two

934 55 62
                                    

Biraz How I Met Your Mother spoilerı var ama okusanız bile diziyi izlemenize engel olacak kadar değil bence. Diziyi izlemeden önce ben de bunların spoilerını yemistim.

***

"İkisi de Robin'i unutup birbirleriyle çıkmalı." Elindeki pizza dilimini televizyona doğru sallayarak konuşuyordu Pedri.

Pizzalar geldikten sonra yerken izlemek için How I Met Your Mother'ın kafalarına göre bir bölümünü açmışlardı, zaten birçok defa bitirmişlerdi ama her bölümde ilk izleyişleri gibi yorum yaparlardı.

"Robin de çok güzel ama."
Diye konuştu Gavi.
Elindeki son parçayı da yedikten sonra ellerini silkeleyip Pedri'nin bacaklarına kafasını koyarak koltukta uzanır bir pozisyona geçmişti.

"Barney ve Ted daha çok yakışıyor."
Dedi Pedri. Kucağına uzanan oğlanın saçlarından birkaç bukleyle oynamaya başlayarak.

Gavi saçlarında hissettiği ellerle gülümsedi.

"Gay gibi durmuyorlar."

"Ben de gay gibi durmuyorum"
Dedi Pedri omuz silkerek.

"Gay misin?"
Gavi nedenini anlamadığı bir şekilde gerilmişti. Kalp ritminin hızlandığını hissediyordu.

"Onlar Gay mi?"
Dedi Pedri gözleriyle ekrandaki iki erkeği işaret ederek.

"Bilmiyorum"
Oğlan hipnotize olmuş gibi kalmıştı, bazen Pedri'yi hiç anlamıyordu.

Pedri dudağının bir ucu kıvrılıp gamzesini ortaya çıkarırken eline aldığı bir yastığı Gavi'nin kafasının altına koyarak kalktı.

"Nereye lan?"
Diyen sese
"Tuvalete reis gelecek misin?"
Diye sarkastik bir şekilde cevap vererek odadan çıktı.

Gavi ise Pedri'nin gidişini izledikten sonra tekrar diziye dönünce ne kadar uykusu geldiğini fark edip yanındaki telefonu açarak ekrana baktı.

02.30 yazısını görünce anlık bir bayadır oturuyormuşuz diye gelen düşünceden sonra, uzandığı yerde uyumaya karar verdi.
Daha önce de Pedri'de yatmıştı zaten sıkıntı olmazdı.

**

Yüzüne vuran güneş ışıklarıyla uyandığında üzerinin örtülmüş ve kafasının altına daha rahat bir yastığın konulmuş olduğunu fark ederek gülümsedi.
Gerinerek koltuktan kalkarak etrafa baktı.

Gece bıraktıkları haldeydi salon.
Pizza kutuları, bardaklar, sos paketleri.
Masa darmadağınıktı.

Bardakları ve paketleri pizza kutularının üstüne koyarak her şeyi toplayıp mutfağa doğru ilerlemeye başladı.

Koridordayken Pedri'nin kapısının açık olduğunu görünce aklına gelen fikirle odaya girdi.
Elindeki eşyaları odanın köşesine bıraktıktan sonra "PEDRİİİ" diyerek yatan oğlanın üstüne zıpladı.

Uyanıp ne olduğunu anlamayarak ondan kurtulmaya çalışan oğlan bir yandan da küfürler ediyordu.
Gavi üstünde gülerek onu gıdıklamaya çalışırken onu ittirmeye çalışmıştı ama Gavi bileklerinden tutup onu kıstırmıştı bile.

Pedri boş ve ne olduğunu anlamamış gözlerle yüzüne bakarken ve bulundukları poziyondayken gülmemek çok zordu.

Bir kahkaha atarak kafasını oğlanın boynuna gömdü Gavi. Hala kıkırdarken onu üstünden ittirip sırtını dönen Pedri'yle kahkahaları arttı.

