-6.BÖLÜM-

515 43 21
                                    

Hosceldunuz sevgili okurlarım! Destek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum.

Keyifli okumalar...

&

Kapımdan gelen yüksek sesle gözlerimi araladım. "Vera!" Asu'lar görevden gelmiş olmalılardı. "İyi misin?" Uykunun getirdiği sersemlikle birlikte kafamı salladım.

"Yaralanan oldu mu?" Kafasını olumsuz anlamda sallayarak konuştu. "Olmadı, merak etme." Gözleri kanlı olan pantolonuma kaydığında kaşlarını çattı. "Ne oldu buraya?"

"Önemli bir şey değil, düştüm sadece." Odadan çıktı ve bir süre sonra elinde gri bir eşofmanla geri geldi. "Gel giydireyim."

Asu bir anne gibiydi, kalbinde bir annenin şefkatini taşıyordu. Kendisi bir anne şefkatinin ne demek olduğunu bilmiyor olsa bile.

Kıyafetimi giydirdikten sonra yanıma oturdu. "Yemeğe inelim mi?"

"Olur." Ayağa kalkmama yardım ettikten sonra odadan çıktık. Merdivenlerden yukarıya çıkan Altan'ı görünce gülümsedim. "Sana bakmaya geliyordum."

"O zaman sen Vera'yı indir, ben masayı hazırlayayım," diyerek aşağı indi Asu. Altan'ın kolundan destek alarak merdivenlerden indim.

Beni gördüklerinde gülümsediler. Ben de hepsine gülümseyerek karşılık verdim.

Asu ve Efe masayı hazırlıyorlardı. "Hadi gelin, masa hazır!" Asu bizi çağırdığında ayaklanarak masaya geçtik.

Bacağımdaki ağrı tamamen geçmiş, kolumdaki yara ağrımaya başlamıştı.

Efe herkesin tabağını masaya koyarak kendi yerine geçti ve yemeğini yemeye başladı.

Çok iştahsızdım, makarnayı ne kadar seviyor olsam bile şu an midemi bulandırıyordu. Bir süre tabağımdaki yemekle oynadım.

Aklıma Levent'in arabasında bıraktığım kıyafet poşeti geldi, pantolonun içinde o zarf vardı. Ne zamandır içinde ne olduğunu merak ediyordum zaten.

Gözlerimi Levent'e çevirdim. "Arabada bıraktığım kıyafet poşeti hâlâ orada mı?"

"Evet, neden?"

"İçinden almam gereken bir şey var." Kafasını onaylar anlamda sallayarak cebinden arabanın anahtarını çıkardı. Bana doğru uzattığı anahtarı alarak arabanın yanına gittim. Arka kapıyı açıp poşeti elime aldım.

Arabayı kilitledikten sonra eve girdim. Merdivenlerden çıkacağım esnada Asunun sesiyle durdum. "Yemeğini yemedin!"

"Aç değilim, sonra yerim." Diyerek kestirip attım. Odama girerek poşetin içindeki pantolonu çıkardım. Ceplerini karıştırarak zarfı elime aldım.

Vera'ya...

Evet, zarf olduğu gibi duruyordu. Merakla zarfı açtım ve içindeki kağıdı okumaya başladım.

Canım kızım Vera
Bunun senin için çok zor olduğunu biliyorum anneciğim. Bu mektup sandığın gibi bir mektup değil. Bu mektup, benim yaşadığımın bir göstergesi. Bu bir yardım mektubu. Annesinin kızına gönderdiği bir yardım mektubu. Fazla uzatmadan konuya gireceğim.

Sana baban olduğunu söylediğim o adam, senin biyolojik baban değil. Deden, beni zorla bir adamla evlendirdi. Gerçek baban o, yani Yakup. Ben evlendirildiğimde, sana babalık yapan o adama aşıktım.

BİR TEK SENWhere stories live. Discover now