pheromone ㄨ yoonmin ✓

五

"İçeri de biri var Soo Ung."

Soo Ung dışarıya sıcak nefesini verirken oluşan duman ile kocaman yutkundu. "Biliyorum bebeğim."

Soo Ung Jimimi yavaşça ağacın yanına bıraktı ve yüzünü avucuna aldı. "Sen burada bekle ben içeriyi biraz kolaçan edeceğim." Omega korksa da kafası ile onayladı. Ağacın yanına iyice yapışarak alfası izlemeye koyuldu. Alfa kulübeye yaklaşarak pencereden içeriye bakinmaua çalıştı. Boğuk, kirli camlardan içeriyi pek fazla göremiyordu. Tüm pencereleri kontol ettiğinde koşarak omegasının yanına geldi ve onu kucağına aldı. "Güzelim içeri de kimse yok sanırım."

"Başka kalacak yerimiz yok mecbur burada kalmalıyız."

Soo Ung kapının önüne geldiğinde küçük bir kulptan iterek kapıyı açmıştı. Aralık kapıdan kafasını uzatarak içeriyi kontrol etti. Gerçekten kimse yoktu. Ağır adımlarla içeriye doğru süzüldüler. Alfa bir yandan kapının önünde duran uzun bir sopayı eline almıştı. Yine de her an karşılarına biri çıkabilirdi.

"Siz kimsiniz?" Jimin ile Soo Ung oldukları yerden sıçradıklarında gelen sesin olduğu yere doğru bakındılar. Yatağın üzerinde arkası dönük birisi oturuyordu. Omega odada iki tane alfa kokusu alıyordu. Biri kendi slfasıydı diğeri de çok tanıdık gelen bir alfa konusuydu.

Soo Ung ağır adımlarla yatağın üzerinde oturan kişinin yanına doğru ilerledi. "Bizim kalacak yerimiz yok. Burada bir gece kalabilir miyiz?"

"Burası benim evimde değil. Kalabilirsiniz." Arkası dönük olan alfa yavaşça vücudunu onlara doğru çevirdi. Jimin gördüğü beden ile şaşkınlığa dönmüştü. Bu o. Saatler önce pansuman yaptığı o alfa. Sadece Jimin değil alfa da şok içindeydi. Birbirine şaşkınca ve uzunca bakmaya devam ettiklerinde bu fark eden Soo Ung kaşlarını hızla çatmıştı. "Hey! Ne oluyor?"

"Sen bana pansuman yapan omegasın." Yoongi elini karnına koyarak gülümsedi. Jimin kocaman gülümseyerek Yoongi'nin yarasına sardığı sargı bezine bakar. "Evet ama daha iyileşmemiştiniz ki."

Yoongi kafasını iki yana sallayarak elindeki bıçağı yatağa bıraktı. Diğer elinde bir tahta vardı ve bıçağı ile ona şekiller veriyordu. Jimin alfasının kucağından inerek kocaman yutkundu.

"Zaten iyi ki gitmişsiniz. Siz gittikten sonra deltalar kasabamıza saldırdı ve benim evimi hep ateşe aldılar."

Yoongi kocaman gözlerle bakındı ve yutkunarak Jimin'i süzdü. "Sen iyi misin peki? Umarım sana bir şey yapmamIşlardır."

Jimin kafasını iki yana sallayarak yanında duran alfasına sarıldı. "Tam zamanında alfam beni kurtardı." Alfası Jimin'e anlamaz bakışlarla bakarken en sonunda Jimin'den ayrılıp ikisine teker teker göz gezdirdi. "Siz birbirinizi nereden tanıyorsunuz?"

Jimin hızlıca boğazını temizleyerek vücudu ile alfasına döndü. Alfası oldukça kıskanç görünüyordu. Jimin,alfasının kendisini kıskandığı için oldukça hoşuna gitmiş ve kocaman gülümsüyordu. Yoongi eline sardığı bezi diğer elini de uygulamaya başlarken derin bir iç çektim. ''Soo Ung, dün akşam bu alfa yaralı bir şekilde evimin önüne geldi ve bende onu iyileştirdim.''

Soo Ung bu olaya oldukça sinirlenmiş ve Jimin'in bileğini sertçe kavrayarak kendine çekti. ''Sen nasıl yabancı bir alfayı evine alırsın ayrıca bir alfan olmasına rağmen.'' Jimin bileğinde ağrı ile gözlerini sıkıca yumdu. Evet alfalar her zaman tehlikelidir ama omegalara karşı asla özellikle kendi alfasına. ''Soo Ung canımı acıtıyorsun.''