ÇOCUKLU BİR GÜN

391 22 5
                                    

Emre mutfaktan kaptığı bir adet şarap şişesi ve altı adet bardakla bahçeden çıkarken, gözüktü Erdem. Kendi boyu kadar olan hoparlörü bahçeye çıkartıyordu. Diğerleri onu izlerken istifini bozmadan hoparlörü bahçedeki oturma grubunun yanına taşıyarak kablo ile telefonunu hoparlöre bağlayıp müzik açacaktı. Duygu Umut'u yeni uyutmuş ve yorgun bir halde bahçeye, yanlarına doğru giderken Erdem'in ne yaptığını fark etti. İşaret parmağını Erdem'e doğru sallayarak ''Sakın yüksek sesli müzik açacağım deme.'' diyerek onu uyardı. Zira yeni uyumuş olan Umut'u uyandırmayı göze almak istemezdi. 

''Off desene o zaman sadece slow müzik dinleyebileceğiz'' diyerek üzülmüş numarası yaptı Erdem. 

Erdem'in dudak büzüşüne kayıtsız kalamadı Ece, gülmeye başladı.  

''Slow müzik mi yoksa yeni uyanmış Umut'u eğlendirmek için çocuk şarkıları mı dinlemeyi tercih edersin, karar ver.'' dedi Duygu. Hepsi tek bir ağızdan ''Slow'' cevabı verdiklerinde Matilda olayı anlamadığı için onlara uzaylı gibi bakıyordu. Emre anlaması için az önce dönen konuşmaları Matilda'ya ingilizce dilinde aktardıktan sonra Matilda'da gülümsemeye başladı. Herkes sustuğu anda Matilda'dan gelen gülümseme sesi ile tekrar gülmeye başladılar.

Erdem masada bulunan şarabı bardaklara doldurarak misafirlerine servis etti. ''Kutlamayı yaptığınız kişi benim ama bana iş yaptırıyorsunuz'' diyerek söylendi Erdem.

''Abi ev sahibisin'' dedi Emre. O sırada Erdem Ece'ye baktı 'sende ev sahibisin artık' der gibiydi bakışları. Ece bakışlarındaki anlamı yakalamış olsa da anlamamazlıkdan gelerek şarap kadehini tutan Erdem'in eline uzandığı gibi kadehini aldı. ''Sana bugün alkol yok!'' diye söylendi.

Erdem Ece'nin şaka yaptığını düşünerek gülümseyerek tekrar kadehe uzandı. Ece olduğu yerde yan dönerek kadehi çekmeye çalıştı. ''Hadi ama saçmalama!'' dedi Erdem.

''Sende çocuk gibi mızmızlanma.'' dedi Ece.

İkisinin bu atışmalarına gülüyordu arkadaşları. Emre yine aralarında ki konuşmaları Matilda'ya çeviriyordu. ''Kim çocukluk yapıyor sizce?'' diyerek diğerlerine döndü Erdem.

''En son içtiğinde yaptıklarını unutmadım!'' diyerek söylendi Ece. 

Erdem 'ne olmuş' diye düşünürken Emre ''abi kız haklı'' diye konuya dahil oldu. 

Sergi gününü hatırlayan Erdem sırıtarak ellerini havaya kaldırdı. ''Sen kazanmış ol'' diyerek gülümsedi Ece'ye. Ece Erdem'e gözlerini devirerek cevap verdi.  Erdem madem alkol alarak eğlenemeyecekti, o zaman eğlenmek için başka alternatifler bulması gerekiyordu. Hoparlöre bağlı olan telefonundan Kenan Doğulu'nun En kıymetlim adlı şarkısını açtı. Ece'yi elinden tutarak oturduğu yerden kendine çekerek kaldırdı. Ece bir anda kendini Erdem'in göğsüne yaslı bir şekilde buldu. Erdem sağa sola sallanarak dans etmeye başladı. Ece yüzündeki tebessümle, mecburen ona eşlik ediyordu. 

''Özgür, Emre kaldırsanıza kızları dansa'' diye diğerlerine de sataştı Erdem. Bu sözden sonra kızları dansa kaldırmamak ayıp olurdu. Hepsi kalkarak dans etmeye başladılar. 

''Siz cok guzel arkadas'' dedi Matilda Emre'ye. Çenesi ile Ece ve Erdem'i göstererek. ''Cok tatlilar'' diye de ekledi. 

Emre kızın tatlı aksanına ve söylediği cümlelere gülümsedi. 

Özgür ise Duygu'nun kulağına şarkı sözlerini fısıldıyordu. ''Sen benim en kıymetlimsin, en güzel en vazgeçilmezimsin, sen benim en kıymetlimsin, sevmekle bitmeyenimsin...'' 

''Ya Özgür '' diyerek Özgür'ün gözlerinin içine bakarak tebessüm etti Duygu. 

Özgür Duygu'nun dudağına küçük bir öpücük kondururken onları gören Erdem boğazını temizledi. ''Umut isterseniz bugün burada kalsın'' diye laf attı Duygu ile Özgür'e Erdem. 

YAP BİR GÜZELLİK BE TÜRKAN! (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now