, çıkmak için onu bekliyordu.
Soyunma odasında artık az önceki şarkıyla alakasız bir şekilde ispanyolca bir şarkı çalarken herkese veda ederek odadan çıktılar.
***
