Giriş

680 52 22
                                    

Yoongi, yoğun bir iş gününden sonra oldukça yorgun bir şekilde sadece yatıp uyumayı düşünerek odasına doğru ilerliyordu, koridorda zayıf bir müzik sesi vardı.

İlerledikçe güçleniyor, yakınına geldikçe güzelleşiyordu.

Yine de güzel olması çalan veya dinleyen  her kimse gürültü yapabileceği anlamına gelmiyordu tabii, eşyalarını bıraktıktan sonra gidip sesi kesmesi için düzgünce uyaracaktı, sonuçta uyuyamasa bile sessizliğe ihtiyacı vardı.

Odasına yaklaştıkça artan sesle içini hoş bir his kaplasa da kesinlikle istediği şeyin sessizlik olduğuna emindi, bu kadar yakınındaysa uzun süre katlanması mümkün değildi üstelik.

Sesin kendi odasından geldiğini anlayınca "Bir kemancımız eksikti," diye homurdanarak tıklatma gereği duymadan içeri girdi, nasıl olsa duymayacaktı.

Kapıyı arkasından kapatıp çantasını kenara bir yere attıktan sonra ayakkabılarını girişte çıkarıp terliklerini giydi, yatağına oturup karşısında kendinden geçmiş gibi keman çalan gence baktı.

Gözleri kapalı, kaşları çatıktı büyük bir hararetle yayı tellerin üzerinden kaydırıyor, sanki enstrumanla kavga ediyordu.

Siyah kıvır kıvır saçları hareketlerinin şiddetinden gözlerine doğru düşüyordu, geniş yakalı tişörtünün görmesine izin verdiği kadarıyla boynunun sol tarafında omzuna ve kulağının arkasına doğru uzanan bir dövmesi vardı, dikenlerle bezenmiş kuru ağaç dalları işlenmişti esmer tenine.

Biçimli uzun parmakları kemanı ve yayını ustaca kavramış kendi hırçınlığını onlar aracılığıyla dışarı duyurmasını sağlıyordu.

Muhtemelen yeni oda arkadaşı olan yabancıyı incelemeye öyle dalmıştı ki onu gördüğünü keman sesi kesilene kadar fark edemedi.

"Ne o, çok mu beğendin?"diye sordu  sırıtarak.

Yoongi kaşlarını çattı, "Neyi beğenmemi bekliyordun bilmiyorum ama başım ağrıdı gıy gıy gıy..." diyerek yanıtladı onu. Yalan değildi başı zaten ağrıyordu sonuçta.

"Anlayabilmeni bekleyende hata zaten,"diye homurdandı Taehyung.

"Uyuyacağım ses yapma," dedi Yoongi onu takmamaya çalışarak. Yorganın altına girip ona sırtını döndü sonra.

"Emrin olur." diye söylendi Taehyung kemanını kutusuna yerleştirirken.

Dolabın yanına bıraktığı valizi alıp yere yatırdı, bilerek değildi ama ses çıkmıştı.

Zinciri açıp boş kapağı geriye doğru bıraktığında daha yüksek bir ses çıkmıştı. Yoongi sakin kalmaya çalışarak derin bir nefes aldı.

Taehyung kendi kendine söylenerek dolabın kapaklarını açtı, zayıf da olsa bir gıcırtı sesi eşlik etmişti ona.

"Şunları yağlayayım sonra,"diye mırıldandı kendi kendine.

Sessizlik isteyen yabani oda arkadaşına baktı göz ucuyla, gözleri kapalıydı ama sürekli dudağını kemirdiği için uyanık olduğu kanısına vardı.

Valize özensizce katalayıp attığı kıyafetlerini düzeltme gereği duymadan raflara yerleştirdi.

Asacağı için katlama zahmetine bile girmeden öylesine valize attığı gömleklerini de alıp getirdiği üç dört askıya üst üste geçirip onları da astı.

Bu sırada çok yüksek olmasa da düzenli aralıklarla ses çıkarıyordu ama umrunda da değildi zaten.

Sonunda dolaplarını kapattığında Yoongi dayanamayarak doğrulup ters bakışlarını yüzüne dikti.

"Ses yapma ne demek bilmiyor musun?" diye sorduğunda Taehyung inadına yapıyor gibi valizini kapatıp yere vurarak dik konuma getirdi tekrar.

"Hayırdır kardeşim ses yükseltici mi kullanıyorsun? Ne bu hassasiyet?"  dedi kalkıp yatağına geçerken, rahat bir tavırla oturup ellerini yatağa yasladı.

"Nereden kardeşin oluyorum senin?" diye sordu Yoongi de sinirle, hemen arkasından buna mı takıldın cidden diye geçirdi içinden, yani cidden takılacak başka bir şey mi yoktu?

"Yabanisin sen sanki biraz," dedi Taehyung sırıtarak "adını bilmediğim için öyle hitap ettim, istemezsen olmazsın kardeşim." dediğinde Yoongi'nin üzerinde gezdiriyordu bakışlarını.

Sarıya boyalı saçları kirpiklerine kadar değiyor dümdüz bakışlarını bile kapatıyordu neredeyse. Küçük burnu ince dudakları ve kısık bakışlarıyla bir kediyi andırıyor oldukça tatlı görünüyordu.

Onu incelerken gülüşü genişledi Taehyung'un.

Yattığı yerden hırsla kalkıp saldıracakmış gibi bir edayla Taehyung'a doğru adımladı, tam karşısında durdu.

"Değilim yabani falan," dedi huysuz bir sesle "Yoongi,"deyip elini uzattı.

Taehyung bir eline bir de kendisine bakmayan kedi suratlı oda arkadaşına baktı.

"Ne bakıyorsun? Tanışıyoruz işte mağaradan mı geldin?" diye tersledi Yoongi onu tam elini çekecekken Taehyung izin vermeden tuttu.

"Taehyung," diyerek karşılık verdi avuçları birbirine yaslanırken.

"İyi," dedi Yoongi de, ellerini kıracakmış gibi sıkarken bakışlarını da birbirlerinden çekmediler.

"İyi,"

Love Me Wrong | TaegiWhere stories live. Discover now