"Uyuyordum amına koyayım"
Dedi yeni uyandığı için biraz kalın olan ses tonuyla Pedri. Bir yandan da Gavi üstünde kafasını boynuna gömmüş bir haldeyken anlamlandıramadığı bir şekilde hızlanan kalp atışlarını fark etmemiş olmasını umuyordu.
Ama çocuk fark etmemiş gibiydi.

Gavi sırıttı,
"Tamam kalbim gel uyuyalım, seni mi kırıcam?"
Sarkastik bi tonda konuşup bir kolunu etrafına sararak kendine çekti Pedri'yi. Bir yandan da hala gülüyordu.

Derin bir nefes vererek ona dönen oğlana bana kızma diyen yalandan bir bakış atarken ona göz devirmesiyle gözlerinden yaş gelerek gülmeye başlamıştı artık.

"Pff" diyerek Gavi'yi bir eliyle göğsünden ittirdi oğlan.

Onu görmezden gelmeye karar verip örtüyü düzelterek gözlerini tekrar kapatan Pedri'nin yanından, gülmesi durunca, saçlarına bir öpücük kondurarak yataktan kalktı.

Odanın köşesine bıraktığı kutuları da alıp mutfağa gitti.
Pedri'nin üstüne atladığındaki yüz ifadesi aklına gelince biraz daha güldü.

Pedri'nin odasından "yeter gülme artık." Diye bağrışıyla biraz daha gülse de sakinleşmişti.

Bardakları makineye kutuları çöpe atıp bir ritim mırıldanarak lavaboya geçti.

Yüzünü yıkadıktan sonra paketli diş fırçalarından birini açarak dişlerini fırçalamaya başladı.

Aslında Pedri'nin evinde bir fırça bırakabilirdi ama Pedri'nin olası misafirler (Gavi) için bulundurduğu diş fırçalarından birini kullanıp çöpe atmıştı hep.
Bu sefer bırakmaya karar verdiğinde fırçayı temizleyip Pedri'nin diş fırçasının yanına koydu.

Dolaptan bir yüz havlusu çıkarıp yüzünü kurutarak yan taraftaki kirli sepetine attı.

Lavabodan çıkıp kapıda onun çıkmasını bekleyen Pedri'yi görünce
"Günaydın Pedro"
Dedi muzip bir sesle.

"Siktir git."
Diyen hala uyanamamış oğlanın saçlarını karıştırdı.
"Ben de seni seviyorum gün ışığım."
Diye dalga geçip gülerek uzaklaşırken Pedri'nin de hafiften güldüğünü duymuştu.

Mutfağa geçip dolaptan kahvaltı için eşyalar çıkarmaya başladı.
Dört tane yumurtayı haşlanmak üzere ocağın üstünde suyun içine bırakarak birkaç parça peynir doğramaya girişti.

Sabahları seviyordu, doğan güneş içinde inanılmaz bir yaşama aşkı da doğuruyordu beraberinde.
Pedri ise tam tersiydi, sabahları enerjik olmayan bir şekilde uyanır Güneş'in fazla erken doğduğundan yakınırdı. Geceleri çok severdi: Ay'ı izlemeyi, gece yürüyüşlerini...

Bu yüzden Güneş ve Ay'a benzetirdi kendilerini Gavi.

"Xavi 1 saat sonra antrenmana başlayacağımızı yazmış."
Diyerek mutfağa giren Pedri'yle düşüncelerinden sıyrıldı.

"Tamam kahvaltı edip çıkarız."
Dedi kendi ağzına kestiği peynirlerden bir parça atarken.

***

Bölüm sonuuu
Bölümü hiç beğenmedim gram içime sinmedi

Sanırım kısa oldu ama daha da uzatmak istemedim.

Friends to lovers diyerekten birazda arkadaşlıklarını yansıtan bir bölüm oldu iyi oldu gibi ya.

Apocalypse || Pedri x GaviWhere stories live. Discover now