16.bölüm

190 5 3
                                    



Alinin kelimeleri barlası biraz rahatlatmış olsa da alinin buraya nasıl geldiğini ve nasıl bu işi hallettiğini merak ediyor ve kendisini tehlikeye attığı için öfkeliydi.




Alin barlasın omzuna dokunduğu an barlas alinin elini omzundan çekti ve sakallarını kaşımaya başlamıştı. Bu iş hoşuna gitmemişti. Sevdiği kadının kendi canını hiçe sayması öfkelendiriyor ve alevlendiriyordu.

Alin barlasın bu hareketinde bir anlam bulamamıştı. Başını yana doğru eğerek merakını gidermeye çalışmıştı.

"Iyi misin barlas neler oluyor?"


Dediği an barlas bu anı beklermişcesine sinirine hakim olamayıp bütün kaybetme korkusundan ve cok fazla sevmesinden kaynaklı olan sinirini dışarıya püskürmüştü.


"Sen ne yaptığını sanıyorsun he! Nasıl geldin buraya, neden söz dinlemiyorsun lan sen!"

Diyerek aline doğru  işaret parmağını sallayarak yürümesi alinin de sinirle karşılık vermesi için bir neden haline gelmişti.



"Ben gayet yaptığım şeylerin bilincindeyim. Asıl sen bana nasıl konuştuğunun farkında mısın?"


Diye sitem ederken barlas aline yaklaşmıştı. Içindeki ateşi dışarıya atarak söndürmeye çalışıyordu.

"Nasıl konuşuyor muşum?"

Derken keskin bir tavırla söylemişti.  Alin de aynı şekilde barlasa öyle davranmıştı. Böyle bir tepki beklemezken barlasın ona karşı olan öfkesi onu daha da hayretler içine düşürüyordu.


"Karşında sevdiğin kadın var senin! Sanki ben senin hiçbir şeyinmişim gibi bakıyorsun,davranıyorsun. Ben senin kadınınım barlas kendine gel,haddini bil!"

Dediği an barlas gözünü açmıştı ve onca kelimenin içinden alinin son söylediği kelimeleri çekmişti. Gözlerini sonuna kadar açmış birinin ona bunu söylemesini hazmedemeyerek hem gülüyor hem de öfkesi katlanmaya başlamıştı. kontrol edilemeyecek bir adamdı ve kendisi bunu bile bile sevdiği kadına karşı kendini frenliyemiyordu.

"Haddimi bileyim"

Derken soru sorar gibi sormuştu. Alin gayet sakin ve başı dik bir şekilde barlasın hareketlerine boyun eğdirmiyor aksine ıçindeki üzüntüyü,kırgınlığı  çok iyi bir şekilde kamuflaj ediyordu.

"Evet, karşında sana itaat etmeyi bekleyen bir kadın yok!"

Diyip güldü ve devam etti.

"Hem,hem senin karın bile değilken böyle davranıyorsan karın olsam ne yapacaksın acaba"

Diyince barlas aline yaklaştı ve alınlarını birbirine dayadı.

"Karım olsan sözümü dinler misin?"

Alin barlasın gözünün içine bakıyordu.

"Bu hiçbir şeyi değiştirmez. Karın olduğum zaman bana böyle davranma hakkına sahip olmayacaksın."

Dediginde barlas alinin boynuna elini yerleştirerek aline daha da yaklaşıyordu.

Alin her ne kadar yenilmemek için gayret gösterse de yerinden firlayacak olan kalbine söz geçiremiyor gözleri ondan istemsizce kapanıyordu.

Barlas alinin gözlerine odaklanmış bir şekilde soru sormuştu.

"Yani bütün bunlar seni altıma almadığım için mi?"

CESURWhere stories live. Discover now