Keratin30

19.1K 369 91
                                    

Asma katta kızlar ile oturmuş kadehlerimizi tokuşturuyorduk.

"İlk seni dinleyelim bakalım Ezgi." Önümdeki kokteylden bir yudum aldıktan sonra Ezgi'ye döndüm.

"Yani anlatıcak pek bir şey yok. Her zamanki gibi. Burası,ev,alışveriş,tatilde olmasaydı bir de okul."

"Kuşlar bana birisi var dedi ama."

"Ayyy, Ezgi bizden mi saklıyorsun?" Çiğdem heyecanla sormuştu.

"Yok ya hayatımda kimse. Sen kimden bahsediyorsun?"

"Tolun'dan bahsediyorum tabi ki de."

"Iyy,Tolun mu?"dedi Çiğdem gözlerini devirerek. Tolun dünya yakışıklısı değildi belki ama esmer güzeli bir çocuktu. Üstelik de komikti. Belki beyninden çok aşağı kısmını dinliyordu ama sonuçta iyi niyetli bir çocuktu.

"Tolun gayet de esprili bir çocuk,niye olmasın."

"Yani,yakınız ama tam olarak da değiliz. Aslında hoşlanmıyor da değilim. Ayrı bir çekim hissediyorum ona karşı."

"Ateş bacayı sarmış gibi." Dedim gülerek.

"Asıl sen anlat Cansel." Ezgi'nin imalı bakışları beni buldu.

"Ya sana bahsetmiştim ya biri vardı hala onunla görüşüyorum." Ezgi'ye öncesinde Deniz'den bahsetmiştim ama detayları söylememiştim.

"Hala tek kişi ile görüşüyorsun yani?Sevgili misiniz?"

Sevgili miydik? Yani biz sevgiliyiz dememiştik. Çıkma teklifini kaldıran kişinin ta amına koyayım. Biz neyiz Deniz'le şimdi?

"Yani resmi olarak sevgili değiliz galiba. Olunca haber veririm."

"Ben aslında tek eşliliğe karşıyım." Şaşırarak Çiğdem'e döndüm. İstediğim konuya kendisi geliyordu.

"Nasıl yani?" Diye sordu Ezgi.

"Sürekli aynı kişi ile sıkılırım ben. Dünya'da nereden baksan dört milyar erkek var."

" Dört milyar insanın,yaşına ve diline uygun hallerini ayıklamak lazım. Daha düşük bir sayı çıkar muhtemelen. Hem sen Mert ile birlikte değil miydin?"

"Biz de senin gibi resmi olarak sevgiliyiz demedik. Yani istediğim ile görüşebilirim." Ezgi ile birbirimize baktık.

"Biz Tolun ile sizin olduğunuz kadar yakın değiliz.Bazen heyecan katmak için bazıları da dahil oluyor ama birbirimizin haberi olmadan da bir şeyler yaşamıyoruz.  Anladığım kadarı ile Mert'in haberi yok." Ezgi benim sormak istediğim soruyu sormuştu.

"Haberi yok. Olsa ne fark eder. Beğenmiyorsa kapı orada."

"Çiğdem,sen Mert'e de Deniz'e de aynısını yaptın. İlgin aşırı kısa sürüyor." Yani Deniz'den ilgisini kesmesi iyi bir şeydi. Zaten Deniz umursamamıştı. Mert de sinirlenmiş ama fazlası ile kafayı takmamıştı. Zaten başka derdi vardı. Ama başka biri olsaydı daha fazla üzülürdü. Bu resmen karşındakinin duyguları ile oynamaktı.

"Deniz'e olan ilgim kısa sürüyor diyemeyiz. Bu öğlen onunla birlikteydim." Bu kız ne saçmalıyordu?

Hayır Deniz'e tam anlamıyla güvenecek kadar yakın hissetmiyordum. Bunu inkar edemezdim. Hatta Deniz'in bu öğleni ve öğleden sonrasını benle geçirdiğini bilmesem inanabilirdim.

Deniz ile dolap düzenlemek için bir şeyler almaya gitmiştik. Otoparktı,yoldu,gezmekti derken birkaç saat birlikteydik.

Üstelik Mert'in onları görüp babasıyla kavga edip sonrasında sokak ortasında dövülüp gelmesi de baya süre isteyen bir şeydi. Yani beni bıraktıktan sonra buluşsalar bile olmazdı. Hem Mert Deniz'i daha önce görmüştü. İmkanı yoktu.

KERATİN  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin