e6, did i make you cry

325 27 3
                                    

"Evet, bir açıklama bekliyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Evet, bir açıklama bekliyorum. Hadi?" Odada bulunan herkes Jimin'in sesindeki titremeye rağmen dik durmaya çalışmasını izlerken ikili için şimdiden kötü hissetmeye başlamıştı. "Bizi yalnız bırakın."

Jungkook'un isteği üzerine herkes ayaklandığında Taehyung başta tereddüt etse de diğerlerinin peşi sıra odadan ayrılmıştı.

"Otur Jimin, sakin bir şekilde konuşmamız lazım." Jimin ona uyum sağlayarak tedirgin adımlarıyla koltuğa oturmuş, karşı koltuğa yerleşen bedenle dikkatle ona bakmıştı.

"Bak Jimin, seni üzmek istemedim." Dirseklerini dizlerine yaslayıp iç çekerek konuşan Jungkook, karşısındaki küçüğünün kafasını oldukça karıştırıyordu. "Böyle yaparak beni daha çok üzüyorsun." Mırıltı gibi çıkan sesi sessiz odada karşı tarafa rahatça ulaşırken ikisi de birbirine bakmaya çekiniyordu. "Daha küçüksün ve çok da güzelsin Jimin, önünde dopdolu seçenekler var, üstelik daha lisedesin."

"Neden bildiğini söylemedin? Bu çok... Rahatsız edici?" Jimin'in buruşmuş yüzü ve durgunlaşan ifadeleri karşısındaki adamı olabilecek gibi daha da geriyordu. "Utanırsın, yanımda rahat edemezsin diye bilmiyor gibi yapmam gerektiğini düşündüm." Açıklaması biraz da olsa mantıklı geliyordu kulağa.

"Hyung... Seni seviyorum ve benden kaçarsan daha çok üzülürüm. Yaşın benim için bir şey ifade etmiyor ki zaten o kadar da büyük değilsin, hem 19 yaşındayım ben de zaten. Okula geç başladığımı biliyorsun..." Jungkook onu onayladığında devam etmişti Jimin. "Annem biliyor, babam da biliyor ama belli etmiyor sanırım. Hyung bilmiyorum... Beni seviyor musun onu bilm-"

Oturduğu yerden hışımla kalkıp küçüğünün dudaklarına kapanan Jungkook, Jimin'e büyük bir şok yaşatmıştı. "Seni ima ettiğin anlamda da seviyorum Jimin, sen benim her şeyimsin." Jimin içindeki huzursuzluğun yerine açan çiçeklerle mutlulukla ona bakarken minik bir umut topuna dönüşmüştü. "Lütfen beni geri çevirme hyung, seninle birlikte olmak istiyorum." Jungkook birkaç saniye düşünür gibi yaptığında alaycı moduna girmişti bile. "Bilemiyorum, düşünmem lazım." Jimin kaşlarını çatarak ona bakarken içinde tutamadığı öfkesiyle omzuna kendi çapında sert bir yumruk atıp ayaklanmıştı. "Git istemiyorum, vazgeçtim. Uğraşma benimle!"

Adım attığı ilk anda Jungkook tarafından tutulan koluyla yeniden koltuğa düşürülünce içine çekildiği öpücük anında sinirlerini yatıştırmıştı. Üzerine eğilmiş kendisini öpen büyüğüne karşın kollarını sıkıca boynuna sardığında ondan ayrılmak istemiyor gibiydi.

"Bağırış sesleriniz geliyordu iyi misi- Yuh bunlar öpüşüyor!" Jimin duyduğu Taehyung'un sesiyle Jungkook'u aniden üstünden itmiş, beklemediği atak karşısında dengesini sağlayamayan Jungkook yeri boylamıştı. "Hyung! Özür dilerim, iyi misin?" Jimin endişeli bakışlarla onu kontrol ederken Jungkook Taehyung'a işaret vermiş, odadan çıkan bedenle yeniden yalnız kalmalarını sağlamıştı.

"Jimin... Kendimi tutmamın lüzumu yok anlaşılan." Bedeninde endişeyle gezinen elleri bileğinden kavrayıp öpücük bırakırken sırasıyla parmaklarında, ellerinde, yanaklarında, boynunda ve en son dudağında gezdirdiği dudaklarıyla küçük olanın olduğu yerde iyice küçülmesini sağlamıştı.

"Ne kadar süredir kendimi tutuyorum bir bilsen..." İkisi için de bilinmezlik dolu bir cümleydi bu, ne zaman sevmeye başlamışlardı gerçekten? "Seni seviyorum Jungkook, romantik anlamda."

Dolu dolu geçen günün hemen sonrası biraz eğlenmek adına denize inen grup, yine ritüellerini gerçekleştiriyordu. Suyun içinde çift güreşi yapacaklardı.

