20

9.8K 745 150
                                    

Yazim yanlisim var mi bilmiyorum varsa eğer lütfen görmezden gelin ;)

İyi okumalar <3


Jungkook uykusunun arasında hissettiği seslerle gözlerini kırpıştırarak aralamış, yanında yatan bedenin uykusunda sayıkladığını farketmişti. Hafifçe yerinde doğrulmuş, ne söylediğini anlamak için eğilmişti. Mırıldanmalarının arasında abajurun yansıyan ışığıyla, esmer tenlinin yüzünde gördüğü ıslaklıklarla kaşları çatılmış, huzursuzluğu artarken Taehyung'un saçlarını okşamıştı usulca. Omega gözlerini aniden aralayarak yerinde doğrulduğunda, delta afallayarak geri çekildi.

"Kabus mu görüyordun? İyi misin?" Jungkook sessizce sorduğunda, Taehyung gözlerini kırpıştırmış, onun yüzüne bakmıştı.

"Kabus değil. Kabus olamayacak kadar gerçek ve acı verici." Sesi uyku mahmurluğundan hırıltılı çıkmış, boğazının kuruluğu omegayı rahatsız etmişti. Bedenini saran keskin ve acı bir ürperti, beyninin uyuşmasına sebep olmuş, içine derin bir nefes çekme ihtiyacı hissetmişti.

"Gel buraya." Jungkook sırtını yatak başlığına yaslarken kollarını açmış, omegayı kucağına gelmesi için beklemişti. Taehyung dudakları titrerken usulca yatakta kaymış ve deltanın kucağına oturmuştu.

"Anlatmak ister misin? İstemiyorsan anlatma, zorunda değilsin. İçinden geliyorsa anlat. Belki konuşmak iyi gelir." Jungkook omeganın saçlarını okşarken fısıldamış, boynuna burnunu sürtmüştü. Güzel kokusunu içine çekmişti. Biraz olsun bu konuyu açmasını, konuşmasını istiyordu.

"O gün.. yine yaşanıyordu işte." Taehyung zorla bulduğu sesiyle konuştuğunda, titreyen sesine titreyen dudakları eşlik etmiş, tekrar derin bir nefes almıştı.

"Eğer anlatamıyorsan, boşver, oturalım böyle." omeganın şakaklarına tüy kadar hafif öpücükler bıraktı Jungkook.

"Geceydi. Babamla tartışmıştım... evden çıkıp gittim. Öyle yürüyordum boş boş. Yağmur yağmaya başladı sonra. Yaz mevsimiydi ama yağıyordu işte." Taehyung titreyen dudaklarını ısırırken duraksamıştı. Jungkook sabırla onu beklerken omeganın belini okşamış, kucağında oturan bedenin sık sık değişen yüz ifadelerini izlemişti.

"Daha küçüktüm, annemi aradım, beni almaya gelmesini istedim. Geleceğini söyledi. Bir yere ayrılma dedi. Bende bekledim." Taehyung kuruyan dudaklarını diliyle ıslatmış, yutkunmuştu. Yaşadıklarını anlatmak onun için hep zor olmuştu. Titreyen elleri deltanın kazağını sıkıştırmıştı. Bunu yaptığının farkında bile değildi. Göz teması bile kurmak şu an, onun için oldukça zordu. Aldığı her nefes ona zehirleniyormuş hissiyatı veriyor, zihninde yine korkunç düşüncelerin yeşermesine sebep oluyordu.

"Ben... ona acele etmesini söyledim. Çok yağmur yağıyordu. Annem hamileydi ve bencilce davranıp ondan beni gelip almasını istedim. Babamdan isteyemezdim çünkü onunla çok şiddetli kavga etmiştik. Ama bilmiyordum. Arabayı babamın sürdüğünü, kardeşimin inat edip annem ve babamla gelmek istediğini." gözlerine iğneler batıyormuş gibi hissederken, nefesleri ciğerlerine tıkılmış, gözlerini sıkıca yummuştu Taehyung. Vücudunu saran hafif bir titreme oluşmuştu. Deltanın sıkıştırdığı tişörtünü hafifçe çekiştirmişti.

"Onları gördüm. Geliyorlardı. Araba karşı caddedeydi. Babam şoför koltuğunda annemle tartışıyordu sanırım elini kolunu sallıyordu. Her şey saniyeler içerisinde oldu. Aniden bir gürültü koptu. Dakikalar sonra araba gözlerimin önünde paramparça olmuştu." Taehyung dudaklarını birbirine bastırmış, titremelerini önlemeye çalışmıştı. Jungkook omeganın saçlarına minik bir öpücük bırakmış, kollarını sarmıştı minik bedene.

let me know - taekookWhere stories live. Discover now