ANLAŞTIK!

658 46 13
                                    

MEDYA:Yağmur'un kıyafeti

Duyduğum cümleyle İstanbul trafiğini bile unutarak ani bir fren yaptım. Arkamdan ardı arkası kesilmeyen korna sesleriyle kendime gelerek arabayı sahilin yanındaki yola park ederek yoldan karşıya geçtim. Bulduğum ilk banka oturdum.

O cümleyi söyledikten sonra telefon kapanmıştı. Şaka mıydı bu? Eğer şakaysa gerçekten yapılabilecek en kötü şakaydı. Ama Korhan benim annem olmadığını nereden biliyordu? Allah'ım kafayı yiyecektim.

Ellerimi saçlarımın arasından geçirdikten sonra dirseklerimi dizlerime koyarak İstanbul'un, hayatımı adım attığım andan itibaren değiştiren bu şehrin sesini dinledim. Onu tekrar arayabilirdim ama aramayacaktım. Sonuç olarak beni kandırıyor olabilirdi. Beni yeni tanımışken, benim bile tanımadığım annemi tanıması ne kadar mümkün olabilirdi ki?

Evet. Kesinlikle bir yalandı. Sadece saçmalamıştı ve bende bir umutla onu arayarak hayal kırıklığına uğratamazdım kendimi. Bugün güzel bir gündü. Öyle de olmalıydı. Bugün ilk kez doğum günüm kutlanmıştı. Hayatta her ne kadar yalnızlıkla baş başa olsam da bugün ilk kez yanımda başkalarının varlığını hissetmiştim.

Bana "keşke doğmasaydım." Dedirten hayat bugün "iyi ki doğdum." Dedirtmişti sonunda.

Her ne kadar Korhan arayıp tadımı kaçırsa da ben bugünü kötü hatırlamak istemiyordum. Yüzüme çarpan esinti beni biraz rahatlatmıştı. Ayağa kalkıp yeni tanıdığım bir insanın yalanlarına inanmamam gerektiğini hatırlatarak ağır adımlarla arabamın yanına doğru ilerledim.

Sonunda eve geldim ve Korkut Ayımı da kucağıma alarak otoparkta asansörün önüne doğru ilerledim.

Asansörü beklerken Korkut Ayı konuşmaya başlamıştı.

"Yağmur hep mutlu ol." Gülümsedim. Korkut'un ağzından mutlu olmam gerektiğini duymak gerçekten farklı hissettiriyordu.

Sonunda asansör gelmiş ve kapısı açılmıştı. Kafamı kaldırıp asansördeki kişiye baktığımda istemsiz olarak bir adım gerilemiştim. Bunun burada ne işi vardı?

Afalladığımı o da fark etmiş olacak ki gülümsedikten sonra. "Şaşırttım galiba." Dedi. Eliyle kapanmak üzere olan asansör kapısını durdurarak binmemi işaret etti.

Korkut Ayım ile birlikte asansöre zar zor sığmıştık. Korhan ikimizin arasında duran hediyeme baktıktan sonra "Hayatımın hediyesi yanımda diye bahsettiğin şeyin sakın bu olduğunu söyleme." dedi.

Tam konuşacakken Korkut Ayımın bir yerine dokunmuş olmalıyım ki "Bayan Sakar kendine dikkat et." Demişti.

Gerçekten şu cansız varlığı tebrik ediyorum. Şu durumda söylenebilecek en doğru cümleydi sanırım. Çünkü karşımda duran hayatıma bir gün önce saçma bir şekilde giren hatta hayatımda bile sayılmayan şu adamla şu an benim evime doğru ilerleyen asansörün içinde olmamız hiç normal durmuyordu. Ve karşımda duran bu şahsiyet benim özel hayatıma dair şeyler biliyordu.

Ayı'nın sesini duyduktan sonra şaşırarak "Bana sakın bunu Korkut ARAS' ın aldığını söyleme." Demişti.

Gerçekten Korkut'la alıp veremediği neydi? Tamam, rakip olabilirlerdi ama özel hayatta bile ona bu kadar takık olması garipti.

"Olamaz mı? Hem sana ne bundan. Senin burada ne işin var? Önce saçma sapan iş teklifleriyle geliyorsun, sonra da... "

"Sonra da sana anneni bulabileceğimi söylüyorum." Dedi cümlemi tamamlayarak.

YAĞMUR SONRASIWhere stories live. Discover now