13.Bölüm: On Şubat Laneti

1K 72 238
                                    

İyi okumalar, oy verirseniz sevinirim... sevgilerle. Bölüm sonu görüşelim mi?? 🙇🏻‍♀️

instagram.com/_fluasel & twitter.com/fluasel

Bölüm Şarkıları:
Mabel Matiz - Fırtınadayım
Cem Adrian - Yemin
Sezen Aksu - Sarı Odalar
Sezen Aksu - Aşk
Guten tag (Evet bağımlılık yaptı)
-

Bölüm Şarkıları:Mabel Matiz - FırtınadayımCem Adrian - YeminSezen Aksu - Sarı OdalarSezen Aksu - AşkGuten tag (Evet bağımlılık yaptı)-

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

13.Bölüm: On Şubat Laneti

"Kafesin biri kuş aramaya çıkmış."
- Kafka

Özgürlük dediğimiz şey bir kelimeden ibaret bir şey gibi gözükse bile bunun için nice savaşlar verilmiştir. Ama özgürlüğe kavuşan her kişinin sonu aynı olmamıştır. Misal bir kuş bir kafese hapsedildiğinde dışarıyı istemiş çünkü onun için dışarısı özgürlükmüş. Bir gün kuşun sahibi kafesin kapağını açık bırakmış ve gitmiş. Kuş o kadar süre o kafesten çıkmamış ki sahibi uçup gitmez sanmış. Ama kuş özgürlüğe o kadar aşık bir kuşmuş ki ilk fırsatta kafesten çıkıp gitmiş. Uçamamış, düşmüş ve bir daha da ayağa kalkmamış. Özgürlük diye tanımladığımız şey bazen bizim gözümüzü boyayıp gerçekleri görmemize engel olabilir. Oysaki özgürlüğü isteyen ilk önce uçabilirim miyim diye değil, uçabiliyor muyum diye sormalı kendine. Velhasıl dillerde dolanan bu hikaye aslında çokta uzak birine ait değildi; duygularımız, hislerimiz, acılarımız, geçmişimiz bu kuş misali içimizdeki kafeste, doğdumuz günden beridir bizimle birlikte yaşıyor. Ve bazen o kafesin kapağını açmak gerekir, yüreğimiz hafiflesin, ölmesi gereken anılar, duygular ölsün diye. Kim olduğunu unuttuğun anlarda kederlenmek yerine, kafesin kapağının açık olup olmadığına bak. Belki uçmayı biliyorsundur ama buna cesaret edemiyorsundur.

Aklımdaki iki kişi olacakların senaryosunu çoktan yazmıştı ve bana sadece oynamak kalmıştı; ama hangisini? Anlık bir öfke patlamasıyla silahımı Erza'nın sırıtan yüzüne geçirerek, yüzümdeki iz gibi bir ize ev sahipliği yapmasına sebep oldum. Geri çekilerek, sakinleşmek için kendime birkaç dakika zaman tanırken derin derin nefesler alıyordum. O sırada Erza'da elinin tersiyle elmacık kemiğinden akan kanları siliyordu. Kahkaha atarak, "Güçlüymüşsün asker." diye konuştu. "Bakalım karakterin de bu kadar güçlü mü?"

Dudağımın içini ısırarak, silahımı aşağı doğru indirdim. Erza artık hedefimde değildi. "Anlaşılan sanırım beni tam anlamıyla daha tanıyamamışsınız. Ya da kendimi yeterince tanıtamamışım size. Oysaki çok kez içinize sızıp sizi yerle bir ettim." Cümlemle birlikte gülümsemesi havada asılı kalırken, bakışlarını doğrudan yüzüme çıkarmıştı. Keyif aldığım her halimden belli olan bir gülümsemeyle "Haini bilmediğimi sana ya da sahibine düşündürten nedir?" diye sordum. Ellerimi iki yana açıp bulunduğumuz yeri işaret ettim. "Söylesene, hainin kim olduğunu bilmesem şu an karşı karşıya olur muyduk?" Hainin kim olduğunu bilmiyordum, sadece blöf yapıyordum.

İraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin