YAĞMUR SONRASI

PRENSES

(Bu bölüm çok sevdiğim okurlarımdan Gs2023 için :) )

"Korkut."

Korkut'un ismini söyleyen kişiyi görmemle dans etmeyi durdurmam bir olmuştu. Korkut'ta arkasını dönmüş ve Korhan'ı görmüştü. Onun burada ne işi vardı?

Korkuyla Korhan'ın ağzından dökülecek kelimeleri bekledim. Umarım aramızdaki anlaşmayla ilgili bir şey söylemezdi. Henüz kendimi hazır hissetmiyordum. Hem, ben ondan biraz zaman istemiştim. Nasıl söyleyeceğimi bile planlamamıştım henüz.

Korkut'un yüzünde şaşkınlıktan çok,  gergin bir ifade vardı. Bence Korkut'la Korhan arasında iş rekabetinden farklı bir gerilim vardı ama şu an düşünmem gereken bu değil Korhan'ı susturmaktı. Bu yüzden beni meraktan kıvrandıran bu sorularımı sonra sormak üzere aklımın köşelerine ittim.

Korhan şık giyimi, kızların bayıldığı türden kirli sakalları ve duruşuyla oldukça dikkat çekiyordu. Tabi bir de yanında Korkut olunca tüm dikkatler üzerimize toplanmıştı. Ayrı ayrıyken bile bir duruşları varken şu an ikisinin yan yana olması herkese biraz fazla gelmişti sanırım.

Korhan'a her ne kadar çakma Polat desem de kendine özgü bir havası vardı. Karizmatik kişiliğinin altında kibar biri olduğunu birkaç kez göstermişti. Fakat onda Korkut'tan farklı olarak daha karanlık bir hava vardı. Daha gizemli sanki...

Korkut'a gelirsek. Aslında Korkut'a gelirsek bitiremeyebilirdim. Onun simsiyah saçlarının altındaki beni bitiren yeşil gözlerini saatlerce anlatabilirdim. Saçlarıyla teninin oluşturduğu tezatın ona ne kadar yakıştığını...

Şu an dikkatimi çeken onların arasındaki fark ve uyumdu. Korhan sadece Korkut'un ismiyle seslense de sanki o ismin altında bir sürü şey anlatmıştı. Korkut ise beni delip geçerken Korhan'a nasıl etki etmediğini düşündüğüm gözlerini Korhan'a dikmiş kelimelere dökmeye gerek duymadan her şeyi gözleriyle anlatıyordu sanki.

"Senin ne işin var burada?" dedi Korkut gayet rahat bir şekilde. Yanlarına gitmiştim. Korhan'ın söyleyeceklerinden korkuyordum. İlerden Mehmet'in geldiğini gördüm. Ohh biraz rahatlamıştım. Mehmet bu gergin ortamı dağıtabilirdi değil mi? Her ne kadar buraya gelmesiyle bize bakan kız sayısını çoğaltsa da.

Mehmet'te gelmiş ve Best Of Model yarışmasına dönen ortamımıza o da katılmıştı.

"Küçük bir tesadüf diyelim. Sanırım siz de eğlenmeye geldiniz?" dedi Korhan bana bakarak daha sonra devam etti "Mira beni küçük hanımla tanıştırmayacak mısın?"

Mira'yla da mı tanışıyorlardı? Bu iş garipleşmeye başlamıştı.

O sıra ne yaptığını anlamaya çalışırcasına Korhan'a baktım. Neden böyle bir şey yapma gerek duymuştu? Korkut'a baktım. Tepkisini merak ediyordum. Kafasını sol tarafına çevirip güldükten sonra "Tanıştırmasına gerek olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ben seninle tanışmamış olmayı dilerdim." Dedi.

                Uuuu... Korkut'tan büyük laf.  Bunu beklemiyordum. Gözlerimi büyüterek şaşırmış bir ifadeyle Korhan'a baktım. O ne diyecekti merak ediyordum.

"Senin tercihlerinin benim için bir önemi kalmayalı çok oldu Korkut." Dedi Korhan ve elini uzatarak bana döndü.

"Ben Korhan. Karşımdaki bu güzel kızın adı ne acaba?"

Ne yapmaya çalışıyordu bu? Güzel kız demeler, tanımıyormuş gibi yapmalar... O elini uzatmış dururken ben amacını anlamaya çalışıyordum. Aslında tanıştığımızı söylemesinden çok daha iyiydi ama nedense bu yaptığı bana kendimi kötü hissettirmişti. Onu tanımıyormuş gibi davransam ve ismimi söylesem Korkut'u Mehmet'i ve Mira'yı kandırmış olacaktım ama eğer onu tanıdığımı karşımda böyle saçma roller kesmemesi gerektiğini söylesem Mehmet'lere nasıl bir açıklama yapacaktım? Onu nereden tanıdığımı nasıl anlatacaktım? Bunu yapamazdım.