0.3

276 31 16
                                    

(JK)

Gözlerimi yavaşça aralarken kulaklarımı bir ağlama sesi doldurdu.

Ses oldukça tanıdık gelirken kısa sürede bu sesin Jongin'e ait olduğunu farketmemle hızla gözlerimi açtım.

Gözlerim önce karşımdaki duvara çökmüş elleri ve ayakları bağlı küçük çocuğa çarptı. Ardında da etrafa baktım.

Siyah ve çok kötü kokan küçük bir odadaydık. Etrafı görmemizi sağlayan kısık bir avize ve koyu renk bir sandalyeden başka hiç bir şey yoktu.

Etrafa bakmayı kesip Jongin'e doğru dizlerimin üstünde hızla ilerledim. Çünkü aynı onun gibi benim de ellerim ve ayaklarım bağlıydı.

Ona ulaştığım gibi hızla bağlı ellerimi kaldırıp arasına alarak sarıldım.

"Şşhh, sakin ol ben buradayım."

"H-hyung."

Titrek çıkan sesiyle daha da sıkı sarıldım. Kısa süre sonra ağlaması dinmişti fakat hala kesik kesik hıçkırıyordu.

"Hyung biz neredeyiz, ben çok korkuyorum."

"Bilmiyorum ama ben de korkuyorum valla."

Dememle tekrar ağlamaya başlayınca hemen konuştum.

"Tamam tamam bak korkmuyorum ben seni korurum. " Deyip sakinleştirdim.

Gözlerim tekrar oda da gezerken kapı bir anda açıldı.

İçeriye oldukça kalıplı iki adamla beraber onlara tezat göbekli bir adam girdi.

Göbeklinin gözleri direkt beni buldu.

"Demek kahramanızım uyanmış."

Gözlerinin içine bakarak sert bir hal takınıp sordum.

"Kimsiniz lan siz bizden ne istiyorsunuz?"

Gözleri bir an için yanımdaki çocuğu buldu orada bir süre oyalayıp tekrar bana döndü.

"Sence de çok açık değil mi? Tabii ki de bizden çaldığın şeyi geri istiyoruz."

Hızla olduğum yerde doğrulup Jongin'i arkama aldım.

"Kurtardığın demek istedin heralde." Cevabımla sinirlenmiş olmalı ki kaşları çatıldı ve bağırdı.

"O çocuğun dün gece ölmesi gerekiyordu! Fakat senin gibi bir aptal yüzünden bu olmadı. " sinirlenerek ben de sesimi yükselttim.

"O çocuğun ne suçu varda ölmek zorunda!"

"V'nin oğlu olması bile onun ölmesi için yeterli bir sebep. Şimdi senin yaptığın aptallık sonucunda seni de öldürmek zorundayız." Sözleriyle beraber gözlerim kocaman oldu.

Ne saçmalıyordu bunlar!

Yüzümün aldığı hali görünce gülerek sordu.

"Ne o yoksa çocuğu kurtardığın için pişman mı oldun?"

"Asla! Ben yaşadığım sürece o çocuğun kılına bile dokunamazsınız. "

Güldü.

Yanındaki adamına işaret verdi.

"Çocuğu buraya getirin."

Dev gibi olan adamlardan biri bize doğru gelirken Jongin'i de alarak hızla dizlerimin üzerinde odanın en köşesine gittim.

Ama adam bir kaç adımda yanımıza gelerek beni kenara itmeye çalıştı.

Direnmeye çalıştım.

Adam beni Jongin'den ayırmaya çalışırken ben de saçlarına asıldım. Bir kaç dakika boyunca benimle uğraşırken en sonunda bacaklarımı kaldırıp bacak arasına tekmeyi bastım.

second exception - TaekookWhere stories live. Discover now