-11.BÖLÜM-

361 20 12
                                    

Merhabaaa! Nasılsınız?

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar...

&

Ne garip değil mi? Siz yıllarca çabalayın, fakat o boşluktan kurtulamayın. Sonra hayatınıza ansızın biri girsin, tek dokunuşuyla sizi o boşluktan çekip çıkarsın.

Halbuki o kadar uğraşmıştım kendimle olan savaşıma son vermek için. O ise hiç uğraşmadan bu savaşa bana dokunarak bir son vermişti. Adil değildi.

Dudaklarımız birbirinden ayrıldığında ikimizde nefes nefeseydik. Alnını alnıma yasladığında gözlerimi açtım. O ise hâlâ gözleri kapalı bir şekilde kendisini dizginlemeye çalışıyordu.

Zamanı durdurmayı hayatım boyunca hiç bu kadar istememiştim. Bu anda kalmak, bu ana hapsolmak istiyordum.

"Levent," dedim fısıldayarak. Sesimde ona olan arzumu saklama gereği duymamıştım. Ki zaten biliyordu onu istediğimi.

Üzerinden kalkarak yatağa bıraktım bedenimi. "Uyu benimle," dedim fısıldayarak. Tebessüm ederek yanıma uzandı. Açık kalan kollarımı ve bacaklarımı örttü ve arkasını dönerek gözlerini kapattı.

Hafifçe doğrularak onun yanına yattım. Şu an tam anlamıyla huzuru bulmuştum. Aslında hayır, huzur beni bulmuştu.

Dışarıda yağan gürültülü yağmur, altımda bir yatak, yanımda ise Levent. Hissettiğim duygunun tarifini anlatmam neredeyse imkansızdı.

Gözlerim, yorgunluğumdan dolayı hızlıca kapanmıştı.

Uyandığımda yanımda Levent'i görememiştim. Üzerimdeki geceliği çıkartarak altıma siyah bir pantolon, üzerime siyah uzun ve dar bir bluz geçirdim.

Odamdan çıkarak aşağı indim. Malum, her zaman benden önce uyanıyorlardı. Merdivenleri indiğimde herkesin televizyon başına toplanmış olduğunu gördüm. Levent ortalıkta görünmüyordu.

"Günaydın."

"Günaydın." Dedi hepsi bir ağızdan. Bir tuhaflardı bugün. Mutfağa girerek bir bardak su aldım. Tezgaha yaslanıp suyu içeceğim sırada yüzümde hissettiğim soğukla öksürmeye başladım. Bunu Levent'in ödeşmek için yaptığını düşünmüştüm.

Kafamı kaldırdığımda dudaklarını birbirine bastırarak gülmemeye çalışan Asu'yu gördüm. "Asuuu!" Üzerine yürüdüğüm sırada, arkasına bile bakmadan merdivenlerden koşarak çıkmaya başladı.

Sabah sabah Asu sağ olsun bir duş almıştım.

"Yedim seni Asu!" Islanmış olan bluzu ellerimle tutarak bedenimden uzaklaştırmaya çalıştım. Su soğuk olduğu için neredeyse donmuştum.

"Bir şaka yaptım iyi ki!"

"Yapacağın şakayı seveyim Asu!" Kahkaha atarak merdivenlerin tırabzanına tutundu. Ellerini bacaklarına koyarak hafifçe eğildi. Yorulduğunu belli eden bir vaziyetteydi.

"Kızlar, gelin buraya!" İkimiz de Efe'nin sesini duyar duymaz kafamızı sesin geldiği tarafa çevirdik. "Hayırdır?" Diye bağırdı Asu, Efe'ye. Kıkırdayarak merdivenlerden inmeye başladım. Asu benden önce davranarak hızla yanımdan geçti. "Az daha hızlan, uçacaksın!"

Asu sahte olduğunu gösteren bir kahkaha attı. Diğer merdivenlerden ineceğim sırada yerimde durdum. Levent'in kapalı olan kapısını gördüğümde içeriye girmek isteyen tarafıma karşı koymak benim için oldukça zordu.

Ama karşı koymama gerek var mıydı? Sanmıyorum. Adımlarımı onun odasına yönlendirdim. Kapıyı hafifçe tıklatıp cevap gelmesini beklemeden içeriye girdim.

BİR TEK SENWhere stories live. Discover now