Hayat Doruk'a altın tepside sunulmadı. Geçmişte yaşadığı o olay ile hayata küsmüştü. Çok kanıyordu sol yanı. Aradan 6 yıl geçmesine rağmen unutamamıştı. Karanlıktan kapalı alanlardan korkardı. Mutlu olmayı unutmuştu sadece işine önem veriyordu. O aş...
Evet yavrular kaldığımız yerden devamm. Medyayı dinleyin.
Kollarını açtığı gibi kollarının arasına girip pikeyi üzerimize çektim. Biz orada uyurken dışarıdan izlendiğimizi bilmeden rüya aleminde tekrar birlikte olmuştuk...
Ayaz'dan
Sabah minik bir burnun boynuma gelip minik dudakları boynumda hissedince gözlerimi huzur ile açtım. Gece Doruk ile beraber odaya gelip uyuyakalmıştık ve saat şuan sabah sekize geliyordu. Saat on da iş başı yapmamız gerekiyordu bugün. Kafamı sağ tarafıma çevirince dünyanın en tatlı görüntüsü ile karşı karşıyaydım. Sol bacağını üzerime atmış beden yüzünü boynuma gömmüştü. Minik elleri karnımın üzerinde yumruk halindeydi. Kafamı biraz çekince kızarık dudakları ve minik yüzü ısırmamak için elimden gelen tek çaba yataktan usulca kalkmak oldu. Odada ki banyoya girip işimi halledip çıktım o sırada meleğimin görüntüsü ile kalbim iki saniye atmayı bıraktı. Yatakta çapraz duran meleğim bir eli ile beni yokluyordu telefonumu çıkarıp fotoğrafını çektim.
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
(Ayaz'ın çektiği fotoğraf)
"Bebeğim buradayım."
Tek gözünü açıp şirince sırıtan sevgilim yemin ederim kalbime iyi değildi.
"Günaydın sevgilim."
Yatağa gidip oturdum tek kolu üzerinde kalan daha fazla dayanamayarak yıkıldı. Bu hareketine gülüp kollarından tutup bedenini kaldırdım. Hafif uykulu olan beden kollarını boynuma sarıp belime bacaklarını kenetledi. Kafasını omzuma koyup uykusuna devam etti.
"Bebeğim kalk hadi kahvaltı hazırlayalım saat sekiz olmuş."
"Sadece üç dakika nooolur Ayaz."
Dudak büzmesi ile bana şuan adam bile öldürtebilirdi ama şuan kalkmazsa geç kalırdık.
"Hayır bebeğim hadi gel elini yüzünü yıkayalım."
Ayağa kalkmam ile belime sarılması daha kuvvetli olunca minik bebeğin bacaklarının altından tutup banyoya girdim. Ellerimi ıslatıp yüzünü yıkadım. Gözlerini açıp bana baktı. Dünyanın en değerlisi gibi bakmayı ondan öğrenmeliydim. Üst üste dudaklarıma konan öpücük ile bende aynısını ona yaptım. Kucağımdan inip birini taklit ediyormuş gibi durdu. Sesini biraz kalınlaştırarak
"Gençleştim resmen bu kadar mı farkeder."
Birbirimize bakıp kahkahayı bastık. Bu kadar tatlı olması yasaklanmalıydı. Seri bir hareketle belinden tutup yanağını ısırdım.
