Keratin39

13.3K 335 102
                                    

Bankada sıra beklerken Deniz'in niye kiralık araba kullandığını anlamaya çalışıyordum. Belki de bir dönem kullanmıştı. Sonuçta arabanın ona ait olduğunu da söylememişti. Ahh,kimi kandırıyordum. İddia ettiği gibi oteller zinciri olsa kiralık araba kullanır mıydı?

Bana söylenen yalanı idrak etmemle sinir küpüne dönmüştüm. Aptal yerine konmak kötü bir histi. Ama beni dizginleyen şeylerden biri de Deniz'e iyi ki körü körüne güvenmemişim farkındalığı idi. Bir şeyler olduğunu içten içe sezmiştim ama kurcalamak istememiştim.

Eğer belirli bir maddi gücü yoksa gerçekten jigoloydu ve 'Bn aslında bu mesleği senin sandığın gibi yapmıyorum.Ciddi değildim,öylesine girmiştim.' dediğinde yalan söylemişti. 'Senden sonra kimseye yaklaşmadım?' Bu da mı yalandı?

Sıra bana geldiğinde kalkıp gerekli olan parayı Selin'e transfer ettirdim. Sisteme yüklemek için değildi bu para. Selin'nin her zamanki ödemesiydi. Sisteme şu an para eklemek benim zararımaydı. Zaten ekledikçe eksilecekti. Selin'e sabah bu konuyla ilgilenebilecek güvenilebilir birisini bulması gerektiğini anlatan bir mesaj atmıştım. Şu paranın nasıl sistem dışına aktarıldığını öğrenmem gerekiyordu.

Selin her zaman aklımda bir şüpheli olarak yer ediyordu ama Keratin'e yapılan baskın da bence bana yapılan bir eylemdi. Selin'nin yapabileceği türden şeyler değildi bu polis işi.

Sahile hava almaya gelmiştim. Çünkü her şeyimi kaybetmiş olmanın yarattığı acıyla nefes bile zor alıyordum. Onca emeğim çalınıyordu. Para zaten oldukça yüksekti ama asıl çalınan şey emeğimdi. Uykusuz kalmış,her şeyi adım adım işlemiştim. Okul,aile,arkadaşlar,site sonrasında bar derken her birini ayrı ayrı idare etmeye çalışıyordum. Şimdi hepsi bir hırsız yüzünden elimden gidiyordu. Başıma giren şiddetli ağrının ardından önce etraf bulanıklaştı sonra da karardı.

_____________________________

Uyandığımda koluma bir serum takılmış,sedyede uzanıyordum. Etrafımdaki beyaz perde kapalı olduğundan tam olarak neredeydim anlamıyordum. Hastanede olduğumu fark etmiştim tabii ki de ama hangi hastanedeydim mesela? Perdenin arkasında başka hastalar var mıydı? Eğer yoksa ağlamayı planlıyordum.

Kimsenin beni ağlarken görmesini istemiyordum.Deniz görmüştü ama? Deniz'in de her bir sakalını tek tek cımbızla yolmak istiyordum. Etrafımda güvenebileceğim kimse yoktu. O da ayrı yalancıydı. Yok kardan adam kavuşamayacağı yaz mevsimine aşıkmış falan filan.

Sinirime hakim olamayıp bağırdım"Orospu çocuğu" perde aniden açıldığında utancımdan yerin dibine girdim. Beni niye tek bir odaya almamışlardı?

"Bana mı dediniz?" Üzerinde beyaz önlüğü olan adam,sanırım doktordu- yine zeka fışkırdığım bir gün-

"Genel"dedim kısık sesle. Resmen ayıp etmiştim.

"Anlıyorum." Doktor biraz daha yaklaşıp serumu kontrol etti. Ardından birkaç soru sordu. Hepsini cevapladıktan sonra

"Görünürde bir problem yok. Serum bittikten sonra çıkabilirsiniz. Geçmiş olsun."

"Bir şey sorabilir miyim?Acaba çantam ve benzeri eşyalarım nerede,biliyor musunuz?" Uyandığımda yanımda çantam yoktu dolayısı ile telefonum ve kimliğim de yoktu.

"Eşyalarınız muhtemelen hemşire hanımdadır. Ben onu size yönlendireceğim."

Dakikalar geçmişti ama çantam hala yoktu. Ne giden vardı,ne gelen. Acaba bayıldığım yerde mi kalmıştı çantam? Çanta mı da çalmış olabilirlerdi. Bu aralar çalınmayan bir o kalmıştı.

Perde aralandı ve az önceki doktor elinde çantamla geldi.

"Hemşire hanım bir hasta ile ilgileniyordu belki haber vermek istediğiniz birileri vardır diye ben getirmek istedim."

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin