KERATİN +18

Keratin15

"Ben en üsta kata bakmaya gidiyorum. 5 dakikaya gelirim."

"Aaa,üst kat mı var? Aslında girişte gözüme bir asma kat takılmıştı,o mu?" Çiğdem'in sorusuna cevap vericektim ama benden önce Tolun davrandı

"En üst kat var. Genelev."

"Ya kaç kere şöyle deyip durma dedim ya, öyle bir şey yok. Konseptimiz birazcık benziyor o kadar. Bizimki tamamıyla legal." Özge'ye tamamıyla katılıyordum.

"Ulu orta yerde de böyle deme Tolun. Duyan fuhuş var sanıcak." Elimdeki bardağı masaya bıraktım.

"Yok mu? Ben öyle diye ortak oldum." Tolun'a ters ters bakışlarımı atarak kalktım.

"O kadar bahsi geçti ben de görmek isterim." Deniz arkamdan seslenmişti.

Terslemek istemedim sonuçta diğerlerini şüphelendirecek bir şey olsun istemiyordum.

"Kız kalk sen de git Deniz ile, tam sizlik bir yer." Tolun biraz da çeneni kapalı mı tutsaydın.

"Olur." Bir şey demeden merdivenlere doğru ilerledim.

Ara kattan bir şişe şarap alıp, en yukarı doğru devam ettim. Deniz ve Çiğdem de arkamdan geliyordu. Çiğdem etrafı meraklı gözler ile süzüyordu,Deniz ise o kadar meraklı değil gibiydi.

En üst katta kapıyı açar açmaz yüzlerinde kocaman bir şok ifadesi yer aldı. Çiğdem saniyeler içinde elleriyle gözünü kapadı. Deniz ise etrafa şaşkınlıkla bakıyordu.

Asıl niyetim Akın'a bakmaktı.Diğer insanları rahatsız etmek istemiyordum. İçeride bulunan küçük bara doğru yürüdüm. Elimdeki şarabı bıraktım. İnsanların keyifleri yerinde görünüyordu.

Akın ise kucağında bir kızla eğlencesine bakıyordu. Bizim geldiğimizi fark etmişti. Kızın kalçasından elini çekip eliyle selam verdi. Karşılık verip daha fazla rahatsızlık vermeden odadan çıktım.

"Tolun denilen çocuk şaka yapıyor sanmıştım ama resmen dedikleri doğruymuş." Çiğdem hala elleri gözündeyken benle konuşuyordu. Yani tamam,hoşlanmıyorsun anladım da kapıyı da kapattım. Onun ise elleri hala gözündeydi. Biraz abartı tepkilerdi sanki.

"Yani onun anlattığı gibi değil aslında,istersen hemen aşağı da anlatayım. Böyle kapıda saçma oldu." Müşterileri rahatsız etmek istemiyordum.

"Ben direkt bizimkilerin yanına geçiyorum."

"Aslında ben merak ettim. Beklenmedik bir eee konsept" arada duraksamıştı. Sanırım ne diyeceğini bilememişti.

Çiğdem hızlı adımlar ile aşağı inerken biz ara kattaki uzun koltuklara oturmuştuk.

"Neden adım Sedef dedin, diye sormıcam. Muhtemelen kendince kendini korumaya almak istedin ama Çiğdem'in dediğine göre beni hatırlıyormuşsun. Niye bir şey demedin?" Ne sallasam yerdi acaba? Hayatımda o kadar çok yalan vardı ki birini daha söylemekten çekinmedim.

"Ben ortaokulda hayranlık duyduğu kişiyi hatırlıyordum ama daha çok ismen. Bahsederdi hep ama birkaç kez görmüştüm seni o yüzden yıllar sonra hatırlamadım doğal olarak."inanmış gibiydi. "Ben, sen hoşuma gittin diye senle görüştüm." Egosunu okşamıştım. Belli etmeden gülümsemeye çalışıyordu.

"Aramızda yaşanmış ve yaşanacak olaylar hep aramızda kalıcak,bundan bir şüphen olmasın." Söyleyecek hali yoktu. Yoksa mesleğini de söylemesi gerekiyordu.

"Çiğdem sen ne işle meşgulsun sanıyor?" Sadece az önce verdiği tepkiden bile anlaşılırdı. Çiğdem Deniz'in ne iş yaptığını bilmiyordu.

"Aile işinde çalıştığımı söyledim,yalan da değil zaten.Genelde gündüzleri oradayım. " kafamı salladım.