1. Bölüm - Siyah ve Beyaz

192 12 11
                                    

Herkese merhaba! Uzuuuun zaman sonra tekrar burada, yepyeni ve bambaşka bir hikâye ile birlikte buradayım. Bu sefer Alessi ve Alexander ile birlikte heyecan dolu bir yolculuğa çıkıyoruz ve bu yolculuk çok daha uzun olacak, söz. Yine tüm desteklerinizi ve kitapla ilgili yorumlarınızı bekliyor olacağım, okuyun okutun yani. :)
Bölümleri olabildiğince hızlı atmaya çalışacağım, sindire sindire okumanızı tavsiye ederim. Umarım karakterleri de, hikâyeyi de benim kadar sever ve keyif alırsınız. Şimdiden iyi okumalar...
(Bölüm başlarındaki müzikler tavsiyemdir, her bölümle uyumlu ve anlamlı parçalar bulmaya çalışıyorum. Ve aradan çekiliyorum...)

:))

*

~ Young and Beautiful - Lana Del Rey ~ 🥀

Yükseliş Töreni, her yıl mayıs ayında gerçekleştirilirdi. Yıllar öncesine damga vuran destansı zafer, yazın gelişini de simgelesin ve herkesin ruhu yeniden doğuşla canlansın diye bu ay, liderlerimiz tarafından seçilmişti. Bu sene de tören için seçilen gün, harika bir günbatımıyla taçlanmıştı. Kutlamanın merkezinde, kasaba meydanındaki seyyar satıcılar bir kenara çekilmiş, gerekli ışıklandırmalar yapılmış ve koruların kenarlarına dizili heykeller özenle süslenmişti. Etrafa tam bir şenlik havası hâkimdi.

Gökyüzü, turuncu ve mavinin yarattığı inanılmaz bir kızıllığa bürünmüştü; meydana dağılmış neşeli kalabalığın arasında, uçuş uçuş elbiseleriyle koşuşturan çocuklar göze çarpıyordu.

Oturduğum bankın köşesine yerleşmiş beyaz-kızıl kediye bakarken gökyüzünün rengine boyanmış olduğunu düşündüm. Serin yaz akşamının tadını çıkarır gibi uzanmış, patilerini öne doğru uzatmıştı. En az benim kadar sakin ve huzurlu görünüyordu, en azından bulunduğumuz andan ötesini düşünmek zorunda hissetmiyordu kendini.

Duyduğumuz adım sesleri ile aynı anda sağ tarafa, çalıların arasındaki taş yola doğru döndüğümüzde Melanie'nin yaklaştığını gördük. Benim aksime, kedi bu durumla pek de ilgilenmemiş olacaktı ki çenesini patilerine yaslayıp gözlerini yumdu.

"Dükkân kapanmadan önce almayı başardım. Bana büyük bir teşekkür borcun var, Lessie."

Kendini yanıma atıp ayaklarını kendine doğru çekti. Uzun, çiçek desenli bir elbise giymişti ancak bu onu fazla hareketli olmaktan alıkoymuyordu. Yarım ağız gülerek elindeki dondurmayı kaptım ve doğrudan bir parça yedim. Ağzımda dağılan böğürtlenin tadı anında yaz gecesinin içine çekti beni. İşte bu gerçek bir şölendi. Lezzet şöleni.
"Bir tanesin, Mel. Gerçekten. Dondurmadan da ötesin." Dudaklarının arasından gülmeye benzer bir ses çıkarken omzuyla hafifçe itti beni. Kıkırdayarak önüme döndüm ve ellerindeki sepetlerle meydanın ortasında yürüyen kalabalığı izledik.

"Kutlamalar az sonra başlar. Şölen ateşini görmek istemediğine emin misin?" diye sordu siyah saç buklesini parmağına dolarken.

Çoktan yarısını yediğim dondurmayı kendimden uzaklaştırıp bu gece ilk defa keyifsizce ileriye baktım. Süslemeler. Kahkahalar. Fazladan ışıklar ve birbirine karışan müzik sesleri. Kesinlikle.

"Eminim. Bu hâlâ büyük bir haksızlık gibi geliyor."

"Kötü bir şey yapmıyoruz ki. Bu zaferi atalarımız kazandı, Les. Biz de bunu kutlayarak onları onurlan-"

"Annem gibi konuşmaya başlama, lütfen. Bunun yalan olduğunu biliyorsun. Sadece gururlarını tatmin ediyorlar. Bu bir savaştı Mel. Ne uğruna verilirse verilsin, bir savaşın kazananı yoktur."

Elimdeki dondurmayı yan taraftaki çöp kutusuna atarak ayaklandım. Tüm keyfim kaçmıştı, bu gün hiçbir zaman bana, bize ait olmamış gibi geliyordu. Ölen onlarca masum insanın ne uğruna hayatlarını feda ettiklerini bilmiyorduk bile. Bunun kutlanacak hiçbir tarafı yoktu.
Meydanın ortasında doğru yürüyerek kalabalığa karışırken, Mel'in bana seslenen ve gitgide yaklaşan boğuk sesini duyabiliyordum. Tam o sırada, meydana ulaşan yolun başında asker kafilesi görüldü. Bu kraliyet arabasıydı, onu gördükleri anda heyecanla mırıldanmaya başlayan insanların arasında durup derin bir nefes verdim. Yoldaki herkesi yarıp geçen araba sonunda meydanın girişinde durduğu sırada, Mel bana yetişmiş ve nefes nefese omzuma tutunmuştu. "Neden durmadın? O kadar bağır... Oh, prens geldi Les!"

GÖLGELERİN KRALLIĞIМесто, где живут истории. Откройте их для себя