ÖZEL BÖLÜM "GÜZEL GÖZLÜ ÇOCUK & ORMAN GÖZLÜ KIZ"

Почніть із самого початку
                                    

Kısa bir yürüyüşten sonra büyük bir demir kapının önüne gelmişlerdi. Altın rengine boyalı olan bu kapı bir saray kapısını andırıyordu. Üç metre civarındaydı ve üzerinde iki yılan figürü kapı kapandığında birbirlerine yap-boz parçaları gibi oturacak şekilde duruyordu. Küçük kız demir kapıyı hayranlıkla izledi. Daha önce hiç bu kadar büyük bir kapı görmemişti.

Heyecanla annesine dönüp bir şey söylemek istedi ama kapı saniyeler sonra büyük bir gürültüyle açılmaya başladığında söyleyeceği şeyi çoktan unutmuştu. Annesi ile birlikte biraz daha bekleyip kapı tamamen açıldığında birkaç adım ilerleyip annesin onu yönlendirmesiyle durdular. Küçük kızın içindeki heyecan gitgide daha da büyüyordu.

1.60 boylarında, göbekli, ortalama ellili yaşlarda beyaz saçlı ve yeşil gözlüydü bir güvenlik görevlisi yanlarına geldiğinde küçük kız başını hafifçe kaldırıp adama baktı. Adam küçük kızı görünce hafifçe gülümsedi. Küçük kız adamın çok iyi biri olduğunu düşündü ama yine de aklından 'Böyle birini neden güvenlik yaparlar ki?' diye geçirmeden de edemedi. Çünkü annesini ve onu koruyan korumalar daha genç ve büyüklerdi. Bu kadar yaşlı ve küçük bir adam bu kadar büyük bir yeri nasıl koruyabilirdi ki?

"Hoş geldiniz hanımefendi. Acaba giriş kartınızı görebilir miyim?" diyerek boş elini annesine doğru uzattı. Genç kız da başını kaldırıp annesine baktı.

Küçük kızın gözleri annesini üzerinde dolandı. Yirmi yedi yaşlarının sonunda kumral, uzun ve güzel bir vücuda sahip bir kadındı. Sağ ayağını diğerinin önüne koymuş bir eliyle küçük kızın elini diğer eliyle de deri siyah çantasını tutup dikkatli bir şekilde etrafı izlerken dik ve güçlü bir duruşa sahipti. Beyaz gömleğinin üzerine giydiği gri ceketi, gri kalem eteği ve sıkı atkuyruğu şeklinde bağladığı uzun kumral saçlarıyla şık ve gayet zarif görünüyordu. Küçük kız annesine hayrandı ve bu hayranlığı da hiç saklamıyordu.

Genç kadın da sakince kafasıyla onaylayarak çantasının ön gözünde bulunan kartı çıkarıp güvenliğe uzattı. Güvenlik kartı alır almaz elinde tutuğu bir yığın liste içerisinde kadının adını aramaya başlamıştı. Bunun uzun süreceğini anlayan kadın başını eğerek kızına baktı. Küçük kızın heyecanlı olduğu her halinden belli oluyordu. Bütün bedeni kıpır kıpır, yeşil ışıl ışıl parlayan gözleri ise her yerdeydi.

Küçük kız annesinin ona baktığını fark edince yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirmişti. Annesi de ona gülümsemeyle karşılık vermişti. Herkes küçük kızın annesine çok benzediğini söylüyorlardı. Saçlarını, yeşil gözlerini annesinden almıştı. Küçük kız annesine benzetilmekten gurur duyardı. Çünkü o çok güzel bir kadındı ve küçük kız da büyüyünce çık güzel bir kadın olmak istiyordu.

Annesi bakışlarını ondan uzaklaşıp başka bir yere bakıyordu ve güvenlikçi amca ona seslenmesine rağmen onu duymuyordu. Küçük kız annesinin eline çekip annesini kendine getirmeye çalıştığın da annesinin bakışları hızla ona döndü. Yeşil gözlerine bir korku mührü iliştirilmişti sanki. Küçük kız annesini bu ifadeyle çok nadir görürdü ve o ifadeyi her yaptığında annesine kötü bir şey olurdu. Küçük kızın içindeki heyecan bir anda sönmüştü. Annesi böyle bir ifade takınıyorsa burası iyi bir yer olamazdı.

Bir an önce buradan gitmek istiyordu ama annesine uslu duracağını söz verdiği içinde bir şey söylemekten kaçınıyordu. Genç kadın karşısındakinin küçük kızı olduğunu görünce hemen kendini toparlayarak yüzüne yarım bir gülümseme yapıştırıp gözlerindeki korkuyu silmeye çalıştı ama küçük kızının çoktan bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ettiğini anlamıştı.

HERKESİN EFENDİSİWhere stories live. Discover now