"Jungkook eğer on beş dakika içinde gelmezseniz ve Jimin'in herhangi bir yerinde bir kızarıklık görürsem seni döverim!" Yoongi'nin sesiyle gülen Jungkook'a tezat Jimin utanmıştı. Kumda oturan ikili kremleniyorken sıra Jimin'deydi ve hatrı sayılır bir biçimde oyalanıyorlardı. Jungkook adeta okşayarak kremi sevgilinin bedenine yedirirken Jimin patlamak üzere olduğunu düşünüyordu.

"Hyung hadi, kızdırmayalım daha fazla bizimkileri. Çabucak bitir." İsteğine rağmen hâlâ aynı ritimde bir yandan kremi omuzlarına yedirip diğer yandan boynuna öpücükler bırakan Jungkook hiç de acele etmeye niyetli değildi.

"Sevgilimizle rahat rahat oturamıyoruz da... Kalk hadi bitirdim." Yaklaşık yedi dakika gibi bir süre sonunda işleri biten ikili ayaklandığında teşekkür ederek sevgilisinin dudağına öpücük bırakarak diğerlerinin yanına koşmuştu Jimin.

"İlk roundda biz aldık o yüzden Jungkook hyunglarla bizim yarışmamız gerekiyor." Taehyung omzuna aldığı Hoseok'la suyun içinde hazır beklerken Jimin de Jungkook'un omzuna çıkıp korku dolu bakışlar atmıştı Hoseok'a. "Hyung çok şey yapma tamam mı... Suya düşürme beni altı üstü oyun canı- Ahh! Hyung dur!" Jimin konuşmasını bitiremeden başlamaları için işaret veren Yoongi'yle Jimin'in darbe alması saniyeler içinde gerçekleşmişti.

Hoseok hiç zorlanmadan onu düşürmek için hamle yaparken Jungkook sinsice sırıtarak Taehyung'un ayağına çelme takmış, ikisinin birden denizi boylamasını sağlamıştı.

"Hile var kabul etmiyorum, Jungkook hyung çelme taktı!" Taehyung söylenerek sudan çıktığında Jimin onların bu haline kahkaha atıyordu. "Biliyorsun ki oyunda kural yok Taehyung, suya partnerin düşerse kaybettiniz demektir. Ve Hoseok da tam olarak bunu yaptı." Jungkook'un yardımlarıyla omzundan kucağına inen Jimin oyuncu bir tavırla Taehyung'a dil çıkarmış, sevgilisinin geniş omuzlarına sarılmıştı.

"Gel hyung bu mızıkçıyla yüz göz olmayalım." Jungkook ve diğerleri de buna gülerken Taehyung Jimin'in açıktaki belinden yararlanarak tikine dokunmuş, onu huylandırarak bulunduğu kucakta garip hareketler yapmasına sebep olmuştu. "Taehyung ebeni sikerim dur! Düşeceğiz ulan."

En azından Jungkook'un cümlesi tamamlanmış bir şekilde suya düştüklerinde saniyeler içinde tekrar yüzeye çıkmışlardı. "Kaçman gereken yerdeyiz bence Taehyung." Suyun üzerinde kaygısızca sırtının üstüne yatarak yüzen Yoongi'ye Namjoon da katılırken yine her zamanki gibilerdi.

Kahkahaları havada uçuşuyor, neşeleri yerini koruyordu. Aradaki tek fark yeni başlayan Jimin ve Jungkook ilişkisine ek filizlenen yeni duygulara ev sahipliği yapmakta çekingen olan iki insandı.

૮ ºﻌº

Size yumuşacık bir bölüm getirdim, keyifle okuyacağınıza da eminim. Ancak bugün bölüm dışında, direkt ficle alâkalı bir şeyden bahsetmek istiyorum. Öncelikle bölümler rastgele gelmiyor, bu fici yazarken yoğun hissettiğim zamanlarda bölümleri oluşturuyorum ki size o samimiyeti, sevgiyi hissettirebileyim.

Zaten fic başlı başına rastgele bir fic değil. Tamamen ithaf edilmiş bir hikâye ve öylesine yazılmıyor, Jimin'in kendi kişiliğine sahip gerçek bir insan olduğunu dahi belirtmiştim zaten çok önceden. Sizden isteğim okurken hissetmeniz, en basit cümlenin bile içini doldurarak aktarıyorum size. Umarım bu şekilde de okuyor, hissediyorsunuzdur. Ayrıca bu bölüm biraz geçiş gibiydi o yüzden kısa kestim, neden kısa diye sormayın yani.

Love Diaries'i bolca sevin, yeni bölümde görüşmek üzere.

-Roslyn.

love diaries, jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin