From your kiss, you're touchin' me

480 23 3
                                    

Sanırım Ece bizim kızdan belayı fena bulmuştu, kıza saldırmış olduğunu hocası beni arayarak bildirmişti, ne kadarda garip ama? Gülsem mi ağlasam mı, bilemedim bence en iyisi oturmak. Bunu bana daha anlamamış olmasından farkında olduğunu biliyordum yaptığının ne kadar yanlış olduğunun, ama sonuç vardı, ortada bir Ece vardı. "Philiacığım gelir misin buraya?"

- Geldimmm

P- Şimdi senden doğruyu söylemeni bekliyorum, bu gün senin ve Ece'nin arasında neler yaşandı, ve neden yaşandı?

- Şey, istemiyorum anlatmak.

P- Güzelim, lütfen.

- Can, ona kolye verdi.

P- Eee, sonrası?

- Bana geldi, gösterdi. Beğendim dedim, onun adına sevindim. O ise beni kıskandırmak adına dahada rahatsız etti beni, sinirlendim. Aklımdan geçen vurmak değildi, ama onları öyle görmek beni üzüyor.

P- Can konusunda anlaştığımızı hatırlıyorum, ne değişti?

- Özür dilerim, değişen bir şey olmadı. Yapmamalıydım, biliyorum. Sadece, hoşuma gitmedi, sinirlendim ve bu oldu.

P- Ondan özür dileyeceksin, bunu bir daha yapmayacağını düşünüyorum, haksız mıyım?

- Yapmayacağım, tamam.

P- Üzülmene gerek yok, asla amacım o değil güzelim gel buraya.

Yanıma oturup bedenime sarılmıştı, bu yaşanan aslında benim için komikti, kıskançlık bana göre değil, asla. Bir yandan kendimi tutmamın sebebi saldırmasıydı, bu yanlış bir şey. "İnsanlar bazen senin görmek istemediğin, istemeyeceğin şeyler yapabilirler, bu normal. Dünya ne senin, ne benim etrafımda dönüyor, herkes kendi yoluna bakıyor ve senin bunu uyarmak için şiddete ihtiyacın yok. Hoşuna gitmeyen bir şeyi ona anlatabilirsin, anlamazsa yanından uzaklaşacaksın. Şiddet hiçbir zaman doğru çözüm olmadı, olmayacak güzelim emin ol."

—————
D- Hamile olduğunu ben siktiğimin mesajından mı öğrenmeliydim Lale, ne yapamaya çalıştığını cidden anlamıyorum, lan anlayamıyorum ben!

L- Dorukhan, aldıracağım. Sadece bunu düşünme, takma kafana diye söylemedim.

D- Ne aldırması, neyden bahsediyorsun sen?

L- Bildiğimiz kürtaj işte, doğuracağımı düşünme. İşime yeni başladım, hala çocuk emziriyorum üstelik aramız yok seninle, bu ortama bir kişiyi dahada katmak için hazır değilim, olmayacağım. Yazık olsun istemem, insan ailesini seçemiyor sonuçta.

D- Onu öldürmeyi düşündüğünü sakın söyleme!

L- Ne yapayım Dorukhan ha, söyle?! Doğurayım, doğururum bak ya sonrası? Aramız böyle olduktan sonra, ne anlamı var onun dünyaya gelmesinin, hayatını mahvedemem bile bile!

D- Lale güzelim, konuşur anlaşırı, yapma. Yapma n'olursun yapma!

L- Konuşacak bir şey yok, ben kararımın arkasındayım.

D- Öyle mi?

L- Öyle.

D- Peki, iyi geceler.

——————-
P- Ferdi?

F- Efendim

P- Uykusu var Yağız'ın, daha fazla oynaşmayın.

F- Ama özledim, bir şey olmaz.

P- Philia hakkında konuşmamız gerekiyor.

F- Bir sorun mu var?

P- Öyle denilebilir.

Pelin'den
Yatakta uzanan Yağız'la gülüşen Ferdi'ye gülümseyip yanlarına oturdum, Yağız'ın gözleri üzerimdeydi. Benziyordu babasına, gülüşü, bakışı.

F- Bakışlarına bak, gözleri parlıyor seni görünce.

P- Güldürme beni, seni gördüğü an kahkahalara boğuluyor?

F- Çok güzel bir duygu, özlemiştim.

P- Farkındayım bu hevesinin, maçtan çıkınca hemen eve geçmeler, Yağız'a olan bu düşkünlüğün, bizi unuttun sanırım.

F- Öyle düşünmemelisin, seni seviyorum.

P- Ama beni unuttun.

F- Seni unutmak mümkün değil Pelin, emin ol.

P- İnandım say bakalım. Haydi öpmeleri falan bırak, uyuması lazım.

F- Peki, uyutayım?

P- Yok, yok. Sen güldürmekten başka bir şey yapmıyorsun, iki saatte zor uyutursun sen.

F- Peki, Philia?

P- Sevgilim az önce yatırmadın mı onu, kitabı sen okumadın mı? Unuttum deme?

F- Aklımdan çıkmış, olabilir.

P- Oğlum görüyor musun, baban bu yaşında bunadı.

F- Ne alaka yaa, unutmuşum bir an.

P- Öyle olsun.

———————
F- Otursana?

P- Kahve istemez misin?

F- Boşver, şu an sadece seni istiyorum.

P- Aklıma yanlış düşünceler sokuyorsun.

F- Sarılmak istiyorum, iki maçtır deplasmandayız.

P- Sarıl, tabiki sarıl ama ne oldu? Hayır fazla bir sessiz, sakin duruyorsun?

F- Bir şey yok, iyiyim.

P- Yalan sevmiyorum, biliyorsun.

F- Takım, son zamanlarda çok iyi değil ve bende elimden geleni yapamıyorum, bu sakatlık hiç iyi gelmedi, tam düzelteceğiz derken yani.

P- Bunun seni bu kadar etkilemesi, üzücü. Bak anlıyorum bu senin mesleğin, bir yarış içindesiniz ama bunu yapmak yanlış. Sen elinden gelenim fazlasını yapıyorsun, bu halinle? Ferdi, sen normal bir sakatlık geçirmedin, senin normalde hala evde olman gerekiyor, sen maçlarda ilk 11 başlıyorsun, sakın böyle düşünecelere izin verme.

F- Bilmiyorum.

P- Biliyorsun.

F- Uyumak istiyorum.

P- Tamam Ferdi, uyu.
————————————-

Could we do this dance again?| Ferdi KadıoğluWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu