Let the skyfall

655 34 1
                                    

Pelin'den
Zor olacak deseler inanmazdım, helede Lale'ye. Yaşayınca farkında varıyor insan, midem çok kötü bulanıyordu son iki gündür, ağzıma resmen bir şey atamıyordum, kusmak zaten ayrı bir dertti. Sabah kalktığımda Ferdi yoktu, erken antrenmanı vardı. Philia'dan ses gelmediğine göre uyuyordu, bu gün birlikte gidecektik ultrason kontrolüne. Fazla oyalanmadan kalkıp yatağımı topladım ardından hazırlanmaya geçtim, kahvaltıyı dışarıda yapsak daha iyi olurdu.

 Fazla oyalanmadan kalkıp yatağımı topladım ardından hazırlanmaya geçtim, kahvaltıyı dışarıda yapsak daha iyi olurdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

P- Güzelim kapatmana gerek yok önünü, arabayla gideceğiz zaten.

- Tamamm

Pelin'den
Kahvaltımızı yapmış kliniğe geçmiştik, Philia uslu uslu oturmuş etrafı inceliyordu. Aşırı yorgun hissediyordum.
—————————————————————————
P- Berna çocuğun yanında konuşturma beni, sakın böyle bir şey yapayım deme.

- Berna oyun oynayalım mıı

B- Oynayalım tatlım, gel bakalım

Pelin'den
Berna gelmişti, gelmez olsaydı. Daha geldiği ilk saatten saçmalamaya başlamıştı, ne demek gidiyorum? Sakin kalmaya çalışıyordum, kalamıyorum? Annemlere nasıl açıklayacak, ne derlerdi? Bir adam uğruna taşınmak, bilemiyorum. İkisi birlikte oyun oynamaya gitmişti, bende koltukta oturmuş düşüncelerimle oynuyordum. Tabii uyuya kalmamda fazla sürmemişti.

F- Pelin, burada uyumak olmaz kalk güzelim yatağına.

P- uykumun ağır olmadığına şükretsinler, tek bir kelimede uyanabiliyordum. Gözlerimi hafif aralayıp karşımdaki Ferdi'ye baktım, o da yorgun duruyordu.

F- Güzellik uykusuna mı yattın Pelin, ilk görünce tedirgin olmadım değil. Aç mısın güzelim?

P- Yok ben değilim de Berna evde, hem Philia??

F- Onlar yediler, Berna gitti bile.

P- Ne demek gitti, beni neden uyandırmadım? Onunla daha işim bitmemişti benim.

F- Çok güzel uyuyorsun ama burada yatmamalısın, sonra anlaşırsın Berna'yla haydi gel bir şeyler atıştır.

P- Ay yok aç falan değilim.

F- Atıştır diyorum zaten sana ha, bebeğimiz için biraz en azından Pelin.
—————————————————————————
P- Antrenmanın nasıl geçti senin, bileğim hala çok zorluyor mu?

F- Yani iyi geçti, zorluyor evet ama oda yaptığım şeyin bir parçası, bunlara alıştım.

P- Her şeyi nasıl pozitife çevirebiliyorsun cidden anlamıyorum ve buna bayılıyorum cidden.

F- Siz yanımda olup iyi olduğunuz sürece aklımdan negatif bir düşünce geçmesi pek mümkün gelmiyor çünkü güzelim, huyumu bu denli sevdiğini bilmiyordum.

—————————————————————————
2 hafta->

Pelin'den
Tatil döneminde seçimimizi Trabzon'dan yana kullanmıştık, nedeni belli. Arabayla gidecek olmamız kulağa ayrı bunaltıcı gelsede geçecekti, bir şekilde. Ferdi Philia'ya yolda rahat edebileceği şeyler arıyorken bence kenarda oturmuş onlara bakıyordum. 16 haftalık hamileydim ve bu neredeyse dört aylık dönemde beni zorlamıştı. Şu an tabii daha iyi hissediyorum fakat bulantılarımın yerini bel ve kasık ağrıları kaplamıştı, o yüzden pek bir rahat var diyemeyiz. Görünür bir şekilde hafif bir göbeğim vardı, bunu görünce önümüzdeki beş ayı düşünmek zor oluyor. Tüm bu düşünceleri yan tarafa bırakıp tatile odaklanıyorum, yoksa yine rahat yok bana.

—————————————————————————

Pelin'den
Yoldaydık, bir saat falan oluyordu yola çıkalı. Arka koltukta Philia'yla oturmuş oyun oynuyorduk.

F- Pelin iyi misin sen?

P- İyiyim, iyi. Hafif ağrılarım var ama normal, her zaman oluyor.

F- Peki.

P- Hamileliğimi öğrendiğim ilk haftadan beri bir alışkanlık edinmiştim resmen, elim hep karnımdaydı. Bir başkasında görsem itici bulacağım bir hareketti, bazı şeyler alışkanlıkmış meğer. Deneyimlerimle ilgili mutluydum iyi kötü bir şey öğreniyordum. Philia uyumuştu, bende öne geçmiştim Ferdi'nin yanına, sonuçta ya uyuyacaktı, ya da konuşacak. Ferdi bak fazla sürdün ya bir yarım saatlik molayla, ben geçeyim. Dinlen biraz sonra tekrar geçersin.
Israrlarıma dayanamayarak kabul etmişti. Sürücü koltuğuna geçip sürmeye başlamıştım, sessizdi araba bunu seviyordum. Uzun yolculukları genelde severim, tabii ağrılarım dahil olmasa çok daha güzel geçecekti.

—————————————————————————
F- Philia kucağımda duruyordu, çekiniyordu ayrıca Yiğitten dolayı kıskanmıştı sanırım biraz, bu yüzden hızla Yiğit'i Pelin'e vermiştim.

P- Güzelim Bak Yiğit'e, çok tatlı değil mi bak bebek. Sev Yiğit'i, o da seni seviyor.

L- Merak etme güzelim onun garezi zaten bana, babasına çekmiş.

D- Kıskanma Lale kıskanma.

P- Genelde bu şekilde birbirinizi yediğinizi düşünürsek Yiğit'ime yazık olur vallaha.

F- Yavaş sev babacığım, küçük o daha canı acımasın.

- Tamamm

P- Dikkatli dikkatli, bak ne kadar tatlı. Her şey yolunda ilerliyordu Philia Yiğit'in kafasına sertçe vurana kadar.

F- Philia, ne dedik ama sana?

L- Yok bir şey yok. Toz pembe olamaz öyle her şey, takmayın. Oğluşum sana vurdular mı annem ah pamuk oğlum benim kızlar sevmedi ya bir türlü seni. Ver Pelocuğum o acıkmıştır zaten doyurup yatırayım.

- Özür dilerim

D- Sorun yok, açmış zaten huysuzlanır.

P- Lale'ye bakarken gülmemek elde değildi, bir şeye bu kadar bağlanabileceğini asla tahmin etmezdim Lale'nin. Fakat çocuk ayrıydı tabii.
—————————————————————————

Could we do this dance again?| Ferdi KadıoğluWhere stories live. Discover now